Yazarınız hatırlatıyor; hatıralar ve hatırlatmalarla…
Millî Gazete’nin üç-dört ayda bir yapılan yazarlar toplantısında, zaman zaman daha kısa yazı yazmamız istenir ama ben aksi görüşteyim; köşemin -sütunun sonuna kadar- her karesini dolu dolu doldurmalı, okuyucumu da doyurmalıyım… Bunu ne kadar yapabildiğimin takdiri okuyucularda ama benim âcizane niyet ve gayretim bu yönde; tevfik Allah’tan…
Bugün de kısa bir yazı yazmayacağım ama kısa kısa hatırlatmalar yapacağım…
Bu hatırlatmalar sadece okuyuculara değil, aynı zamanda kendi nefsime…
Bu vesileyle önce son yazdıklarıma baktım, onları hatırladım…
***
En sondan geriye doğru yazıların sadece başlıkları şöyle:
1. Bizim görevimiz mübin/açık tebliğden ibarettir.
2. “ADİL DÜZEN” nasıl doğacak diye soranlara…
3. ‘Devletin A’dan Z’ye kadar her şeyi değişmeli’* - 5
4. Sahte demokrasi, seçimler ve “ADİL DÜZEN”
Yazıların sadece başlıklarından bile meramım anlaşılıyordur, umarım…
Yazılarımın ikisinde “ADİL DÜZEN” vurgusu var; gerisi teferruat…
“ADİL DÜZEN” yoksa, hâlâ kurmamışsak, hep hatırlatıyorum: Bu yazılardan önceki 40 (kırk) adetten fazla yazdığım “15 TEMMUZ” yazılarımda (keşke kitaplaşsa!) da epey hatırlattım; 15 Temmuz da bin “nasihat” olmadıysa, daha nice 15 Temmuzlar beklene!..
Meseleyi bu boyutu ile idrak edemeyenlere Kur’an “summun-bukmun-umyun” diyor...
Maalesef “kör-sağır-dilsiz” olanlara bir şey anlatmak mümkün olmuyor, olamıyor…
***
Son iki hafta sonunu İstanbul içinde ve İstanbul dışında iki toplantıda geçirdim…
İlkinde dörtyüz, ikincisinde kırk kişiden fazla oluşan haziruna hatırlattım…
Hatırlattıklarım genel olarak bu köşede yazmaya gayret ettiklerim…
Kur’an; “Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’lümu’minîne” diyor…
“Sen öğüt verip hatırlat, çünkü hatırlatmak müminlere fayda verir.”
Oralarda konuştuğum özeller bende kalsın ama “arif” olanlar zaten anladı…
Bu konuda yazacak çok şey var, fakat hatırlatma “kısa” olacaktı ya; bu kadarı yeter!
***
“TEMEL ABİ” Saadet Partisi Genel Başkan Adayı oldu; hayırlı olsun…
Öncesinden de kendisiyle iyi tanışıyoruz ama; 1989 yılında Sivas Belediye Başkanlığına seçildiğinde, ortalama altı ayda bir Sivas’taydım...
Temel Karamollaoğlu’nun özgeçmişinde “Başkanlığının iki döneminde de Şehircilik ve Belediyecilik hizmetlerinde örnek bir çalışma sergiledi, Sivas’ın ekonomik, sosyal ve kültürel yönden kalkınması maksadıyla pek çok iktisadi ve sosyal faaliyetlerin organizasyonunu yaptı...” deniyor; bu çalışmalara katkıda bulunmaya gayret ettik… Aynı dönemdeki Çorum (Prof. Dr. Arif Ersoy) ve Tokat (Müh. Nizamettin Aydın) ile birlikte…
Nizamettin Aydın ile 1972-73 yılından itibaren yani MSP İzmir Gençlik Kolu Başkanı olduğum dönemden itibaren, kendisi İzmir’de öğrenciyken çalışmaya başladık…
Prof. Dr. Arif Ersoy (ARİF ABİ) ile de önce İzmir’de bulunduğu yıllarda, sonra Çorum ve Ankara’da, şimdi de İstanbul’da çalıştık, hâlen de çalışmaya devam ediyoruz…
Efsaneleşen “Millî Görüş Belediyeciliği” hizmetleri o dönemlerde yapıldı…
Bu konuda yazılacak ve söylenecek çok söz var ama şimdi sırası değil…
Sadece şu kadarına müsaade: Eksiklerine rağmen o hizmetler olmasa…
Bugün AK Parti ve onun bu kadar yıl süren iktidarı olur muydu?!.
Peki, AK Parti bu mirası ve bu sermayeyi iyi değerlendirdi mi?..
Sorumu şöyle bir soruyla açayım: Bugün belediyeler nasıl?!.
Kısa hatırlatmalar oldu; umarım meramımı anlatabildim…
Anlaşılıp gereklerinin yapılması dua ve dileklerimle…