Başbakan Erbakan Hükümeti neden örnek alınmıyor…?-10
Bu yazımızın bu başlık altındaki önceki yazılarla birlikte okunması tavsiye olunur…
Bu tavsiyelerin elbette bizce çok önemli sebepleri var, detaylar da önceki yazılarda…
“Ekonomik ve Sosyal Sonuçları Açısından Adİl Ekonomİk Düzen ile Mevcut Kapİtalİst Düzenİn Karşılaştırılması” seminer çalışmamızın devamı…
Adİl Ekonomİk Düzen çare ve çözümlerİ
“Adil Ekonomik Düzen”de bir yandan bütün yatırımlar “Tam Teşvik” ile desteklenip geliştirildiği için, diğer yandan “Faizsiz Emek Kredisi” ile çalışan her insanın hakkı olan ücreti ödendiği için ortada işsizlik diye bir mesele kalmayacaktır. Bilakis işverenler çalıştıracak insan aramaya başlayacaktır. Böylece işsizlik önlenecektir.
2023 TÜİK verilerine göre 4 milyona yaklaşan işsizi olan Türkiye için genel olarak “Adil Düzen” ve özel olarak da “Adil Ekonomik Düzen” bu kadar zaruridir.
“Adil Ekonomik Düzen”de ihracat patlaması yaşanır.
“Adil Ekonomik Düzen”de maliyetlerin ve fiyatların içine hiçbir faiz ve hiçbir vergi girmediği için yeryüzünde en ucuz fiyat “Adil Ekonomik Düzen”in tatbik edildiği yerde olacaktır. Çünkü faizci kapitalist nizamın tatbik edildiği bütün ülkelerde değişik nispetlerde de olsa üretimin maliyetleri ve fiyatları içine faizler ve haksız vergiler girmektedir. Bunlar ise üretimin her kademesinde katlanarak artan bir şekilde maliyetlere ve fiyatlara intikal etmektedirler. Dolayısıyla bunlar yüzünden maliyetler ve fiyatlar artmaktadır.
“Adil Ekonomik Düzen”de üretim fiyatları içine giren faiz, vergi ve sigorta primleri sıfırdır. En ucuz mal “Adil Ekonomik Düzen”de olduğu için herkes ihtiyacını Adil Düzen’in pazarından karşılamaya çalışacaktır. Bu ise hakiki ihracat patlaması demektir.
“Adil Ekonomik Düzen” gelir dağılımının bozulmasını önler.
Faizci kapitalist düzenin 5 mikrobu her türlü ekonomik ve sosyal tahribatı meydana getirirken gelir dağılımını gittikçe bozmakta, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmaktadır. Düzenin temelindeki mikroplardan doğan bu felaketi önlemek için alınan pansuman tedbirleri ise neticede yeni haksız zulümlerden başka bir şey değildir ve esasen sonucu da değiştirmemektedir. Böylece faizci kapitalist zalim sömürü düzeni netice itibariyle zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmakta, bunun sonucunda da ülkeleri ve dünyayı sosyal patlamalara ve çok yönlü savaşlara sürüklemektedir.
“Adil Ekonomik Düzen”de faizci kapitalist sistemin bu mikropları tamamen ortadan kaldırıldığı için sözü edilen mahzurlar, zulümler ve felaketler önlenmiştir. Tam tersine “Adil Ekonomik Düzen”de refahın herkese dağılması için bütün tedbirlerin alınmasını sağlayacak imkânlar mevcuttur. Adil Düzen “Hakkı Üstün Tutan” bir düzen olduğu için herkesin hakkını korumakta ve kimsenin kimseyi sömürmesine izin vermemektedir.
Adil Düzen esasen temelde bir “Barış Düzeni” ve “Çıkar Paralelliği Düzeni” olduğu için, kuvveti üstün tutan ve temeli çıkar çatışmasına dayanan, dolayısıyla bir sömürü ve zulüm düzeni olan faizci kapitalist düzendeki bütün mahzurları ortadan kaldırmakta, refahı herkese yaymakta ve götürmektedir. Böylece Adil Düzen “Herkese Refah” düzenidir.
Ayrıca Adil Düzen devlete öncelikle herkese insan onuruna yaraşır şekilde yaşama imkânı temin etme görevi verdiği için bütün küresel zenginlik rakamlarına rağmen kapitalist toplumların bünyesel hastalığı olan ve nüfusun büyük bir kısmına yayılmış bulunan açlık ve fakirlik hastalıkları da söz konusu değildir.
Adil Ekonomik Düzen geri kalmışlığı, rüşvet ve ahlak bozukluğunu önler.
Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşıldığı üzere Adil Ekonomik Düzen’in ekonomiyi hızla geliştireceğini, devleti kat kat zengin yapacağını, refahı herkese ve her bölgeye yayacağını açıkça göstermektedir.
Bu yüzden Adil Ekonomik Düzen geri kalmışlığı zümreler ve bölgeler arası dengesizliği ortadan kaldırır.
(Devamı var) 18.8.2023