Kur'an-ı Kerim'de Rahman Suresi 33. Ayet-i Kerime'de Allah-u Teala şöyle buyurur:

يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ

"Ey cin ve insan toplulukları! Gökleri ve yeri aşıp geçmeye gücünüz yetiyorsa geçin! Ama bir güç olmaksızın geçemezsiniz!"

Ayetin farklı mealleri için: 

https://www.kuranmeali.com/AyetKarsilastirma.php?sure=55&ayet=33

Bu ayetin indiği dönemde, insanların (özellikle inançsızların) tepkilerini düşünün. Birçoklarına belki tamamen anlamsız gelmiştir. Göklerin ve yerin sınırlarını aşmak ne demek? Ortada buna dair hiçbir gelişme yokken, daha dünyanın sınırlarını bile bilmeyen insanlık için bu sınırları aşmak bir mahal iken, neden böyle bir meydan okuma ayeti indirildi? 

Bugün ise Allah'ın izniyle, bu ayetin nasıl bir mucize içerdiğini birazdan anlayacağız.

Bugün biliyoruz ki, Dünya’nın yerçekiminden tamamen kurtulup, sonsuz uzaklığa ulaşmak için gereken minimum bir hız vardır. Buna Kaçış Hızı bir diğer ifadeyle Kurtulma Hızı denir. Bu hıza ulaşan cisim, tekrar geri düşmeden ve ek bir itme almadan gezegenden çıkabilir. 

Gezegenlerin kaçış hızları, onların kütlelerine ve yarıçaplarına bağlıdır. Dolayısıyla her gezegen için kaçış hızı farklıdır. Güneş Sistemi’ndeki ana gök cisimlerinin yüzeyden itibaren yaklaşık kaçış hızlarına birkaç örnek verecek olursak:

Merkür: 4,25 km/s

Venüs: 10.36 km/s

Ay: 2.38 km/s'dir.

Kaçış Hızı evrensel çekim sabiti ile gezegenin kütlesinin çarpımının iki katının, gezegenin yarıçapına bölünmesiyle elde edilen değerin kareköküdür. Dünya için bu değerleri yerine koyarsak:

 Bir cismin bir gezegenin yerçekiminden kurtulması için gereken minimum hız: vₑ = √(2GM / R) olduğuna göre:

G = 6.674 × 10⁻¹¹ m³/kg·s² (Evrensel çekim sabiti)

M = Gezegenin kütlesi (kg)

R = Gezegenin yarıçapı (m)

Dünyanın kütlesi yaklaşık 5.972×10 üzeri 24 kg ve yarıçapı yaklaşık 6.371×10 üzeri 6 olduğuna göre;

Kaçış Hızı Dünya için 11.186 m/s olarak bulunur.

Şimdi dünyanın sınırlarını aşmaktan bahseden ayeti, bağlamıyla birlikte düşünerek dekripto yapalım:

Evren (yani Kuran) = 6236 ayet

Dünyanın evren içindeki konumu (yani Ayetin Kur'an içindeki konumu) = 55/33 Kuran'ın baştan 4934. ayeti

Dünya'nın sınırı (yani Ayetin sınırı)= 16 kelime

 Şimdi tüm verileri toplayalım:

6236+4934+16= 11.186

11.186 m/s belirttiğimiz gibi Kaçış Hızı'dır. Kısacası ayette ancak bir güçle yapabilirsiniz denilen, Dünya'nın sınırlarını aşmak için gereken minimum hız.

Dünyanın sınırlarını aşmaktan bahseden Ayet-i Kerime'de bizlere bunu hangi hıza çıkarsak yapabileceğimiz de kodlanmış durumda. Üstelik 11.2 gibi yuvarlama bir sayı ile değil 11.186 gibi spesifik sayıyla.

Dünyanın sınırlarını aşmaktan bahseden ayette başka hangi bilginin mevcut olması makul karşılanır: Tabii ki bunu dünyada ilk kez yapanın...

Uzaya çıkan ilk insan denilince akla gelen tek isim doğal olarak Yuri Gagarin'dir.

Gagarin'in uzaya çıkması ile uzay savaşlarında önemli bir hamle gerçekleştiren Sovyetler, kozmonotunun ismini onurlandırmak için doğduğu yer olan Gjat'ın adını 1968 yılında değiştirdi ve buraya Gagarin adını verdi.

Gagarin Oblastı olarak geçen bu yerin koordinatları ise: 55° 33' Kuzey Enlemi.

https://en.wikipedia.org/wiki/Gagarin,_Smolensk_Oblast

Tıpkı bahse konu ayetin künyesi gibi: 55/33

Ayetin künyesinde ilginç bir işaret daha var. Dediğimiz gibi Dünyadan "kaçmak" için 11.186 m/s hıza ihtiyaç duyulur. Kaçış Hızı için gerekli olan hız Mach 33 olarak tanımlanır. Yani ses hızının 33 katı.

Mach 32, 10.976 m/s'ye tekabül eder ki bu da yer çekiminden kurtulmak için minimum hızı karşılamaz. Kaçış hızının sağlanması için Mach 33 (11.319 m/s) gereklidir. Tıpkı ayet numarası gibi 55/33

Allah Rasulü (S.A.V) kendisinden yüzlerce yıl sonra uzaya çıkılacağını, bunun için ne kadar hıza ihtiyaç duyulması gerektiğini, bunu kimin başaracağını, adını onurlandırmak için ülkesinin bu kişinin doğduğu yere adını vereceğini ve bu yerin koordinatlarını nasıl bilebilirdi? Hız ölçü ve koordinat birimlerinin son birkaç yüzyılın icadı olduğunu da buna ekleyin...

Bu, kitabın yüce Allah tarafından olduğunun en büyük kanıtlarındandır.

Ancak mucize bununla bitmiyor.

Uzaya ilk kez çıkmak ve Yuri Gagarin demişken... Kuran-ı Kerim'deki bir başka mucizeye dikkat çekmeden geçmeyelim.

20. surenin 125. ayetinde Yuri , Sputnik ve Ruthenia kelimelerini oluşturan harfler, ilki ve üçüncüsü sağdan sola, ikincisi ise soldan sağa olacak şekilde kodlanmıştır.

İleride inşallah pek çok örneğini vereceğim şekilde Kuran-ı Kerim'deki harf dizilimi mucizelerinden yalnızca biridir.

Ruthenia, Batı Avrupa ve Katolik dünyasında Doğu Slav topraklarını tanımlamak için kullanılan bir isimdi.

Sadece 19 harften oluşan bir ayette birbiriyle ilintili bu 3 kavramın geçmesinin ne kadar küçük bir ihtimal olduğunu size bırakarak, mucizeye dahil etmediğim ancak yine de manidar bir kısımla bitirmek istiyorum.

Gagarin'e atfedilen meşhur bir hikaye vardır. İddiaya göre Yuri Gagarin, uzaya çıkınca Dünya'ya bakmış ve "Burada bir tanrı falan göremiyorum" demiştir. 

 Bunun bir efsane olduğu, işin aslının ise şöyle olduğu söylenegelir: Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin din karşıtı çalışmaları dahilinde Nikita Kruşçev bir konuşmasında şöyle demiştir: Neden Tanrı'ya bağlanıyorsunuz ki? İşte Gagarin... Uzaya gitti ve orada bir Tanrı filan görmedi!

İçinde Yuri, Sputnik ve Ruthenia kelimelerinin geçtiği ayetin (20/125) meali ise bakın nasıl:

(Kıyamet günü) Der ki, "Ey Rabbim, ben gözleri gören biriydim, beni neden kör haşrettin?