Sosyal Tufan, Adalet, Anayasa ve UYANIŞ!..
Ne diyorduk?
Bu “düzen”de, bu “zalim düzen”de “araba” yani “ülke” uçuruma doğru gitmekte...
Ülkemizin borçları katlamalı bir şekilde sürekli olarak artıyorken, bir de üstüne üstlük her yıl giderek artan bu borçlara şimdilik her yıl elli milyar dolar “FAİZ” ödeniyor!..
“Şimdilik” diyorum çünkü borçlar arttıkça ödeyeceğimiz “FAİZLER” de artacak…
Üretmeden tüketiyoruz… ithalatımız giderek patlarcasına artıyor… Üretmeden tüketmenin sonu uçurum... Fabrikalarımız kapanıyor, köylerimiz boşalıyor, tarım alanlarımız yok oluyor… Bir müddet sonra işsizlik, yokluk, yoksulluk, açlık felaketleri başlayacak…
TOKİ ur gibi büyümekte, iflah olmaz bir kanser vakasına dönüşmekte...
Bunların detaylarını dünkü yazımızda yazdık; okumanız tavsiye olunur...
Felaketin bütününü her vesileyle nasıl ifade ediyorduk?
SOSYAL TUFAN!..
***
Ayrıca ne deniyor?
“ADALET” ve “ANAYASA” diye inleyip duruyoruz… Dünya ile birlikte biz de “Adil Bir Anayasa” yapmaktan aciz durumdayız… Bir “ANAYASA” bile yapamıyoruz…
Adalet (ve anayasa) mülkün yani yönetimin esası ve “temeli”yse; doğru dürüst adalet ve anayasa olmadan bu “zalim devlet ve dünya düzeni”nde “temelsiz” yaşıyoruz demektir!..
Kırk yıllık araştırmalarımızın ve ilmî çalışmalarımızın devasa mahsulü “ ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” ilgililerin ilgisini bekliyor ama onlar ısrar ve de inatla üç maymunları yani “kör-sağır-dilsiz” oyununu oynamayı sürdürüyorlar…
Önlerinden geçtikçe görüyorum; İstanbul’un iki yakasında devasa “Adalet Sarayları” inşa edildi ve üzerlerine büyük puntolarla yazıldı: “AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI…” Saray yapabiliyoruz… Mücahitlikten müteahhitliğe terfi ettik ya… Avrupa’nın veya dünyanın en büyük, en dev, en geniş, en yüksek adalet saraylarını yapabiliyoruz… Avrupa’da eşi benzeri yok; “saray” tamam… Peki ya “ADALET”?!. Demek ki neymiş?.. “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” olmayınca “ADALET” olmuyormuş; şimdi anlaşıldı mı?!.
AİHM açıkladı: Adalette sondan birinciyiz...
2 bin 404 mahkûmiyetle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni en çok ihlal eden ülkeyiz... Bekleyen ve henüz karara bağlanmayan dosya sayısı 15 bin 940...
ADALET?!.
***
Ülkemizin “İÇ İŞLERİ” böyle de “DIŞ İŞLERİMİZ” çok mu iyi?..
Hatırlayalım lütfen…
Çok değil, bir yıl kadar öncesine kadar “komşularla sıfır sorun” dış politikası sürdürülüyorken; bir anda yüz seksen derecelik dönüşle tam tersi bir dış politika!..
Dışişleri siyasetimiz bir anda değişiverdi!.. Komşularla sıfır sorun politikasından aniden çark ettik ve kapı komşularımızın, hattâ uzak ülkelerin bile iç işlerine karışmaya başladık!.. Sömürü sermayesinin güdümündeki Batı devletleri bizi ayartmaya, aldatmaya, pohpohlamaya, kışkırtmaya devam ediyor... Ortadoğu’da adeta “III. CİHAN SAVAŞI” başlatılsın diye sömürü sermayesi tepinip duruyor... Biz de bu oyuna maalesef âlet oluyoruz…
Zannediliyor ki inkıraz içindeki Batı galip gelecek...
Tekel sömürü sermaye ile birlikte hepsi de yanılıyor...
Zalim Batı ve onun yardakçıları asla galip gelemeyecek….
Tam tersine, Batı’nın Sakarya’daki mağlubiyeti dünyaca tescil edilecek...
Bir de unutulmaması ve her an hatırdan çıkarılmaması gereken şu gerçek var:
Batı galip gelse; Batılıların Afganistan, Irak, Suriye, İran ülkelerini hallettikten sonra ilk boğacakları ve yeryüzünden yok etmek isteyecekleri ülke TÜRKİYE olacaktır...
Duçar olduğumuz derin gaflet uykusundan bir an önce UYANALIM!..