“Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen”e geçiş zamanı
“Çığ gibi üzerimize gelen dünya…”
Bu cümle, bugün (26.01.2017) okuduğum bir yazının (Prof. Erol Göka) başlığı.
“Para para para…”
Bu da bugün dikkatimi çeken ikinci yazının (Ergün Diler’in yazısının) başlığı.
Yazıların içeriklerinden değil de, başlıkların çağrışımlarından söz edeceğim.
Evet, “Çığ gibi üzerimize gelen dünya…” ama sadece o kadar değil; bizim bıkıp usanmadan sabır ve sebatla hep hatırlatıp uyardığımız üzere “Tsunami gibi”, “Sosyal Tufan gibi” üzerimize gelen dünya düzeni, zalim düzen, yani “Zalim Dünya Düzeni”…
Biz yıllardan beri, yarım asırdan beri ne diyoruz, nasıl uyarıyor neleri hatırlatıyoruz?
Bu böyle gitmez…
Önce Ahlak ve Maneviyat…
Millî Görüş ve Adil Düzen olmadan olamaz…
Bunlar ve benzeri daha nice hatırlatmalar… Bu konularda nice yazılar ve kitaplar yazıldı… Bunlar ve benzeri konularda nice Millî Görüş partileri ve kuruluşları kuruldu, onlar varlıklarının yok olması pahasına mücadelelerini verdiler, ağır -hem de çok ağır- bedeller ödediler ama uyarılarını yaptılar; hâlen de güçleri nispetinde uyarılarını sürdürüyorlar…
Birileri beyhude yere aksini ispata çabalasa da!!!
Birileri ısrarla “summun-bukmun-umyun” davranışlarını sürdürse de!!!
Bu bahis/ler çok uzun, bugün kısa kesiyor ve burada bırakıyorum; anlayan anlasın!
***
Diğer bahsimize yani “Para para para…” bahsimize geçelim…
Bu başlıktaki yazı, ‘gazeteciler’ sitesinde yazarını ‘Günün Yazarı’ yapmış; yazı önce orada dikkatimi çekti, sonra tamamını okudum ama içeriğinden hiç söz etmeyeceğim!
Çünkü bu yazar da benzerleri (nitekim bugün benzer iki yazı daha okudum!) gibi sadece “teşhis/ler ve tespitler” yapıyor ama “tedavi/ler ve çözümler” yok; hele hele Millî Görüş’ün Erbakan’ı tabiriyle “tek çare” olan “Adil Düzen, Adİl Ekonomİk Düzen” çözümü, bizim dışımızda maalesef hiç kimsede yok.
Anlatılanlarda “çare, çözüm ve tedavi” olmayınca, sadece “teşhis ve tespitler” ile oyalanmanın anlamı da yok; tamam, “teşhis” de önemli ama “tedavi” ile birlikte olmak şartıyla.
Bu bahsi de burada noktalayıp bu vesileyle asıl hatırlatmamız gerekenlere geçelim.
***
Evet, çığ gibi, tsunami gibi, tufan gibi (hayatın her alanını kapsayan ve bizim “SOSYAL TUFAN” dediğimiz bir tufan gibi) üzerimize gelen “zalim bir dünya düzeni”nin var olduğunu yarım yüzyıldan beri hep hatırlattık; hâlen de hatırlatmaya devam ediyoruz…
Çağımız dünyasını “karşılıksız faizli para gücü” ile “SOSYAL TUFAN” seviyesinde cehenneme çeviren, çağımızdaki firavunların temsilcisi bir güç var: “SERMAYE”.
Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ömrü boyunca anlattıkları sayesinde, “Gizli Dünya Devleti” seviyesindeki bu gücü artık herkes çok iyi biliyor ve tek güç kaynağının da “karşılıksız faizli para” olduğu da herkesçe biliniyor…
Evet, bu kadar yıllık mücadeleden, yarım yüzyıllık anlatımlardan, yaşanan nice musibetlerden sonra, “teşhis ve tespit” olarak bilinmesine biliniyor da; “tedavi, çare ve çözüm” bilen yok yani bu alandaki tedavi reçetelerine kulak verip de öğrenen yok!
Her şeye rağmen, çağımız dünyasının bazı gerçekleri anlama merhalesine gelmiş olması da önemlidir, hem de çok önemlidir ve bu merhaleye de kolay gelinmemiştir…
Dünyamız bunları yani bu “musibetleri” konuşur ve yazar hâle geldiyse, gelebildiyse; çok değil, pek yakında musibetleri nasihat seviyesinde anlayıp bugüne kadar anlatılan ve hâlen de anlatılmaya devam edilen “nasihatleri” de elbette gündemine alacaktır…
Yeniden başlamak isteyenlere veya ilk defa duyanlara bugünkü tavsiyem bir kitap olabilir; Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “Yenİ Bİr Dünya ve Adİl Düzen” kitabı.