http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Tek_cozum_vardir_Adil_Duzene_gecmek/24285#.VSspDfmsU3k
Tek çözüm vardır, “Adil Düzen”e geçmek
Bundan önceki yazımın sonundaki ne dedim? ‘Bakınız, “elektrik ve enerji” sorunundan girdik, “teşhis ve tedavi” ile devam ettik, “taktik ve strateji” dedik, “Adil Düzen Medeniyeti”ne geldik.’ Konu önemli ve önemine binaen kaldığım yerden devam ediyorum…
Osmanlı Devleti ve “sistemi” sona ereli bir asır geçti. I. ve II. Dünya Savaşları gerçekleşti. Bu arada sosyalizm/komünizm insanlığı kasıp kavurarak sona erdi ama henüz bitmedi! Sovyetler yıkıldı, orada sosyalizm bitti, liberalizme geçildi ama şimdi de “ABD kapitalizmi” yıkılırken ABD sosyalizme geçiyor/geçecek! Gidişata bakılırsa; bir gün ABD’de devrim olacak, devlet FED’e el koyacak, çöküşü “ABD sosyalizmi” önleyecek!
“ABD kapitalizmi nasıl çöker?” sorusu akla geliyor. Anlatalım. Malum, ABD’nin en büyük gücü “karşılıksız parası” yani “doları”dır. Rusya ile Çin -ve onlara o anda veya sonradan katılan ülkeler- bir karar alırlar ve ‘Biz yarından itibaren mallarımızı “dolar” ile satmıyoruz, “ruble” ve “yuan” ile satıyoruz’ derler. Türkiye, İran ve diğer birkaç güçlü ülke de bu uygulamaya katılır. Bu ülkelerin paraları “altın” ile konvertibl hâle gelir. İşte o günden itibaren ABD’nin karşılıksız paraya dayanan ekonomisi çöker. Ama ABD aynı zamanda güçlü bir üretim ekonomisine dayanmaktadır; sosyalizm içinde ABD işletmeleri yine üretime devam ederler ama artık dünyaya kök söktüremezler yani şimdiki gibi sömüremezler.
ABD’deki “sömürü sermayesi” işte bu şekilde “karşılıksız dolar” ile dünyayı fitneye vermekte, ülkelerde siyasi ve ekonomik baskı yapmaktadır. Bu karşılıksız parayla taşeron tetikçiler satın alıp savcımızı öldürüyor, elektriğimizi kesiyor, doları dalgalandırıp piyasaları allak bullak ediyor, her sene 50-100 milyar paramızı “faiz” olarak alıp götürüyor...
Bu sorunların tek çare ve çözümü vardır, “Adil Düzen”e geçmek… Nasıl?
1- YERİNDEN YÖNETİM SİSTEMİ getirilecek. Nüfusu bir milyonu geçmeyen iller kendi iç güvenliklerini kendileri sağlayacak, kendi kanunlarını kendileri yapacak. Oralarda merkezin değil kendilerinin savcıları bulunacak, savcılarını korumak merkezi yönetimin değil kendilerinin işi olacak. Herkes bir “çözüm sistemi” üretecek, başarılı olanlar yaygınlaşacak...
2- TÜRK ORDUSU bölge il merkezlerinde oturacak, sadece dış savunmayı yapacak. Eğer birileri iç güvenliğini sağlamak için ordudan yardım isterse, ordu sıkıyönetim kuralları içinde o ile girer, askeri metotlarla güvenliği sağlar. Savcıyı öldüren şebekeyi bulur, seçilmiş il başkanı git dediği zaman da ordu gider. İl bunun için askeri birliğe bir bedel öder.
3- HAKEMLİK SİSTEMİ ile yargı etkin, saygın ve süratli hâle getirilir. BÜROKRATLARIN halktan üstün olmadığı sistem kurulur. Görevden dolayı mağdur olanların ailelerine devlet büyük tazminat öder. Katilin âkilesine rücu edilir. Katil bilir ki o gittiğinde mensup olduğu topluluk ağır diyet öder. Bir insan 100 taşıttır. O zaman deve idi, şimdi arabadır. Bir araba 10.000 dolar olsa, 100 araba bir milyon dolar etmektedir. Savcının diyeti dört misli olarak kabul edilir. Demek ki dört milyon dolar mağdurlara ödenecektir. Bunu kim ödeyecek? İşte bunları destekleyen örgüte mensup olanlar ödeyecektir.
4- BUCAK SİSTEMİ. En önemli husus şudur. Türkiye bucaklara ayrılacak ve bucaklar “buğday parası”nı, iller “demir parası”nı, ülke “toprak parası”nı çıkaracak ve “çalışana kredi” (emeğe kredi) olarak ödeyecektir. Devlet tüm mâli ihtiyaçlarını “faizsiz kredilerle” giderecektir. Dolayısıyla ABD’nin “dolar”ına veya AB’nin “euro”suna ihtiyaç kalmayacaktır. Devletlerarası alışverişler “faizsiz kredileşme ilkesi” ile yapılacaktır. Mesela: Rusya bize kredi verecek, biz Rusya’ya kredi vereceğiz. O Türk Lirasını kendi halkına kredi olarak verip Türkiye’den ithalatı sağlayacak, Türkiye de Rusya’nın rublesini Türk ithalatçısına verecek, böylece takas oluşacaktır. Ruble ile TL arasındaki kur, “arz ve talep kanunlarına” göre kendiliğinden oluşacak, doların aracılığına gerek kalmayacaktır.