“Biliyoruz, söyledikleri seni hüzünlendiriyor…”
Kur’an ve İlİm çalışmalarımızın 1120’inci haftası, En’am Suresi üzerindeki çalışmamızın 6’ıncı haftasına tevafuk eden notlarımızdan derlemelerimize devam ediyoruz…
Hüzünlenmek, Üstadımızın son zamanlarda en çok yaşadığı duyguydu…
Geçen ay vefatı sonrasından itibaren onu bu yazılarımızla anmaya devam ederken, dünyayı ağırlıklı olarak bu duyguyla yani hüzün ve üzüntüyle dünyayı terk etti diyebilirim.
Bugünkü yazımıza En’am Suresi’nin 33’üncü ayeti tevafuk etti.
“Kad na’lemu innehu leyahzunukelleżî yekûlûne efeinnehum lâ yukeżżibûneke velâkinnez’z-âlimîne biâyâtillâhi yechadûne. / Söyleyen kimselerin seni hüzünlendirdiğini ilm ediyoruz. Kesinlikle onlar seni tekzib etmiyorlar velakin zalimler Allah'ın ayetlerini bozmak için cehd ederler. / Onların söylediklerinin seni üzdüğünü elbette biliyoruz. Onlar aslında seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlar.”
Bir iş yaparsınız, içtihadınıza göre işi yaptırırsınız. Sizin karşınızda olanlar çeşitli sözler söylerler. Bu sözler kurşun gibi beyninize saplanır ama cevap hazırlar ve rahatlarsınız. Bir de sizin sevdiğiniz, birlikte çalıştığınız, dostunuz olan birisi size gelip “şu yaptığınız yanlıştır” der. Böyle değil de, uzaktan söz söylediği zaman, işte bu sizi mahzun eder. Siz ona saldıramazsınız, çünkü sizde çok büyük yeri vardır, sadece üzülürsünüz, hüzünlenirsiniz...
Akevler’de yetişmiş, orada dünya görüşünü kazanmış, sonra ayrılmış olan bu arkadaşlar Akevler’i hiç anlayamamışlardır; işte bu beni üzmüştür, hüzünlendirmiştir...
Bu ayette şimdi Allah bana diyor ki; söylediklerinin seni üzdüğünü biliyoruz. Biz seni takip ediyoruz. Seni bırakmış değiliz. Ayet devam ediyor: Onlar seni tekzip etmiyorlar. Onlar bunu söylerken hedef sen değilsin. Hedef Allah’ın ayetlerini cehd etmeleridir. Bizi üzen de budur. “Tekzip ediyorlar” demiyor, “cehd ediyorlar” diyor.
Hemen “cehd” kelimesi üzerinde durmamız gerekir. “Cuhd” sert topraktır. “Cehd etmek” demek çiğnemek demektir. Dökülmüş betona ayak basarsanız onu cehd etmiş olursunuz. Onlar seni tekzip etmiyorlar, onlar Allah’ın ayetlerini çiğniyorlar denmektedir.
Allah’ın ayetleri nedir?
Kur’an Allah’ın ayetleridir. Surenin alt parçalarına “ayet” denmektedir. Doğa kanunuyla gerçekleşen olaylar birer ayettir, bize ne yaparsak ne ile karşılaşacağımızı bildirir.
Adil Düzen’i hafife alanlar Allah’ın ayetlerini çiğnemiyorlar, Kur’an’ı çiğnemiyorlar, ilmi verileri çiğniyorlar. Bizim usulümüz şudur. Biz sorunlara bugün bakarız. Sorunun nasıl ve neden ortaya çıktığını inceleriz. Sebepleri bulmayı konu edinir. Sonra olayın sebebiyet verdiği duruma göre çözüm ararız.
PKK sorunu neden oldu?
PKK’yı nasıl durdururuz, nasıl önleriz?
Bunu düşünmeye başlarız. Kırk senedir PKK ile savaşılıyor ama sorun çözülemedi.
Demek ki sorunun sebepleri bulunana kadar sorun çözülmeyecektir. Çünkü aynı metodu uyguluyor. PKK’nın son hareketle bitmesi gerekirdi. Eskiden yöneticiler askerlerle baskı yaptırırdı. Bunun için sonuçlanamıyordu. Şimdi baskı yapmıyor ama yine sonuç alınmış değildir. O halde bu sistemle sonuç alınamıyor.
Ondan sonra sorunun çözümünü Kur’an’da ararız. Kur’an’dan içtihatla hükümleri koyarız. Bu hükümleri müspet ilimle kontrol ederiz. Denersiniz, örnek uygulamasını yaparsınız, en sonunda başarmak üzere örnekleri uygulamaya devam edersiniz. Örnek uygulamalarımızda başarırsak sonra genel uygulama yaparız.
İşte, askerlerin yaptığı hata budur. PKK sorunu Türkiye’de bitmedi, bitirilemedi. Aynı metodu yurt dışına taşıdılar, yine bitmedi, devam ediyor. Biz bu sorunu ve benzere sorunları bitirsinler diye destekledik ama bitmiyor. Çözüm için Allah’ın ayetlerine dönülmelidir...
(Son olarak İzmir’de bir olay oldu, HDP İzmir il merkezinde bir cinayet işlendi; çözümlerimizi içeren 5+5 maddeden oluşan 10 maddelik çözümlerimiz gelecek yazıda…)
(Süleyman Karagülle Hocamızı bu son çalışmamızla anmaya devam ediyoruz…)