‘Fe ekim vecheke li’d-dîni’l-kayyimi’ (Rûm 43)-2
Önceki yazıyla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
İlgili ayetin Arapçasını ve anlamını tekrar hatırlayarak başlayalım…
“Fe ekim vecheke li’d-dîni’l-kayyimi min kabli en ye/tiye yevmun lâ meradde lehu mina(A)llâh(i)(s) yevme-iżin yessadde’ûn(e) / Bu sebeple onun için Allah’tan hiçbir geri döndürme olmayan bir gün gelmeden öncesinde doğru din (doğru nizam/düzen/sistem) için yüzünü ikame et. O gün darmadağın olurlar.” (Rûm Suresi 43. ayet)
“Onun için Allah’tan hiçbir geri döndürme olmayan bir gün gelmeden öncesinde doğru din için yüzünü ikame et” denmektedir, ayette.
Söz konusu günün yani bu yevmin gelmesi Kur’an’ı okuyan kimse için gelecek zamanda gerçekleşecektir.
Burada şirk durumunun devam etmesi durumunda kaçınılamayacak olan, hiçbir şekilde geri döndürülemeyecek, geldiği zaman geri çevrilemeyecek olan bir dönemdir.
Bu “yevm” nekredir. Kıyamet yevmi değildir. Çünkü o gün gelmeden öncesinde yapması gereken Kur’an okuyana emrediliyordur. Kıyamet yevmi için o yevm gelmeden önce denmez. Kur’an okuyan için kıyamet yevmi zaten öldükten sonrasıdır.
Bu nedenle buradaki “yevm” her dönemde şirk içinde olanların başına gelecek olan büyük felaketin yevmidir. O yevm Allah’tan gelmektedir. O yevm geldiğinde hiçbir şekilde geri dönüşü yoktur. O yevm gelmeden önce yapılacak olan burada anlatılmaktadır.
Ayetin e başındaki “Fe” harfi ile önceki ayetle arasında bağ kurulmuştur. Önceki ayette geçmiştekilerin çoğunluğunun müşrik olduğu söylenmektedir. Ardından bu “Fe” harfi ile irtibat kurulmakta ve onların durumuna düşmemek için ne yapmak gerektiği söylenmektedir.
Dikkat edilmesi gereken nokta emrin topluluğa değil müfred olarak tek bir muhataba olmasıdır. Kur’an’ı okuyana demektedir.
Topluluk şirkte olabilir, onlar kurallarını Allah’ın kurallarına göre koymayabilirler.
Siz tek başınıza olsanız da onlara uymayın. Allah’ın doğru dinine, düzenine yöneliminizi ikame edin. Onu anlatın, olması gereken budur.
Mevcut şirk düzenine meyletmeyin, aksi takdirde siz de onların durumuna düşersiniz.
Gelecek olan yevmden önce yapılması gereken emredilmektedir.
Bireysel olarak “doğru dine/düzene yönelimini ikame et” denmektedir.
Doğru olmayan düzene, çoğunluk demokrasisine, şirk düzenlerine meyletme denmektedir. Allah’ın dinine, Allah’ın düzenine, Allah’ın nizamına; Allah’ın kurallarına yönelimini sabitle denmektedir. Ara formüllerle ilgilenme denmektedir.
“Vechini ikame etmek” demek bu demektir. Şeriklerin nasıl olsa hiçbirisi Allah’ın kurallarına uygun kurallar getirmiyor, bari bana yakın olanı destekleyeyim deme denmektedir.
“Allah’ın dinine/düenine yönel” de denmemektedir. “Allah’ın dinine/düzenine yönelimini ikame et” denmektedir.
Adil Düzen yani Kur’an nizamı mensubu olan topluluklar Allah’ın dinine/düzenine vecihlerini ikame ederler. Kur’an’la çözümler ararlar. Kur’an üzerinde çalışırlar. Kur’an’ı anlamak için çaba sarfederler.
Hangi vesen bunları yapıyor?
Ayet burada uyarıyı yapmaktadır. O gün gelecektir. Tüm dünyada şirk sistemleri çökecektir. Allah’ın kurallarına aykırı şirk kuralları işe yaramayacak, Allah’tan gelen o yevm yani o dönem toplulukları darmadağın edecektir.
“Yevme-iżin yessadde’ûn(e) / O gün darmadağın olurlar.”
Fiilin fâili bariyere veya sert bir cisme kendi kendine çarparak darmadağın olmuş hale gelir. Geri tepme, katı bir şey tarafından vurulduktan veya katı bir şeye çarptıktan sonra dağılma ve parçalanmayı ifade eder. Tefe’ûl bâbı olduğu için çarpıp dağılma fiili ya da çarpıp dağılan fâilin çok sayıda olduğunu ifade eder.
(Devamı var; benzer iki ayet meali ile başlayıp devam edeceğiz…)
30.8.2023