Mübteda ile haber veya aslı mübteda ve haber olanların arasına giren zamirdir.
Marifelik nekrelik durumuna göre iki şekilde gelir:
- Mübteda ile haber veya aslı mübteda ile haber olanın ikisi de marifedir.
- Mübteda veya aslı mübteda olan marifedir, haber veya aslı haber olan marife gibidir. Marife gibi olanlar ism-i tafdillerdir. Çünkü ism-i tafdil marife olursa “en” anlamına gelir, “daha” anlamını kaybeder. Bu “daha” anlamının korunması nedeniyle nekre gelip marife anlamına geldiği durumlar vardır. Bu durumda haber olarak geldiğinde mübteda veya aslı mübteda olanla bu nekre olup marife gibi olan ism-i tafdilin arasına fasıl zamiri girebilir. Ör: مَا تُقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا (Müzzemmil 20)
Fasıl zamirinin cümlede kullanılmasının üç amacı vardır:
- Haber ile tabiinden olanı ayırmak
- İhtisas ve kasr
- Te’kîd
- Te’kîd
- Hakiki kasrın te’kîdi
- Te’kîdin te’kîdi
1. Haber ile tabiinden olanı ayırmak (الإعلام بأن ما بعده خبر لا تابع)
Haber ile tabiinden olanı ayırmak (fasl) için kullanılmasından dolayı fasıl zamiri olarak adlandırılır.
أُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
İsim cümlesi |
Haber | Fasıl zamiri | Mübteda |
الْمُفْلِحُونَ | هُمْ | أُولَئِكَ |
Eğer burada fasıl zamiri olmasaydı
Bedel | Mübdelün minh |
الْمُفْلِحُونَ | أُولَئِكَ |
Tabilerden bedel olacaktı.
الْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ
İsim cümlesi |
Haber | Fasıl zamiri | Mübteda |
الظَّالِمُونَ | هُمْ | الْكَافِرُونَ |
Eğer burada fasıl zamiri olmasaydı
Sıfat | Mevsûf |
الظَّالِمُونَ | الْكَافِرُونَ |
Tabilerden sıfat olacaktı.
2. İhtisas ve kasr (الاختصاص والقصر)
Fasıl zamiri kasr için gelir. Fasıl zamiri cümleden kaldırıldığı zaman kasr manası da ortadan kalkar.
أُولَئِكَ هُمْ وَقُودُ النَّارِ
İsim cümlesi |
Haber | Fasıl zamiri | Mübteda |
Muzâfun ileyh | Muzâf |
النَّارِ | وَقُودُ | هُمْ | أُولَئِكَ |
Eğer burada fasıl zamiri olmasaydı
İsim cümlesi |
Haber | Mübteda |
Muzâfun ileyh | Muzâf |
النَّارِ | وَقُودُ | أُولَئِكَ |
Cümlenin öğelerinde bir değişiklik olmayacaktı.
Burada fasıl zamiri olan هُمْ kasr etkisi yapmaktadır. Yani “yalnızca onlar ateşin yakıtıdır” anlamındadır. Fasıl zamiri kaldırılırsa “onlar ateşin yakıtıdır” anlamındadır.
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Mensuh isim cümlesi |
Haberi Fiil cümlesi | Fasıl zamiri | İsmi | İnne |
يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ | هُوَ | رَبَّكَ | إِنَّ |
Eğer burada fasıl zamiri olmasaydı
Mensuh isim cümlesi |
Haberi Fiil cümlesi | İsmi | İnne |
يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ | رَبَّكَ | إِنَّ |
Cümlenin öğelerinde bir değişiklik olmayacaktı.
Burada fasıl zamiri olan هُوَ kasr etkisi yapmaktadır. Yani “yalnızca rabbin onların arasında kıyamet gününde ihtilafta oldukları hakkında ayrımı yapacaktır” anlamındadır. Fasıl zamiri kaldırılırsa “rabbin onların arasında kıyamet gününde ihtilafta oldukları hakkında ayrımı yapacaktır” anlamındadır.
3.a. Te’kîd (التوكيد)
Bu durumda fasıl zamiri cümleden kaldırılırsa te’kîd manası ortadan kalkmaktadır.
İsim cümlesi |
Haber | Fasıl zamiri | Mübteda |
Muzâfun ileyh | Muzâf |
الْفَائِزُونَ | هُمْ | الْجَنَّةِ | أَصْحَابُ |
Eğer burada fasıl zamiri olmasaydı
İsim cümlesi |
Haber | Mübteda |
Muzâfun ileyh | Muzâf |
الْفَائِزُونَ | الْجَنَّةِ | أَصْحَابُ |
Burada fasıl zamiri olan هُمْ te’kîd etkisi yapmaktadır. Fasıl zamiri ile “kesinlikle Cennet ashabı başaranlardır” anlamındadır. Fasıl zamiri kaldırılırsa “Cennet ashabı başaranlardır” anlamındadır.
3.b. Hakiki kasrın te’kîdi (توكيد القصر الحقيقي)
Bu durumda fasıl zamiri cümleden kaldırılsa bile hala kasr manası kalmaktadır.
إِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ
Mensuh isim cümlesi |
Haberi | Haberi | Fasıl zamiri | İsmi | İnne |
الرَّحِيمُ | التَّوَّابُ | هُوَ | هُ | إِنَّ |
Eğer burada fasıl zamiri olmasaydı
Mensuh isim cümlesi |
Haberi | Haberi | İsmi | İnne |
الرَّحِيمُ | التَّوَّابُ | هُ | إِنَّ |
Burada fasıl zamiri olan هُوَ hakiki kasrın te’kîdi etkisi yapmaktadır. Çünkü fasıl zamiri olmasa da manasal olarak yalnızca Allah tevvab ve rahimdir. Burada aynı zamanda İnne nedeniyle bir te’kîd vardır. Fasıl zamiri ile “kesinlikle yalnızca O, kesinlikle tevvabdır, rahimdir” anlamındadır. Fasıl zamiri kaldırılırsa “yalnızca O, kesinlikle tevvabdır, rahimdir” anlamındadır.
3.c. Te’kîdin te’kîdi (توكيد التوكيد)
Bu durumda fasıl zamiri cümleden kaldırılsa bile hala te’kîd manası kalmaktadır.
إِنَّ الْجَحِيمَ هِيَ الْمَأْوَى
إِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوَى
İki ayrı ayette hem Cehim için hem de Cennet için me’va olduğu te’kîdli olarak gelmiştir. Burada kasr manası yoktur. Çünkü ikisi için de me’va denmektedir.
Mensuh isim cümlesi |
Haberi | Fasıl zamiri | İsmi | İnne |
الْمَأْوَى | هِيَ | الْجَنَّةَ | إِنَّ |
Eğer burada fasıl zamiri olmasaydı
Mensuh isim cümlesi |
Haberi | İsmi | İnne |
الْمَأْوَى | الْجَنَّةَ | إِنَّ |
Burada fasıl zamiri olan هُوَ te’kîdin te’kîdi etkisi yapmaktadır. Çünkü fasıl zamiri olmasa da إِنَّ nedeniyle te’kid vardır. Fasıl zamiri ile “kesinlikle Cennet, kesinlikle barınaktır” anlamındadır. Fasıl zamiri kaldırılırsa “kesinlikle Cennet, barınaktır” anlamındadır.