Erbakan Hoca; “Adil Devlet ve İnsanca Yaşam”-3
Erbakan Hoca’yı “Erbakan Haftası”nda anmaya ve anlamaya devam ediyoruz…
Önceki yazımın en sonunda da hatırlattığım üzere… Ülkemizde ve bütün dünyada hayatımızın dinî-ilmî-iktisadî-siyasî dört alanında da “Sosyal Tufan” seviyesinde sorunlar yaşandıkça ve bunlar her geçen gün daha da arttıkça… Erbakan Hocamızın ifadesiyle, ‘bu sorunların tek çare ve çözümü olan’ -Erbakan Hocamızla kırk yıl boyunca birlikte yaptığımız- genel olarak “Adİl Düzen” ve özel olarak “Adİl Ekonomİk Düzen” çalışmalarının değeri ve önemi daha da anlaşılmakta…
Yine ülkemizin ve bölgemizin her tarafında -hem de dünya çapında etkileri olacak seviyede- sorunlar yaşandıkça, Erbakan Hocamızın üç kelimeyle özetlenebilecek “Adil Dünya Düzeni” önerisi ve “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” da önem kazanmakta…
*Ukrayna-Rusya Savaşı bir de bu bakış açısıyla düşünülüp değerlendirilmeli…
*Ülkemizin her alandaki sorunları ve çözümleri de bu açıdan ele alınmalı…
*Erbakan Hocamız da anlattıkları, yazdıkları ve yaptıkları ile anılmalı…
*Ülke ve insanlık olarak bunu yapabildiğimiz ölçüde başarılı oluruz…
Önceki yazımda, Millî Gazete Yazarımız Siyami Akyel’in ““Adil Düzen” eleştirisi için yapılan gizli toplantı(lar)” başlıklı yazısından söz ediyordum. Önemine binaen konuya kaldığımız yerden devam edelim ve yazının sonundaki değerlendirmeleri okuyalım…
“Toplantılarla (Erbakan Hocamızı Adil Düzen’den Vazgeçirme Raporları yazma toplantıları / RNE) alakalı birkaç hususun altını çizmek gerekir:
1-Hayrettin Karaman’ın “Adil Düzen” eleştirisi için yapılan toplantıyı saklaması ve aradan yıllar geçtikten sonra ifşa etmesi elbette stratejik bir harekettir. O günlerde Refah Partisi güçlüdür. Böyle muhalif bir raporun yayınlanması kamuoyunun, özellikle İslâmî camianın tepkisine yol açabilirdi.
2- Bu toplantıdan anlaşılmaktadır ki, Erbakan Hoca’ya karşı bir muhalefet alttan alta devam etmiştir. Bu muhalefete ve aktörlerine Erbakan Hoca’nın icazet verdiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığı aşikârdır.
3- Adil Düzen eleştirisinin mektupla Erbakan Hoca’ya iletilmesi hengâmında, eleştiri sahiplerinin isimleri yazılmış mıdır, yoksa isimsiz bir eleştiri mi gönderilmiştir? Bu eleştirinin Erbakan Hoca’nın eline geçtiği kesin midir?
4- Adil Düzen’in Erbakan Hoca’nın iddia ettiği gibi 120 profesörle değil, Süleyman Karagülle ve birkaç talebesi tarafından (yani dar bir kadroyla) hazırlandığını iddia eden Karaman, toplantıya katılanların toplam 14 kişiden mürekkep olduğunu da ifşa etmektedir; ortada geniş bir kadro yoktur. Üstelik Sabahattin Zaim hariç birçoğu ilahiyatçı olan bu zevat, hangi yetkinlikle Adil Düzen eleştirisi kaleme almıştır?
5- Toplantıya katılanlar sadece eleştirmiş, alternatif bir sistem önerisi sunamamıştır. Erbakan Hoca, ortaya bir sistem koyduğu halde, aleyhte toplantı yapanlar sadece eleştirmekle yetinmiş, alternatif bir sistem ortaya koyamamıştır. Bu da, iki görüş arasındaki ileri görüş farkını ortaya koymaktadır.
6- Hayrettin Karaman, “Bu haliyle Adil Düzen’in, Türkiye şartlarında uygulanma kabiliyeti yoktur” dedikten sonra, “Bu model bir geçiş dönemi modeli olarak da uygulama kabiliyetini taşımamaktadır” (s. 358) demektedir. Neden uygulama kabiliyeti olmasın ki? Irkçı emperyalizmin dayattığı kapitalist sistemin uygulama alanı oluyor da, Adil Düzen’in uygulanması neden mümkün olmasın?
Netice-i kelam: Erbakan Hoca, adİl bİr düzen inşa etmek için mücadele etmiştir. Faizsiz bir sistem kurmayı hedeflemiştir. Karaman ise aradan yıllar geçtikten sonra faizli sistemi ayakta tutabilmek için kur korumalı faize “hibe” kılıfı bulmaktan öte hangi sistem eleştirisi getirmiştir? Yahut Erbakan Hoca’nın Adİl Düzen önerisine eleştiri getiren zevat, faizci kapitalist sistem eleştirisinde aynı iştah ve kararlılığı neden göstermemiştir?”
https://www.milligazete.com.tr/makale/9477451/siyami-akyel/adil-duzen-elestirisi-icin-yapilan-gizli-toplanti