Son iki ayın ve son olayların hülasası bir yazı!
Kansız mı kanlı mı?!.
Barışla mı savaşla mı?!.
Kolaylıkla mı zorla mı?!.
İyilikle mi kötülükle mi?!.
Terörsüz mü TERÖRLÜ mü?!.
Böylesi daha nice seçenekler sıralanabilir ama arif olana bu kadar tarif yeter!
Köşemdeki son 11 (onbir) yazı ERBAKAN Hocamızı “ANMAK, ANLAMAK, , GEREĞİNİ YAPMAK, o bugün aramızda olsaydı bu son olaylarla ilgili ne düşünür ve ne yapardı…” üzerine oldu. Bence, artık Erbakan Hocamızı her geçen gün ve sene böyle anıp anlamalıyız. Aksi halde yapılmaya çalışılan anma ve anlama çabalarının bir anlamı olmaz.
Buraya kadar hatırlattıklarım, Millî Görüş lideri ve önderi Necmettin Erbakan Hocamızın “ADİL DÜZEN” ile ilgili o çok meşhur söylemini hatırlatmak içindi...
Hani şu meşhur “ADİL DÜZEN GELECEK…” diye başlayan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında yapılan ama maalesef hâlâ tam olarak gerektiği gibi kavranıp anlaşılmayan konuşma; gerisini yukarıdaki kelime ve kavramlarla hatırlayıverin…
Şöyle devam edip meramımı anlatayım…
Bu günler de geçecek, bu zulümler de bitecek…
Bu “ZALİM DÜZEN” bir gün sona ermesine erecek de…
Ama o zamana kadar çekilmesi gereken nice çileler çekilecek…
Görülmesi gereken “ZULÜM VE MUSİBETLER” görülecek de görülecek ki…
Yaşananlar gerçek anlamda “NASİHAT” yerine geçip hiç olmazsa insanlığın geleceğindeki nice nesiller, geçmişte yaşananlardan ibret alıp bir müddet zulüm düzeninin ve tarihini “tekerrür” ettirmesin; aksi halde tarih yani zulüm/zalim düzen tekerrüre devam eder…
Yazımın başında son 11 yazımdan söz ettim. O yazılardan önceki tam 9 (dokuz) yazı da bir türlü yazılamayan ve dolayısıyla da uygulanamayan “YENİ ANAYASA” üzerine idi…
‘Yazdın da ne oldu?’ derseniz; yine hiçbir şey olmadı, yine yaprak kıpırdamadı, yine ilgililer ve de yetkililer “kör-sağır-dilsiz” olmaya devam ettiler; her zamanki gibi!..
Ama biz bu durumlara alışığız, artık kanıksadık ve kendimizce başka bir merhaleye geçtik ki; şimdilik o merhalenin ne olduğunu yazmayacağım ama şu kadarını hatırlatmam gerekiyor: Kırk yıllık ANAYASA çalışmalarımızın hülâsası diyebileceğimiz “KİTAPLAR” ile bir “ANA KİTAP” hazırlıkları yoğun olarak devam ediyor… Bu köşede zaman zaman yazılan ANAYASA YAZILARI da bir araya getirilse, onlar da ANAYASAYA GİRİŞ VE GEREKÇE olabilecek içeriği ile önemli bir kitap olur ki; ayrıca hatırlatmam gerekiyordu…
Bu vesileyle şunu hatırladım: Gazetemizde geniş haberini ve bazı yazarlarımızın konu ile ilgili yazılarını hatırlayın. Millî Gazete’mizin geniş aile toplantısından söz ediyorum. Son Millî Gazete yazarlar ve yöneticiler geniş toplantısında, Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa Kurdaş, yazarların yazılarının kitaplaştırılması projesinin gündemlerinde olduğu müjdesini verdi... Köşemdeki yazıların kitaplaşıp kitaplaşmayacağını soran okuyucularıma, ben de böylece müjdeyi vermiş olayım… İnşallah proje gerçekleşir, bu alandaki boşluğu doldurur, ihtiyacı karşılar; böylece yazar/lar olarak sorunun muhatabı olmaktan kurtuluruz!..
Sadece TERÖR ve KRİZLER değil, bıkıp usanmadan hep hatırlattığım “SOSYAL TUFAN” ve onun biricik ve tek çare ve çözümü olan “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜZEN ANAYASASI” ile bugünkü hatırlatmalarımı noktalamış olayım.
Şubat ayı başında başlattığım bu sistematik ve özel “YENİ ANAYASA” ile “ERBAKAN’I ANMA, ANLAMA VE GEREĞİNİ YAPMA” hatırlatmalarımızın, nice hayırlara ve yeni uyanışlara vesile olması dua ve dileklerimle bugünkü yazımı noktalıyorum.
Asıl yazmayı düşündüklerim gelecek yazıya kaldı…
Selam ve dua ile…