Ahmet Hakan’ın on talebine on cevap
Ahmet Hakan bir hafta önce “BİR VATANDAŞ OLARAK ON TALEBİM VAR” dedi. Ahmet Hakan’ın bu on talebine bizim içinde “talep” de içeren on cevabımız var.
BİR: Silahlar sussun.
Cevap: -Bize göre doğrusu “PKK silah bıraksın” olacak. “Silahların susması” demek PKK’nın güçlenmesi, kendini toplaması demektir. Nitekim çözüm sürecinde öyle olmuş!
İKİ: Başkalarının çocukları üzerinden efelik yapılmasın.
-Bize göre “askerdeki çocuklar” başkalarının değil, bizim çocuklarımızdır. Askerliğin amacı ölümü bile göze alarak vatanı korumaktır. Askeri olmayan millet/ülke devlet olamaz.
ÜÇ: 7 Haziran'dan önce akmayan kan, bugün neden akıyor? İzah edilsin.
-Bize göre 7 Haziran’dan önce PKK “çözüm süreci” adı altında güçlendi. Silahları depoladı. Yolların altına bombaları yerleştirdi. Zaten PKK her zamanki hazırlığını yapıyordu. Tam en güçlü olduğunu düşündüğü anda saldırılara başladı. Devlet de cevabını veriyor…
DÖRT: "Analar ağlamasın" konseptine yeniden dönülsün.
-Bize göre “Analar ağlamasın” konsepti ile PKK’ya vurmadığın anda, bir kanser gibi olan PKK güçlenir ve bugün ağlayan anaların bin katı daha fazla analar ağlar. Tüm Türkiye’yi kan gölüne çevirirler. Kanser küçükken temizlenir. Kanser büyüdükten sonra artık vücut yani devlet onu yenemez ve ölür.
BEŞ: Çözüm süreci yeniden başlasın ve bugünden itibaren bir tek cenazenin bile gelmemesi için harekete geçilsin.
-Bize göre bugünden itibaren eğer silahlar susar bir tek cenaze bile gelmezse, birkaç sene sonra her gün binlerce cenaze gelecek. Bunu o ve onun gibi düşünenler hala göremiyor.
ALTI: 7 Haziran'dan önce "Cenazeler gelmiyor, yaşasın barış" dedirtenler, bugün neden cenazelerin gelmesi karşısında kıllarını bile kıpırdatmıyorlar? Açıklasınlar.
-Bize göre PKK dâhil her türlü terörün çare ve çözümü “Adil Kur’an Düzeni’nin bucak sistemi”dir ama Ahmet Hakan da dahil olmak üzere herkes, Necmettin Erbakan’ın anlattığı bu düzene karşı “kör-sağır-dilsiz” oyununu oynamaya devam ediyor! Bir diğer cevabımız da şöyle; ya ne yapacaklar, PKK’ya teslim mi olacaklar?!
YEDİ: Kardeşin kavgası nihayet bulsun. Yeniden kana değil, barışa dönülsün.
-Bize göre kardeş kavgası yok. Bir mikropla, terör denen bir kanser çeşidiyle vücudun yani devletin kavgası var. PKK’lılar nasıl bizim kardeşimiz olabilir? Gözünü kan bürümüş inançsız insanlar nasıl bizim kardeşimiz olabilir? Müşrikler nasıl müminlerin kardeşi olabilir?
SEKİZ: HDP, 7 Haziran'da tarihinin en büyük siyasi başarısını kazanmışken... 7 Haziran gününün hemen ertesinde... PKK hangi karanlık odakların dürtüklemesiyle silaha sarıldı? Bize izah etsin.
-Bize göre Ahmet Hakan hala anlamamış! Saflıkla sanıyor ki bir anda oldu. Zaten önceden beri hazırlamışlardı PKK’yı. Onlar barış sürecini silahlanma ve güçlenme için bir fırsat olarak değerlendirdiler ve onları idare eden ülkelerin emrini yerine getirdiler.
DOKUZ: Plan nedir? Son terörist öldürülünceye kadar savaş mı? Topluma açıklansın.
-Bize göre terörün kaynağı kurutuluncaya kadar savaşırsın. Sonunda terörist olmanın sonu olmadığını anlayan insanlar dağa çıkmazlar. Yeni insan kaynağı bulamayan terör örgütü yani kanser yok olur. “Adil Kur’an Düzeni”ne geçilse sorun zaten kökünden çözülür.
ON: Kanı durdurmak eldeyken... Neden durdurulması için herhangi bir çaba sarf edilmiyor? Bir izah yapılsın.
-Bize göre Ahmet Hakan hala anlayamıyor veya anlamamazlıktan geliyor! PKK hazırlık yapsın, fırsatı bulunca kan döksün ama devlet sussun, öyle mi?! Eğer bu harekât yapılmasaydı birkaç sene sonra öyle bir kan dökeceklerdi ki akıl almaz. Ve’s-selâm…