‘Ahlâk Nizamı veya Âdil Düzen olmalı’ diyor - 1
Son yazılarımızda ne dedik ne yazdık?
“Kapitalizm tıkandı, çare ve çözüm kooperatifleşme” önceki bir yazımızda…
Ondan önceki son yazımızda ya da yazı başlığımızda ne dedik?
“Kapitalizme karşı bir çözüm; kooperatifleşme…”
“Kapitalizm ve kooperatifleşme…” dedik…
Kapitalizme karşı çözümlerimizi yazdık;
‘Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen’…
‘Adil Dünya Düzeni’ ile birlikte…
Bu BİR!
“Mesuliyet” başlığını taşıyor hikâye üstadımız Mustafa Kutlu’nun en son yazısı…
“En son yazı” dememin sebebi var, 19/07/2023 Çarşamba günü yazısı için…
Bunun sebebini de ben en sona bırakıyorum, en sonunda yazacağım…
Öncelikle ‘Ahlâk Nizamı veya Âdil Düzen’ üzerinde duralım…
Mustafa Kutlu’nun yazıdaki en önemli vurgusu şu;
‘Ahlâk Nizamı veya Âdil Düzen’.
Hikâye üstadı böyle diyor: bu İKİ!
***
Mustafa Kutlu’nun söz konusu son yazısının en sonunda yazdıkları da çok önemli…
Önemine binaen girizgâh olarak üstadın yazdığı o uyarıyı da başta hatırlayalım…
Sadece hatırlamakla da iktifa etmeyelim; gereğini yapmayı da düşünelim…
Düşüncelerimizi de vakit kaybetmeden amele yani eyleme dönüştürelim…
Dönüştürelim ki; vahşi ve zalim kapitalizm sömürüsünü bitirilebilelim…
Mustafa Kutlu’nun yazısının sonundaki önemli uyarısıyla devam…
“Unutmayalım. Osmanlı bir “nizam” inşa etti ve altı yüz yıl yaşadı. Orada tarım toplumuna ait içtihatlar var, şimdi sanayi toplumundayız hatta bilgi toplumuna, dijitale geçtik, nemize gerek demeyin. O ilkeler Âmentü’ye inananlar için kıyamete kadar geçerlidir.” Bu cümlelerdeki vurgular çok önemli ve bu da ÜÇ!
***
Dördüncü olarak da Mustafa Kutlu’nu yazdıklarını dikkatle okuyalım…
“Epeyce bir zamandan beri hep aynı şeyden bahsettiğim anlaşılmıştır. Nedir o?
Ahtapotun kolları gibi tüm dünyayı avucuna almış ezen kapitalizmin zulmü.
Kapitalizmi eleştiren, ona sövüp sayan, bu hegemonik cellattan kurtulmamız gerektiğini haykıran çok insan, çok yazı, çok kitap var.
Ben de onlardan biriyim galiba.
Bende bir hikâyecinin hissiyatı, isyanı var. Bilimsel, felsefî, akademik birikimim yok sayılır. Peki, nedir bu cesaret, bu celal? Cahil cesur olur derler, o mu?
Yoksa “had”den bahsedenin haddi aşması mı?
Bütün bunlar umurumda değil.
Gördüğümü, bildiğimi, hissettiğimi dile getiriyorum, o kadar. Hakkı söylemek istiyorum. “Sevdiğimi demez isem, sevmek derdi beni boğar.” Şu da var. Akademya ve ulema arasında epeyce bir zamandan beri “İslâm medeniyetinin yeniden ihya ve inşası” konuşuluyor. Ne güzel. Lakin bu yolda atılmış bir adım var mı? Adım derken neyi kastediyorum? Son derece açık sözlüyüm. Kapitalizmin oluşturduğu bir dünya sistemi var.”
(Devamı var ve devamında ‘Ahlâk Nizamı veya Âdil Düzen’ önerisi de var…)
Evet, bir taraftan bu yazılanların ‘devamı var’, diğer taraftan ‘kapitalizmin oluşturduğu dünya sistemi/nizamı/düzeni’ var ve dünyayı sömüren bu düzen hem ülkemizde hem bütün dünyada -yazımızın en başında yazdığımız üzere- takanmış durumda; bundan dolayı bu zalim ve ahlaksız düzenin çaresi de Ahlâk Nizamı ve Âdil Düzen... 22.7.2023