1 Eylül 2020; Adil Düzen çalışanı âlimin vefatı-3
Prof. Dr. Arif Ersoy 1 Eylül 2020 tarihinde vefat etti… Arif Ersoy ve Erbakan Hocamız ile “Adil Düzen Çalışmaları” yaptık… O’nu anarken özellikle ‘Adil Düzen Çalışanı’ olarak anmayı uygun görüyorum; açıklaması da özellikle bugünkü yazımızda…
İşte o anılardan derlediğim sadece üç arkadaşımızın anılarının bazı bölümlerini kısaca hatırlatarak günümüzde “sosyal tufan” seviyesinde var olmaya devam eden sorunlara bizim teşhis ve tedavi metodumuzla- ürettiğimiz çare ve çözümlere de ışık tutmuş olalım inşallah…
Merhum Süleyman Karagülle hocamız, Prof. Dr. Arif Ersoy’u anlatıyor…
“Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile yıllarca sürecek olan “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni, çalışmalarımızda, henüz “doçent” olan Arif Ersoy ile henüz “doktor” olan Yardımcı Doçent Süleyman Akdemir öncülük etti. Başlangıç olarak yukarıda (yani önceki yazıda) isimlerini andığım işte o akademisyen arkadaşlarımızla çalıştık. Bu ekip Akevler’in Adil Düzen ve Millî Görüş çalışmalarının ana kurucularıdır. Bu ekibin ana kadrosunu Prof. Dr. Arif Ersoy oluşturmuştur. Bundan dolayı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile yaptığımız ve onlarca yıl süren “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni, Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası vs.” çalışmalarının asıl mimarı Prof. Dr. Arif Ersoy’dur. Bu çalışmalar ESAM (Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi) bünyesinde ve mevsime göre genel olarak kışın Ankara ve/ya yazın Balıkesir/Altınoluk’ta yapılırdı... İlk yıllarda yapılan çalışmaların birinde, Necmettin Erbakan, Arif Ersoy’a, ‘biriken paralar nerede değerlendirilmeli’ diye sorar. Arif Ersoy da cevaben ‘yeni adil bir ekonomik sistem kurulması için harcanması gerektiğini’ söyler, yani cari sistem içinde değerlendirilmesine karşı çıkar. Erbakan bu cevap karşısında sesini çıkarmaz ama daha sonraki yıllarda hiçbir zaman onu paralı işlerde görevlendirmez. Dr. Arif Ersoy, yıllar boyunca ESAM genel sekreterliği yaptığı halde, daha üst seviyede görevler alması gerektiği ile ilgili tavsiyelerimizi sadece sabırla dinlemekle iktifa etti… Ankara’da yaşadığı yıllarda ESAM Genel Sekreteri oldu ama hiçbir zaman başkan olmadı, tam yetki ile donatılmadı. Uluslararası toplantılarda gerçek emek sahibi o olduğu halde, takdir ve teşekkürler hep başkalarına yapılıyordu.
Arif Ersoy, Çorum Belediye Başkanı olduğu dönemde belediyeyi Adil Düzen’e göre yönetmeye başladı. Nitekim belediye başkanlığının başlangıç döneminde bana demişti ki: “Belediye maalesef maaşları ödeyemez durumda!” İlk yıllarda kendisini ziyaret ediyor ve yardımcı olmaya gayret ediyorduk. Adil Düzen uygulamaları sebebiyle olumlu gelişmeler görülmeye başlandı. Nitekim göreve başlamasının üzerinde henüz bir sene geçmeden Çorum’a tekrar gittiğimde dedi ki: “İlk zamanlarda maaşları ödeyemiyordum. Arsalar ürettim, belediyenin gelirleri arttı. Şimdi de belediyenin nakdini nereye harcayacağımı düşünüyorum...” Arif Ersoy, kendisi Çorumlu olmakla birlikte aslen Kürt kökenli idi ama Türkiye’nin en sadık vatandaşlarından biri olduğu gibi Kürt-Türk sorununu hiç yaşamadı, yaşatmadı. Ayrıca Sivas’ta yaşanan Alevi-Sünni sorunu Çorum’da onun belediye başkanlığı döneminde de Arif Ersoy’dan sonra da hiç yaşanmadı. Bu ayırıma son vererek Çorum’da birliği sağladı.
Arif Ersoy, belediye başkanı olmasından dolayı, -ayrıca daha sonraları üniversite hocası olarak da- ‘Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Türkiye Delegesi’ olarak ülkemizi temsil etmiş, buralarda da üst düzey yöneticiliklerde bulunmuş hem Türkiye’yi hem de İslamiyet’i üst seviyede temsil etme ve anlatma imkânını bulmuştur. Arif Ersoy, sayısız konferanslar, kongreler ve sempozyumlara (kendi ifadesiyle ‘binlerce’ konferans vs. RNE) katılmış, genel olarak “Adil Düzen” ile özel olarak “Adil Ekonomik Düzen”i her seviyede savunmuş ve anlatmıştır. Yıllarca süren ilmî çalışmalarımız sayesinde elde ettiği birikimle dünyayı ve insanlığı bu konularda aydınlatmış, böylece tebliğ görevini en güzel şekilde yerine getirmiştir.
Recep Tayyip Erdoğan, Akevler Adil Düzen çalışanları içinde en çok ona sevgi ve saygı gösterdi. Bu saygı ve takdirine istinaden, AK Parti’nin kurulduğu ilk yıllarda onu partisine çağırdı ama Arif Ersoy, özellikle “Adil Düzen” konusunda anlaşamamaları sebebiyle (daha başka sebepler de var! RNE) ve ayrıca tarafsız kalmak için bu davete icabet etmedi...”
4.9.2023