Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-50
NECMETTİN Erbakan Hocamızı anmaya devam…
Necmettin Erbakan Hocayı 14 yıldır yazılarımla anıyor ve anlatıyorum ama; O’nu videolarla da anıp anlatmalıyız ki daha iyi anlaşılsın ve gereği yapılsın…
8 Şubat 2025 tarihli olup on binlerce izlenen bir video çalışması bunu yapmış...
***
ERBAKAN HOCA KİMDİR?-13 (Videoda O’nun haklılığını anlamaya devam…)
“Erbakan'ın önüne koyulan bildirinin aslında Washington tarafından hazırlanıp daha sonra Erbakan'ın önüne koyulduğu yıllar sonra ortaya çıktı.
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş’sa Refah Partisi'ni kapatma davası açmıştı, gerekçesi ise irticai eylemlerin odak noktası olmaktı.
Necmettin Erbakan bu maddeleri asla uygulamadı ve daha fazla bu demokratik olmayan mücadelenin içinde olmamak için görevinden istifa etti ve dedi ki:
“Anayasa Mahkemesi Türkiye'nin kuruluş itibariyle en yüksek mahkemesidir, bunun almış olduğu kararlara bütün kuruluşların riayet etmesi gerekir, hatta bu kararlar adli bakımdan birer vahim olsalar dahi.”
Tansu Çiller görevi devralacaktı ama Süleyman Demirel bir kez daha sahneye çıktı ve yönetimi ANAP lideri Mesut Yılmaz'a verdi! Bu ne demokratik ne de halk yetkisiyle seçilmiş bir yönetimdi, bu zorbalık ve zulümle halk idaresinin yok sayılmasıydı. Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller'in maruz kaldığı muamele ise zalimceydi. Açılan dava sonucu olarak Anayasa Mahkemesi Refah Partisi'ni kapatma kararı aldı. Toplanan delillerden Refah Partisinin laiklik ilkesine aykırı eylemleri saptandığından kapatılmasına karar verildi.
Erbakan'a ise her zaman olduğu gibi siyaset yasağı getirildi.
Erbakan yasaklıydı yasaklı olmasına ama her türlü antidemokratik baskıya rağmen mücadelesine doğru bir şekilde devam etmek için Fazilet Partisi'ni kurdurdu ve partinin başına da büyük bir kesimin güvenini alan Recep Tayyip Erdoğan geçirilecekti. Ancak bu parti de yine Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
Bunun üzerine parti tabanında Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yenilikçi bir oluşum ortaya çıktı ve AK Parti'yi kurdular, bir yıl sonra da iktidara geldiler ve hala iktidardalar. Erbakan ise Millî Görüş’ün eski isimlerinin kurduğu Saadet Partisi’nin başına geçti.
Erbakan Hoca diyor ki: “Bir insan Sakarya'nın siperlerine girmeden ve Kıbrıs'ta düşman tahkimatı arasından geçmeden Millî Selamet’in ne olduğunu anlayamaz... Bu partiler başarılarından dolayı kapatılmıştır…”
(Devamı var)
***
‘İlim/iyilik’ olarak ‘Faizsiz Adil Ekonomik Düzen’ akademik çalışmasına devam…
Ana Akım İktİsat Sİstemİ ve İslam İktİsat Sİstemİ Arasındakİ Temel Farklılıkların Karşılaştırılması-7
"Kapitalist sistem, bireyi rasyonel ve bireysel fayda odaklı bir ekonomik aktör olarak ele alırken, İslam iktisadı ise bireyi maddi ve manevi yönleriyle bir bütün olarak değerlendirir. Nefs-i emmareye göre hayatını idame ettiren iktisadi özne, kapitalist ekonomik düzende etkin iken, İslami özne Adil Ekonomik Düzen’de etkindir.
Müslüman özne, ekonomik faaliyetlerini bireysel menfaat ile toplumsal fayda arasında denge kurarak, ilahi sorumluluk bilinciyle gerçekleştirir.
Araştırmamız, bu iki özne arasındaki temel farkın ekonomik faaliyetleri yönlendiren değerlerde yattığını ortaya koymuştur.
Kapitalist sistem, bireyi nefsi emmâreye benzer bir anlayışla çıkarlarını maksimize etmeye teşvik ederken, İslam iktisadı ise bireyi ahlaki ve manevi sorumlulukları gözeten bir özne olarak şekillendirir.”
(Devamı var)