Bayram ve Hac günlerinde musibet ve nasihatler-2
Mekke ve İstanbul iyi yönetilemiyor…
Mekke ve İstanbul’un olduğu ülkeler iyi yönetilemiyor…
Mekke ve İstanbul ile birlikte dünya ülkeleri de “adil” değil “zalimce” yönetiliyor…
Mekke ile Arabistan ve özellikle Hicaz Bölgesi, İstanbul ile Türkiye ve özellikle Dünya’nın ortası konumunda olan Ortadoğu iyi yönetilmiyorsa, bütün Dünya iyi yönetilmiyor demektir. Nitekim insanlığın beyni ve kalbi mesabesinde olan Mekke ve İstanbul (ve Ankara da) ile bu iki şehrin olduğu ülkeler yani Arabistan ve Türkiye iyi yönetilemeyince; bunun olumsuz yansımaları önce İslâm âlemine, sonra bütün insanlığa ulaşmaktadır…
ZALİM DÜNYA DÜZENİ sömürü sermayesinin cenderesinde adeta can çekişiyor…
ADİL DÜNYA DÜZENİ elbette gelecek, Allah elbette nurunu tamamlayacak…
Ama YENİ BİR DÜNYA kuruluncaya kadar canlar yanacak da yanacak…
ADİL KUR’AN DÜZENİ kurulduğunda insanlık felaha ermiş olacak.
Bugünkü yazımızın girizgâhı ve ana mihveri işte bunlar olsun.
İşte…
Arabistan’da yaşadığım yedi yıl boyunca bizzat gözlemlediğim ve daha sonraki yıllarda da her gidişimde biraz daha derinden idrak ettiğim üzere; bin kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına sebebiyet veren Mekke’deki son iki olay da gösterdi ki…
İslâm’ın beş şartından olan ŞEHADET-NAMAZ-ORUÇ-ZEKÂT ile her gün beş defa yöneldiğimiz Kıble ve Kâbe’nin yani HACC’ın ve Hicaz Bölgesi’nin yönetimine kadar…
İSLÂM DİNİ/DÜZENİ beş vecibesinin Kur’an ile Sünnete uygun olarak idrak edilip uygulanması ve bu şuurla birlikte bunlar etrafında III. binyılda oluşturulması gereken III. binyıl medeniyeti seviyesindeki yeni yapılanmalara kadar hayatımızdaki her şeyle birlikte…
Mekke’nin, Harameyn-i Şerifeynin, Hicaz Bölgesi’nin statüsünün ve yönetiminin İslâm âlemince gündeme getirilmesi ve gereğinin yapılması farz-ı ayn mesabesinde farzdır.
İşte…
Biz bu idrak ve şuur ile kırk yıldır “ADİL KUR’AN DÜZENİ” çalışmalarımızı sürdürüyor ve bu farzı dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî boyutları ile yerine getirmeye çalışıyoruz.
Dünkü yazımda da ifade ettiğim üzere…
1 Kasım Seçimi günlerindeyiz ya; seçime kadar “Asıl Yapılması Gerekenler” (AYG) yazıları yazmaya başlamıştım ama bu yazılarımla cepheyi daha da genişletiyorum.
Zira…
Kurban Bayramı günleri ile Hac günlerinde hem ülkemizde (terör olayları ve trafik kazaları olarak) hem Mekke’de “MUSİBET” seviyesinde çok müessif olaylar oldu.
Bizim bunları “NASİHATLERE” tebdil edip gereğini yapmamız gerekmekte.
Aksi halde ülkemizde, Hicaz’da yani Arabistan’da ve bütün Arap ülkelerinde, İslâm âleminde ve bütün dünyada benzer “MUSİBETLER” yaşanmaya hep devam edecektir.
Ne zamana kadar devam edecek?
İstanbul ve Türkiye’de “asıl yapılması gerekenler” yapılıncaya kadar devam edecek…
Mekke ve Hicaz’da “asıl yapılması gerekenler” yapılıncaya kadar devam edecek…
İslâm dünyasında “asıl yapılması gerekenler” yapılıncaya kadar devam edecek…
Dünyada “asıl yapılması gerekenler” (AYG) yapılıncaya kadar devam edecek…
Yani…
“ZALİM DÜNYA DÜZENİ” yerine…
“ADİL KUR’AN DÜZENİ” gelinceye kadar devam edecek.