Erbakan’a göre SOSYAL GÜVENLİK VE SİGORTA
ERBAKAN HAFTALARI ve “ERBAKAN’I ANMAK, ANLAMAK VE ERBAKAN GİBİ YAPMAK” vesilesiyle; “İSLAM EKONOMİSİ ÇERÇEVESİNDE NECMETTİN ERBAKAN’IN ADİL DÜZEN SÖYLEMİ” (İrfan Ersin ve Cengizhan Yıldırım’ın çalışması) akademik çalışmasını değerlendirmeye devam ediyoruz… Çalışma “NECMETTİN ERBAKAN’IN EKONOMİK SÖYLEM VE UYGULAMALARI” adlı “YÜKSEK LİSANS TEZİ”nden türetilmiş. Bugün de “ERBAKAN’A GÖRE ADİL EKONOMİK DÜZEN’DE SOSYAL GÜVENLİK VE SİGORTA” konusu üzerinde duralım...
ERBAKAN’A GÖRE ADİL EKONOMİK DÜZEN’DE SOSYAL GÜVENLİK 7 ESASTAN OLUŞMAKTADIR. Bunlar (Erbakan 2010):
1. Herkes sigortalıdır,
2. Sigorta ve emeklilik için para (prim) ödenmez,
3. İşsizlik ve emeklilikte herkesin (yaş, tahsil, hizmet, ehliyet) esasına göre ne alçağı “katsayı” ile belirlenir.
4. İşsizlik ve emeklilik maaşları bütçeden ödenir ve milli gelirin artışı ile orantılı olarak artar.
5. İşsizlik ve emeklilik: Talebe ve beyana göre isteyen istediği zaman emekli olur, isterse şartları elverişli ise emekli olmaktan vazgeçer işe başlar.
6. Emekli olan kredi hakkını kaybeder.
7. Emeklilik maaşı: Emekliliğin maaşı, emekliye ayrıldığı zamanki mesleki derece, yaş ve tahsiline göre belirlenir.
SOSYAL GÜVENLİK ESASLARI ile ilgili olarak Erbakan, herkesin ekonomik bakımdan bir “Dayanışma Grubu”na mensup olacağını belirtmektedir.
Erbakan’a göre, bu dayanışma grupları, loncalar, sendikalar şeklinde organize olmuşlardır ve Adil Düzen’in temel esaslarına göre “Teminatlı Ehliyet” prensiplerine uygun şekilde hizmetlerini yerine getirirler. Herkesin yaş, tahsil, hizmet yılı ve ehliyetine göre çalıştığı zaman ne ücret alacağı, işsiz kaldığı zaman ne ücret alacağı ve emekli olduğu zaman ile ücret alacağı adil ölçülere ve kriterlere göre belirlenmiştir. Buna göre bir insan çalıştığı zaman hakkı olan bu ücretini alır. İşsiz kaldığı zaman o takdirde işsizlik ücretini alır. Emekli olmak istediği zaman da emeklilik ücretini alır. “Diyelim ki bir işçi çalıştığı zaman ayda iki bin lira, işsiz kaldığı zaman bin lira, emekli oluğu zaman da bin beşyüz lira almaktadır. Bu kimsenin emekli olması ve emekli aylığı alması için belli yaşa kadar beklemek mecburiyeti yoktur. Dilerse emekli olur ve emekli aylığına kanaat eder. Sonra tekrar çalışmak isterse yeniden faal çalışma hayatına döner” (Erbakan 2010).
Bütün bu esasların yerine getirilmesiyle Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen (AED)’de ihracat patlaması söz konusu olacaktır, enflasyon olmayacaktır, ucuzluk olacak ve üretim artış gösterecektir, gelir düzeyi artacak ve adil paylaşımı sağlanacaktır ve işsizlik sorunu çözülecektir (Erbakan 2010).
Erbakan’a göre, ADİL EKONOMİK DÜZEN (AED) ekonomiyi hızla geliştireceği için devlet zengin olacak ve refah herkese ve her bölgeye yayılacaktır. Bu sebeple AED, geri kalmışlığı, zümreler ve bölgelerarası dengesizliği ortadan kaldırır. Ayrıca AED, bireyin eğitimine önem verdiği için ahlaki değerlere sahip olunacak ve kapitalizmdeki aşırı çıkarcılık duygusu bu sistemde ortadan kalkacaktır (Erbakan 2010).
Erbakan’ın ADİL DÜZEN ile ilgili açıklamalarından anladığımız, bu sistemin İslami hassasiyetlerle hazırlandığı üzerinedir. Sistem, çalışmayı ve üretimi teşvik etmekle birlikte faize de ciddi derecede karşı çıkmaktadır. Bu sistemde gelir, üretim üzerine oturtturulmuştur. Hizmet de bir üretim aracı olarak ele alınmaktadır. Dolayısıyla Adil Düzen’in bu özellikleri iktisadi kaynak açısından bizleri İSLAM EKONOMİSİ bakış açısına yönlendirmektedir. İçinde hem serbest piyasayı hem de minimum devletçiliği barındıran Adil Düzen, bu özellikleriyle İslam Ekonomisini anımsatmaktadır. Bu sebeple Adil Düzen’in İslam Ekonomisi çerçevesinde değerlendirmesini yapmak konumuz açısından aydınlatıcı olacaktır.