http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Haktan_sonra_yalniz_dalalet_vardir/22665#.VIwMUCusU3k
“Haktan sonra yalnız dalalet vardır”
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 791. haftasına da ulaştık, elhamdülillah…
‘… Madem ki Allah’ın varlığını kabul ettiniz, madem ki işleri O’nun tedbir ettiğini gördünüz; o halde O’nun emirlerine ve O’nun şeriatına uyun. Yeryüzüne gönderdiği ilâhi kitapları ele alınız, inceleyiniz ve ona göre şeriatın içine giriniz. İttika ediniz ve artık faizli sistemden vazgeçiniz; artık ekseriyet sisteminden vazgeçiniz; artık düzende zorlamadan vazgeçiniz; artık gümrükleri ve vizeleri kaldırınız...
Bunları onlara dememiz gerekiyor ama önce biz kendimiz bu sözleri duyup “Adil Kur’an Düzeni”ne gelmemiz gerekir.
Yani “ittika ediniz” değil de, “ittika etmeyecek miyiz” dememiz gerekir.
Emri O tedbir eder, kararı O verir, şeriatı O koyar dedikten sonra; “ittika etmeyecek misiniz” sorusunu sormamızı emreden Allah; şeriata geliniz, artık Avrupa müktesebatı, Marks’ın müktesebatı değil de, artık şeriatın müktesebatına katılın anlamı çıkmaz mı?..’ (s.5)
*
‘… Evet, onlara “Bin Dil Üniversitesi” yoluyla diyeceğiz ki…
İşte, bakınız, bizim “Mala-Mal Marketi” çalışıyor. Siz de Allah’ın varlığı yanında her şeyi yaptığını gördünüz, artık ittika edin, kendi şeriatınızı oluşturun ve insanlık barış içinde varlığını devam ettirsin...
Faizden vazgeçin, ekseriyet sisteminden vazgeçin...
İlim, din, iktisat ve siyaset birbirine hükmetmesin; birlikte hareket edip İLİM yasaları yapsın, DİN insanları eğitip denetim yapsın, EKONOMİ üretsin, SİYASET de bölüştürsün...
“ADİL KUR’AN DÜZENİ” kurulsun...
Bugün kapitalistler sermayeyi, sosyalistler siyaseti, karmacılar da her ikisini hâkim kılmaktadırlar. Artık bu tahakküm ve sömürü sistemi sona ersin. Çoklu sistemde isteyen özgürlük içinde istediği yerini alsın...’ (s.9)
*
‘… Bundan evvelki dönemde “faiz” işe yaramış olabilir; “ekseriyet sistemi” geçici olarak işe yaramış olabilir ama uygarlaşma vardır, onlardan daha iyisi gelecektir. Faizli işçilik sistemi yerine “kredileşmeli ortaklık sistemi”, ekseriyet sistemi yerine “hakemlerin denetiminde ortak vekil sistemi” gelecektir. Ekseriyet demokrasisi yerine “hicret demokrasisi” gelecektir. Bütün diğerleri hep sahtedir. Avrupa Birliği, Amerikan doları sahte mabutlardır. Hakiki rabbiniz Kâinatı var edip sizi buraya koyandır. Siz Allah’a inanıyorsunuz, Kur’an’a inanıyorsunuz da nasıl oluyor da sahte mabutların peşinde koşuyorsunuz?..’
“İşte hak olan rabbiniz Allah budur. HAKTAN SONRA YALNIZ DALALET VARDIR. Nereye sarf olunuyorsunuz?” (Yunus Sûresi, 32. âyet)
‘… Hak varken nasıl oluyor da hakkı terk edip başka yere, AK Parti’ye, Avrupa Birliği’ne gidersiniz? Siz ki Allah’a inanmış ve ‘İşte hak olan rabbiniz Allah budur’ diyen kimselersiniz... Âyeti herkes bir defa daha okusun.
HAKTAN SONRA YALNIZ DALALET VARDIR.
Madem ki haktan başka yalnız dalalet vardır... Madem ki Kur’an Allah’ın sözüdür... Madem ki hak olan kitap odur... O halde bu Allah sizin de rabbinizdir...
Arabayı süren arabayı tamir etmez. Başbakan Davutoğlu arabayı sürüyor. Onun bu araba üzerinde herhangi yeni bir şey yapması mümkün değildir. Kısmen cumhurbaşkanı yapabilir. Ama asıl yapmakla mükellef olanlar üç dönem dolayısıyla pasif hâle gelenlerdir; ama onlar büyük kimselerdir, bu kadar basit işlere tenezzül edemezler!
Bu büyük iş yine bizim gibi küçük garibanlara bırakılmıştır. Allah’a karşı sorumluluğumuzu idrak edip Allah’a hamd ederek işimize devam edeceğiz...’ (s.10-11; “KUR’AN VE İLİM” 791. hafta tefsir -Yunus Sûresi Tefsiri- seminerimizden aktarı-YORUM… Ve İLMÎ-AHLÂKÎ-İKTİSADÎ-SİYASÎ-SOSYAL olarak çağımızdaki hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFAN”a karşı gereğini yapmaya yani “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN GEMİSİNİ” inşa etmeye davet ediyoruz… “BİZE DÜŞEN SADECE AÇIK TEBLİĞDİR.” (Yâsin; 36/17) Selâm ve dua ile…)