Başbakan Erbakan Hükümeti örnek alınıp taklit edilmeli-9
Bu yazımızın bu başlık altındaki önceki yazılarla birlikte okunması tavsiye olunur…
Bu tavsiyelerin elbette bizce çok önemli sebepleri var, detaylar da önceki yazılarda…
“Ekonomik ve Sosyal Sonuçları Açısından Adil Ekonomİk Düzen ile Mevcut Kapİtalİst Düzenİn Karşılaştırılması” seminer çalışmamızın devamı…
Adİl Ekonomİk Düzen çare ve çözümlerİ
“Adil Ekonomik Düzen”de Para; üretime eşdeğer tüketebilme imkanını sağlayan devletin piyasaya sürdüğü bir makbuzdur. İnsanlar ne değerde mal üretip bunu toplumun yararlanmasına sunmuşsa, onun karşılığında da ona eşdeğer tüketim hakkı olduğunu gösteren makbuzunu almıştır. Bu yüzden arz edilen malların toplam değeri ne kadarsa vatandaşların cebindeki tüketim hakkını gösteren makbuzların toplamı yani para da o kadardır.
“Adil Ekonomik Düzen”de faiz yoktur, paranın değerinin düşürülmesi yoktur, fakirden alıp zengine aktaran banka düzeni yoktur.
“Adil Ekonomik Düzen”de devlet bankalarına yatırılan para ile belli şartlar altında hakkı müktesep karşılığı kredi hakkı doğmuş olur. Kredi ile ilgili parametreleri, adil ekonomik düzenin temel esasları seminerimizde detaylı olarak anlattık, bakılabilir.
Dolayısıyla “Adil Ekonomik Düzen”de ne faiz ne de enflasyon söz konusu değildir. Diğer yandan bu kredi ile ekonomi için yararlanılmaktadır.
“Adil Ekonomik Düzen”de yastık altı para söz konusu değildir. Para her zaman üretimin hizmetindedir. Karşılıksız olarak para veya kredinin piyasaya sürülmesi söz konusu olamaz. Çünkü üretim olmadan, mal karşılığı olmadan karşılıksız olarak piyasaya para sürülmesi haksız olarak fiyatların artmasına sebep olur ve yasaktır. Karşılıksız para üretenlerin, emekçilerin hakkını yemektir.
“Adil Ekonomik Düzen”de temel esas herkesin kendi ürettiği kadar tüketmesidir, başkasının hakkını yememesidir.
“Adil Ekonomik Düzen”de alınıp satılabilen malları 4 grupta toplamak mümkündür. Bunlar satışa arz edilmiş arsalar, tesisler, standart mallar, altın ve döviz yani kıymetli madenler ve değerlerdir. Bunlar ne miktarda satışa arz edilmişse bunlar karşılığında o miktarda para mevcuttur. Alınıp satılabilen bu mallar dışında başka hiçbir şey karşılığı olarak piyasaya para sürülemez, dolayısıyla günümüzde yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlar yaşanmaz.
“Adil Ekonomik Düzen”de herkes istediği anda malını paraya, parasını da mala çevirebilir, ülkenin her yerinde herkese aynı fiyat uygulanır ve eşit muamele yapılır.
“Adil Ekonomik Düzen”de malların fiyatları, arz-talep kaidesine göre adil kriterlere göre teşekkül etmekte, böylece yurdun her yerinde herkese eşit muamele yapılarak alım-satım işleri yürütülmektedir. Arz-talep kaidesinden yararlanıldığı zaman talebe göre arz ayarlanmakta, böylece üretim rasyonel olmakta, ihtiyaç neye varsa ve ne kadarsa üretimin buna göre ayarlanması temin olunmakta, böylece kıtlık olmadan ve israf olmadan bütün ihtiyaçlar maksada en uygun şekilde karşılanmaktadır.
“Adil Ekonomik Düzen” ile üretimin artması sağlanır. Malların maliyetleri ve satış fiyatları bugünkü fiyatların üçte birine düşünce o zaman halihazır mevcut işletme sermayesiyle bile bugünkü üretimin 3 misli kadar üretim yapılabilecektir. Böylece üretim hızla artmış olacaktır. Kaldı ki Adil Düzen’de devlet tarafından yapılan makro planlamanın sonucunda, her bölgedeki öncelikli, verimli yatırımların projeleri hazırlanarak ve bunların gerçekleşmesi için, yatırımın tamamı için yeterli “Faizsiz Kredi” dahil “Tam Teşvik” imkânı sunulmaktadır.
Bu ne demektir?
Ayrıca makina yağlanıyor ve ekonomi hızla gelişiyor, demektir. Bu yönden de üretimin ve milli gelirin hızla katlanması sağlanacaktır.
“Adil Ekonomik Düzen” ile işsizlik önlenir. Aynı işletme sermayesi ile 3 misli fazla üretim yapılması demek bugünkünün 3 misli fazla işçi çalıştırılması demektir.
(Adİl Ekonomiİk Düzen çare ve çözümlerİ ile devam edeceğiz…)