Reşat Nuri Erol
07.05.2017
09:15
|
MİLLÎ GAZETE
Allah nurunu -kâfirler istemese de- tamamlayacaktırÖNCEKİ DEDİĞİ: “Bizim kardeşliğimiz ahiret kardeşliğidir. Bu partiye, bu davaya sırtını dönüp de iflah olan kimse görülmemiştir.” R. T. ERDOĞAN SONRAKİ/SON DEDİĞİ: “‘İslamcı olanlar atılıyor, İslamcı olmayanlar getiriliyor’ deniliyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. Biz tekkeye mürit aramıyoruz ki.” R. T. ERDOĞAN BİZ DİYORUZ Kİ: ‘Tarihte insanları başlangıçta peygamberler yönetti. Peygamberler ve sihirbazlardan sonra yönetim siyaset adamlarına geçti. Askeri güç oluşturanlar siteler kurdular, devletler kurdular, imparatorluklar kurdular. Sonra (bugün) yönetme sırası sermayenin eline geçti. Sermaye önce derebeylikleri kaldırdı, ulusal krallıklar kurdu. Sonra krallıkları kaldırdı, diktatörlükleri getirdi. Seçilmiş ama tek kişi ve kesin etkiye sahip tanrı benzeri diktatörler geldi. Sermaye sonra bunu parti başkanlarına aktardı. İki parti kuruyor. Tam yetkili cumhurbaşkanları yetiştiriyor. Kim ona daha çok itaat ederse onu başkan yapıyor. Bu andaki durum budur. Başkanlık sistemini bunun için istiyor. İki parti olacak. Yarın Erdoğan sermayeyi harfiyen dinlese orada kalacak, dinlemezse şimdi %49’u organize ediyor. Onlardan kim daha çok sermayeyi dinlerse ikinci parti o olacaktır. Erdoğan basını yola getiriyor ama ne yapıyor? Erdoğan itiraf ediyor. Partide İslami yazar olmaz. Yani sermayenin yıllar yılı yaptığına İslam diyor. İnanıyorsanız; köyünüzde sadece çiftçilik yapabilirsiniz. İnanıyorsanız; atölyede çırak ve işçi kalmaya mahkûmsunuz. Hem inanacaksınız; hem de devlet yönetiminde yer alacaksınız, hem de servet sahibi olacaksınız. İşte bu olmaz! Bu mantık 1950’lerden önceki CHP mantığıdır. Celal Bayar mantığıdır. Biz buna karşı çıktık ve verdiğimiz mücadele sonunda İslamiyet’e de insanlığa da büyük hizmetler verdik. (…) Herkes bilsin ki; yönetimde bir inanışın baskı yapması ne kadar yanlışsa, yönetimce bir inanışın dışlanması da o kadar yanlıştır. Tanrısız yeryüzü olamadığı gibi İslam’sız yönetim de olamaz. İslam âleminde meşhur, dillere destan bir sultan vardır. Harun Reşit. Abbasi halifesidir. O dermiş ki: “Ben halkıma pamuk ipliği ile bağlıyım. Gerekirse çekerim, onlar çekerlerse ben giderim. İpliği koparmam.” Demem odur ki, yıllarca yağmurda halkıyla beraber ıslanan cumhurbaşkanımız ipi koparmaz. ‘Hayır’ çıkmasına da bunun için dua etmiştik. Allah cevap verdi; “Yetmiş defa dua etsen de biz planımızı değiştirmeyiz.” Şu anda bize sadece sabır düşmektedir.’ Bu BİR. ‘Bir ülke bir anayasanın etrafında toplanır. 1920’de Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında toplanan gönüllülerden oluşmuş halk meclisi 1920 Anayasası’nı yaptı ve halkı bu anayasaya çağırdı. Ülke ikiye ayrıldı; Ankara Anayasası’nı kabul edenler ve etmeyenler. Savaş devam etti ve sonunda Ankara Anayasası’nı tutanlar önce dış dünyayı, sonra iç muhaliflerini bertaraf ederek 1924 Anayasası’nı ortaya çıkardılar. Tek parti yönetimine dayanan anayasa askeri ihtilalle değiştirilerek 1982 Anayasası’na ulaşıldı. 1982 Anayasası’nı sivil profesörlerden oluşan bir ilim heyeti yaptı. Gönüllülerden oluşan Kurucu Meclis görüşerek Millî Anayasa olarak hazırladı. K. Evren son şeklini verdi ve anayasa oylamasına kendisi koydu. AK Parti’nin ‘Evet’ için kullandığı devlet imkânlarının onda birini bile kullanmadı, ‘Evet’ baskısının onda birini bile yapmadı, %92 oyla birlik sağladı, Millî Anayasa oluştu. Sermayenin fitnesiyle anayasa maddelerinin yarısı değişti. Hepsi başarısız oldu. Bugün %92 ile geçen anayasa ve %92’nin oyunu alan cumhurbaşkanı, yerini %52’nin oyunu alan tartışmalı anayasaya bıraktı. Bugün seçim olsa cumhurbaşkanının seçilemeyeceği bir duruma geldik. Bizim itirazımız %92 oyla geçen bir anayasanın %52 ile rafa kaldırılmasındadır. Meclis’te parti baskısı yapılmıştır. Oylamada devlet baskısı yapılmıştır. Şimdiye kadar ne AK Parti bir dikta partisiydi, ne de Erdoğan bir diktatördü, başarılı bir yönetici idi. Bundan sonra Erdoğan ya diktatör olmak yahut oradan ayrılmak, hattâ daha ağır muamelelerle karşılaşmak zorunda kalacaktır. Basına gelince, sermayenin işçileri tarafından yürütülen bir basından gerçek gazeteciliği beklemek hayaldir. İnsanlık üçüncü bin yıl uygarlığının sancılarını yaşıyor. Kur’an’ın ifadesi ile söylüyorum; “Allah nurunu kâfirler istemese de tamamlayacaktır.” Bunun dışında olanlar doğum sancılarıdır.’ Bu da İKİ. Ve’s-SELÂM…
|
Reşat Nuri Erol
07.05.2017
09:15
|
1967...1968...1969...AKEVLER 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017 BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ... SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM... ADİL DÜZEN 913 “ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR “VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17) Haftalık Seminer Dergisi; 913. Hafta - 06 Mayıs 2017 - Fiyatı: www.akevler.org’a tıklamak! BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ... “ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ... *KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 913. SEMİNER “HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9) “İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis) Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51 Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır. GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI,ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI *** *“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI ADİL DÜZEN'de UZLAŞMA NASIL UZLAŞACAĞIZ? Süleyman KARAGÜLLE *** *“SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER Kur’an, namaz, zekât ve biz ne yapıyoruz? Türkiye, insanlık ve çağımız inkılap bekliyor… Namazın hikmetleri, eğitimin anası Kur’an ve ‘KUR’AN VE İLİM’ olmadan hiçbir şey olmaz ‘Ve de ki; HAK GELDI, BATIL ZAİL OLDU’ Reşat Nuri EROL *** İSRA SÛRESİ - 19. Hafta أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ (1) و ... |
Reşat Nuri Erol
07.05.2017
15:42
|
BİR AHŞAP EV YAPMANIN EN İYİ ZAMANI, YİRMİ YIL ÖNCEYDİ... (O ZAMANLAR BAŞLADIK VE İLK DENEMELERİMİZİ YAPTIK!) İKİNCİ EN İYİ ZAMAN, ŞİMDİ; EVET, ŞİMDİ! REŞAD / RNE |
Ahmet Yücel
07.05.2017
18:55
| Sevgili Reşad Nuri Erol hocam, ''Bugün %92 ile geçen anayasa ve %92’nin oyunu alan cumhurbaşkanı, yerini %52’nin oyunu alan tartışmalı Anayasa’ya bıraktı. Bugün seçim olsa cumhurbaşkanının seçilemeyeceği bir duruma geldik. / Bizim itirazımız %92 oyla geçen bir Anayasa’nın %52 ile rafa kaldırılmasındadır. '' 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası hazırlanan/ilim heyetine hazırlatılan ''DARBE ANAYASASI'', kime hazırlatılır sa hazırlatılsın sonuçta darbecilerin Paşa gönüllerine uygun olarak hazırlanmıştır. Kenan Paşa'nın beğenip onaylanmasından sonra Halk oyuna sunulmuştur. Darbe şartlarını meşrulaştırmak için, terör azdırılmış, darbe sonrası ABD, ''BİZİM ÇOCUKLAR TÜRKİYE'DE DARBE YAPTILAR.'' şeklinde açıklamalar yapılmıştır. PKK' da onların çocukları/uşakları/köleleri idi. Darbe sonrası terör de durmuştu. Darbe Anayasası halk oyuna sunulduğunda, MNP'den bu yana hizmetleri bulunan sevgili babam ''Hayır'' oyu verirken, sanıyorum orta 3. sınıftaydım o gün, terör bitti, aslında bu anayasaya ''Evet'' denilmeli, diye düşünmüştüm. Millet bu şartlarda %92 Evet oyu verdi. Değil %92, %99 oy ile de geçseydi bu anayasa, biz yıllardır bu ''DARBE ANAYASASI'' nın tamamen değişmesini savunmaya devam etmeyecek miydik? Parça parça değiştirilmeye devam eden bu darbeci zihniyet ürünü anayasa değişsin de, isterse 1 oy fazlası ile değişsin yine meşrudur. Meşru değil diyenler Halkçı Partiyiz dedikleri halde, halkın tercihine saygı duymayanlardır, CHP bu yönde bir kamu oyu oluşturma peşindedir. Mühürsüz zarflar ile ilgili bundan önceki üç seçimde de tartışmalar olmuş, YSK tarafından oyların geçerli olduğu açıklanmıştır, o zaman CHP'nin işine gelmiştir YSK'nın açıklamaları, bugün aynı olaya itiraz etmeye devam ediyorlar. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk zamanında yapılan anayasalara bile ''ASLA DEĞİŞTİRİLEMEZ'' şeklinde bir madde konulmamış fakat Kenan Paşa ''Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.'' maddesini eklemiştir, anayasasına. Bu millet %100 ittifakla şu maddeyi değiştirelim, dese yine değiştirilemeyecek! Darbeci, diktatör zihniyeti bu işte. Sağdan- soldan adaletli olsun diye eşit sayıda insanımızı asan kudretli Paşanın toprağı bol olsun. Öyle bir anayasa yapmışlar ki, Başbakan ile cumhurbaşkanı anlaşmazlığa düşsünler, sistem tıkansın ordu müdahale etsin. Milletin seçtiklerine ordu her zaman yol göstersin, askeri vesayet devam etsin. Ordu yargıya da hükmetsin, Erbakan hocamıza da idam cezası vermek istiyorlardı, Cenabı Allah izin vermedi. Mahkeme salonunun üzerine şiddetli dolu yağdırdı Rabbim, kıyamet kopuyor zannetmişlerdi o zaman diliminde. Sevgili Karagülle hocamız, ileride cumhurbaşkanı olarak bir Paşanın seçilmesinin yararlı olacağını dile getiriyor fakat şahsen buna karşıyım. 28 Şubat bin yıl sürecek diyenler, Fetö komutanları tamamen gitseler, onların yerine dört dörtlük vatansever komutanlar gelseler yine bir paşanın cumhurbaşkanı olmasına karşıyım. Emekli olmuştur, aday gösterirler, aday olur, seçilir başka. ''Bugün seçim olsa cumhurbaşkanının seçilemeyeceği bir duruma geldik.'' 3 Kasım 2019 seçimlerinde, ilk turda en çok oyu alan cumhurbaşkanı seçilir denilseydi de rahatça cumhurbaşkanı seçilirdi, en çok oyu alan iki aday ikinci turda tekrar yarışacak, bunda da diğer adaydan +1 oy fazla oy almış olsa meşru bir şekilde seçilmiş olacaktır. Sorun yine Halkçıyız deyip, halkın seçimini kabul etmeyen zihniyette olacaktır. Meşru değil diyerek AYM, olmazsa AİHM'e gideceklerdir. Allah'a emanet olunuz. Selam ve hürmetlerimle.
|
Reşat Nuri Erol
08.05.2017
01:51
|
AHMET KARDEŞ; KUR'AN DER Kİ; "YESTEMİÛNE'L-KAVLE FE YETTEBİÛNE AHSENEHU / (MÜMİNLER) HER SÖZE KULAK VERİRLER VE EN İYİSİNE UYARLAR." BİZ ANAYASAYI KİMİN HAZIRLADIĞINA DEĞİL, İÇERİĞİNE/KENDİSİNE BAKARIZ... 1982 ANAYASASI KENDİ İÇİNDE BİR BÜTÜNLÜK ARZ ETMEKTEDİR; BU ÇOK ÖNEMLİDİR. İŞTE O ANAYASA ŞİMDİ KUŞA ÇEVRİLDİ VE MAALESEF ÇOK BÜYÜK TEHLİKELER İÇERMEKTE!!! BU BİR. * 18 MADDE İLE YAMALI BOHÇA OLMAZ ... ANAYASA BÖYLE HAZIRLANMAZ... DEVLET BÖYLE OLMAZ.. (DETAYLAR VAR; AMASI VAR!) BU İKİ. * "ADİL DÜZEN ANAYASASI" DEĞİL Kİ; BUNDAN DOLAYI BENİ İLGİLENDİRMİYOR! BİZ YARIM YÜZYILDIR ANAYASA ÇALIŞIYORUZ... BUNU HERKES BİLİYOR; BUNU 'ONLAR' DA BİLİYOR... BU "ÜSTÜNÜ ÖRTME" YANİ (...) TAVRININ SEBEBİ NEDİR?!. (LÜTFEN; W.AKEVLER.ORG "KİTAPLAR"A BAKMAZLAR MI?!.) VS VS VS BU ÜÇ. * "ASKER" KONUSU ANLAŞILMIYOR... ÜSTAD İLE HAYRETLER İÇERİSİNDEYİZ... ASKER/ORDU OLMADAN DEVLET OLUR MU?.. (BU KONUNUN PEK ÇOK DETAYI VAR; UZATMIYORUM!) BU DA DÖRT.
***
SİZDEN BEKLENTİM; "ADİL DÜZEN"İ BİR BÜTÜN OLARAK KAVRAMANIZ... BU DA ÇOK UZUN BİR ÇABAYI VE ÜZERİNDE ÇALIŞMAYI GEREKTİRMEKTE... BİZ YARIM YÜZYILDIR SANIR VE SEBATLA ÇALIŞTIK; HALA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ... SİZİN GİBİ DEĞERLİ KARDEŞLERİN DE ÇALIŞMALARIMIZDA DAHA DERİNLEMEYE DAVET EDİYORUZ... * SELAM.. DUA.. HÜRMET.. MUHABBETLERİMLE... REŞAD
|
Ahmet Yücel
08.05.2017
13:17
| Sevgili Reşad hocam, Karagülle hocamız bir makalesinde bir paşanın cumhurbaşkanı olmasının faydalı olacağını düşündüğünü belirtmişti. Ben de buna karşı olduğumu, mahzurları olabileceğini düşündüğümü ifade etmeye çalıştım. Belki bu konuda haklıyım, belki yanılıyorum. Bu fazla mühim bir mesele değil, Allah'ın dediği olur, biz nasılsak Allah başımıza bize göre idare nasip edecektir. Gönlümüz Allah'ın emirlerine, rızasına uygun bir anayasadan yanadır. Akevler'in Anayasa çalışmalarını takdir ediyorum. Bugün ise bize sunulan 82 Anayasasının değiştirilmiş şeklinin, tekrar değiştirilmiş hâlidir. Herkes bilgi, tecrübe, okudu-okumadı, hatıra vb. oyunu kullandı. İnşallah hayırlara vesile olur. İleride bu milletin özüne uygun Adil Düzen anayasası yapılır. Kuran ve Sünnet çerçevesine uygun olmayan hiç bir anayasa bu milletin özüne uygun olmayacaktır. Sevgili Reşad hocam, Karagülle hocam, Sizlerin Kuran ve Sünnet çerçevesindeki yarım yüzyıllık emeğinizi takdir ediyorum. Sizleri Allah için seviyorum. Okuma ve anlama gayretindeyim, bir yıl gibi kısa zaman diliminde yaptığınız bütün çalışmaları okuyup, anlayıp bitirmek imkanı yok fakat devamlı bir şekilde okumaya devam ediyorum. Günümüz için en çok acil gördüğüm konu ise, FAİZSİZ BANKACILIK konusudur. Devlet bu konuya gerçekten önem verse, maddi ve manevi bir çok sorun çözüme kavuşacaktır. Selam ve Sevgilerimle. |
Ahmet Yücel
08.05.2017
19:59
| Sevgili Reşad hocam, İlave olarak açıklama eklemek istiyorum. Karagülle hocamızın, ''NASIL UZLAŞACAĞIZ.?'' makalesindeki, ''Cumhurbaşkanı seçimlerinde Erdoğan’ı destekleyeceğiz. Ondan sonraki seçim için orgeneral aday olarak birinin hazırlanmasını sağlayacağız. '' Cümlesindeki ''orgeneral aday'' düşüncesine katılmadığımı belirtmek için; Sevgili Karagülle hocamız, ileride cumhurbaşkanı olarak bir Paşanın seçilmesinin yararlı olacağını dile getiriyor fakat şahsen buna karşıyım. 28 Şubat bin yıl sürecek diyenler, Fetö komutanları tamamen gitseler, onların yerine dört dörtlük vatansever komutanlar gelseler yine bir paşanın cumhurbaşkanı olmasına karşıyım. Emekli olmuştur, aday gösterirler, aday olur, seçilir başka. diyerek düşüncemi yazmıştım. Bu şekilde düşünmemin sebebi ise 1980 darbesinden bugüne Askerin seçilmişleri de yönetme isteğidir. Daha önceki darbeleri söylemiyorum bile, şahsen yaşayıp gördüklerimizle ilgili bir süreçten dolayı, orgeneral bir adayın cumhurbaşkanı olması düşüncesine katılmıyorum. Aday gösterilir, seçilir başka, saygı duyarım fakat endişelerimi boşa çıkaracak hizmetler görene kadar devam eder. Sivil birinin orgeneral olması veya orgeneralin cumhurbaşkanı olmasını hayal ettim şimdi, ikisine de olumsuz yaklaşırım. Asker ile ilgili olarak yazdıklarımın yanlış anlaşıldığını düşündüğüm için, bu açıklamaları ilave etmek istedim. Allah'a emanet olunuz. Selam ve sevgilerimle. |
Reşat Nuri Erol
08.05.2017
22:25
|
SÜLEYMAN HOCA BU KONUYU YILLARDAN BERİ YAZIYOR... BAŞLARDA BEN DE SİZİN GİBİ DÜŞÜNÜYORDUM... YILLARCA ÜSTAD'IN YAZDIKLARINI VE GEREKÇELERİNİ OKUDUKÇA; SONUNDA O'NA HAK VERMEYE BAŞLADIM... NİHAİ GÖRÜŞÜM ŞUDUR: SİZ DE BÜTÜN O GEREKÇELERİ OKUSANIZ... ÜSTAD'A HAK VERİRSİNİZ VE BENCE ONLARI OKUMALISINIZ... SONUÇ OLARAK; ÖNCESİNDE DE YAZIP HATIRLATTIĞIM ÜZERE... GENEL OLARAK BÜTÜN ÇALIŞMALARIMIZI VE ÖZEL OLARAK DA BU "ORGENERAL" MESELESİNİ DİKKATLE OKUMANIZ GEREKMEKTEDİR. SELAM VE DUALARIMLA... REŞAD
|
Ahmet Yücel
09.05.2017
00:01
| Ve Aleykümselam hocam, Karagülle hocamızın ve sizin yazılarınızı akevler.org'da bir yıldan fazladır severek okuyorum. Akevler.org sitemizi de Milli Gazete'deki yazınızdan öğrenmiştim, o günden beridir takip ediyorum. Sizin de dediğiniz gibi okudukça düşünceler değişebiliyor. Dergi ve seminerler olsun, Karagülle hocamızın ve sizin daha önceki yazılarınızı da okumaya çalışıyorum. Cenabı Allah Adil Düzen için çalışmalar yapan sizlerden razı olsun. Allah bizi Kuran ve Sünnet yolundan ayırmasın, ilmi ve ilim meclislerinde bulunmayı sevenlerden eylesin. Hz. Ali (R.Anh) efendimizin söylediği gibi: ''İLİM MALDAN HAYIRLIDIR. MALI SEN KORURSUN, İLİM İSE SENİ KORUR.'' Peygamber efendimiz, Faydasız ilimden Allah'a sığınmışlar, Allah'tan faydalı ilim istemişlerdir. Bize Kuran ve Sünnetini emanet olarak bırakmışlar, bu iki emanete sıkı sarılmamızı istemişlerdir. KURAN ve İLİM çalışmalarınız gerek birey, gerek millet, gerekse Ümmet için hatta insanlık için önemlidir. Müslümanız ama çoğunluk olarak Kuran ve Sünnetten uzak bir yaşantımız var. KURAN ve İLİM çalışmalarınızın, ADİL DÜZEN çalışmalarınızın daha çok insanımıza ulaşmasını Allah'tan niyaz ediyorum.
|