http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/SURUC_BOMBASI_ve_INSAN_SEYTANLAR/25642
SURUÇ BOMBASI ve “İNSAN ŞEYTANLAR”
Suruç’ta bomba patladı ya; PKK yeniden canlandı, IŞİD/DAEŞ saldırıya geçti!..
Suruç’a, şeytanî planlarına kurban olsunlar diye o gençleri gönderenler, PKK’ya emir verip faaliyete geçirenler, IŞİD/DAEŞ’i saldırtanlar aynı şeytanlardır, MOBESE kameralarını kapattıranlar ve olayın aydınlatılmasını engelleyenlere emirleri verenler de aynı kişilerdir... IŞİD/DAEŞ ve PKK’ya sanki düşmanmış gibi savaş tiyatrosu oynatan da aynı şeytanlaşmış kişilerdir... IŞİD/DAEŞ’e Türkiye tarafına ateş açtıranlar da aynı şeytan kişilerdir... Hepsinin inanılmaz derecede şeytani sebepleri vardır; iblis bile düşünemez neredeyse bu planları...
Gariban gençleri toplamışlar... Kobani’ye oyuncak götüreceklermiş!.. Ama gariban gençlerimizi şeytanî oyunlarına oyuncak ettiler… Kobani’de bütün sorunlar bitmiş, sıra oyuncağa gelmiş! Ne kadar masumca bir sebep oluşturmuş bu şeytanlar. “Çocuk masumluğu ve oyuncak teması” altında oluşturulan duygular; işte bu “insan şeytanlar” hep bunu kullanır.
İNSAN ŞEYTANLAR bu durumda iblisi bile emekli edecek hâle getirdiler…
Bazı partileri perde arksından yönetenler de işte bu insan şeytanlardır. Öyle konuştururlar ki bu parti başkanlarını, iblis bile şaşa kalır, neredeyse emekli olası ve “Rabbim, madem bu ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLAR vardı, beni niye yarattın?” diyesi gelir! O partinin sözde yöneticisi aynı gün birbirine zıt iki cümle söyler; birinde “barıştan” bahseder, diğerinde “silahlanın” der, daha sonra da başkalarını saldırganlıkla suçlar!?.
Suruç’a gelen gençlerin kanından ve canından rant devşirip polis kanı/canı, asker kanı/canı, sivil kanı/canı, hattâ kendi ırkdaşlarının kanının dökülmesini hak olarak görürken, bunu da “barış ve kardeşlik” adı altında maskeler, utanmadan istismar eder! Bu durumda iblisin emekli olası gelir; bu şeytanlaşmış insanlar varken kendisine ihtiyaç kalmamıştır...
Şöyle bir geriye doğru bütün olaylara bakın bakalım, hep aynı şeyi görmeyecek misiniz? Emirleri veren her zaman aynı odaktır. Fesat çıkarmak için, insanları birbirlerine kırdırmak için, fuhşun yayılması için ellerinden gelen her şeyi yapan, tüm dünyayı sömüren, sömürdükçe sömüren ve semiren, sömürmeye doymayan şeytanlar hep aynı kişilerdir...
ŞEYTAN deyince herkesin aklına sadece İBLİS gelir, sadece şeytan gelir.
Oysa iblis, İNSAN ŞEYTANLARA göre o kadar masumdur ki, aklınız almaz.
Âyeti hatırlayalım: “İnsan ve cin şeytanlardan düşmanlar var ettik.” (En'am, 6/112)
BÖLGEDE GERÇEKTE NELER OLUYOR?
Abdullah Muradoğlu, dün Yeni Şafak’ta, “Bölgede gerçekte neler oluyor?” başlıklı bir yazı yazmış; yazısının sonuna doğru dedikleri şöyle: “Finansal kapitalistler, enerji kaynaklarını denetim altına almak veya küresel iktidarlarını korumak isteyen güçler (bölgeyi) dilimlemeden yana görünüyorlar./ 1918'de Osmanlı'yı dilimlere ayırdılar. Şimdi de o dilimleri de dilimliyorlar.../ 'Jeopolitik mühendislik' oynuyorlar. Irak'ı üçe, Sudan'ı ikiye böldüler. Yemen, Suriye ve Lübnan'ın kaç parça olacağı ise henüz belli değil...”
Abdullah Muradoğlu, “çözüm önerisi” diyebileceğim şekliyle yazısını şöyle bitirmiş: “İlk Osmanlılar Anadolu'da Ahiliğin miras bıraktığı “fütüvvet” değerlerini dâhiyane bir siyasetle devlet ve nizam fikriyle harmanlayarak Türk ve diğer yerli unsurlardan büyük bir güç devşirmişlerdi. '400 çadırlık' bir aşiretle değil, 'ADİL NİZAM' fikriyle 'devlet' olmuşlardı./ Bugünkü Müslümanların Osmanlı'nın bu tarihsel tecrübesini derinliğine kavramaları gerekiyor. İnsanları katletmek için kendilerine dinden, mezhepten ya da etnik aidiyetlerden yollar arayanlar, 'insanı yaşatmak isteyen nizam' fikrini kavrayabilirler mi, bilmiyorum.” Ne dersiniz, bu satırlar az da olsa “ADİL KUR’AN DÜZENİ” çözüm önerimizi hatırlatıyor mu? “AKIL için yol birdir” diyerek noktayı koymuş olayım. Selam ve dua ile…