Erbakan’ı Anma vesilesiyle bu sene farklı bir uygulama yaptım. Sanki kendisi hayattaymış ve birlikte yaptığımız “Adil Düzen Çalışmaları” devam ediyormuşçasına, o günlerimizi aratmayan bir çalışmamızı, 18 yazılık bir yazı dizisi olarak yayınladık… Dr. Süleyman Akdemir’in “Faizin Yarattığı Toplumsal Sorunlara Yönelik Alternatif Arayışlar: Para Peşin Mal Vadeli Selem Sözleşmelerine Yenilikçi Bir Yaklaşım” çalışması üzerinde durduk… Ekonomimiz çıkmazda, pek çözüm üretebilen de yok ya; çare ve çözüm niyetine, ilgilileri ve herkesi uyardık, Adil Ekonomik Düzen çözümlerini hatırlattık…
Bir yazar, Ocak Medya’dan Sinan Eskicioğlu da, Erbakan’ı Anma Haftası vesilesiyle, bu sene bizim gibi farklı bir yazı yazdı. Sinan Eskicioğlu yazısının sonunda diyor ki: “ Necmettin Erbakan, bu etkinliklerde kendisinden çok Adil Düzen çalışmasının konuşulmasını daha fazla isterdi gibi geliyor bana…” “Erbakan’ı Anma Haftası” başlıklı, 27 Şubat 2019 tarihli yazının sadece “Adil Düzen” ile ilgili olan bölümlerini aktarıyorum…
“Erbakan’ın fikirleri nelerdi?
Adil Düzen ve milli kalkınma hamlesi.
Adil Düzen bugün ciddi manada irdeleniyor mu?
Hayır.
Erbakan’ı neden bu kadar anlatma ihtiyacı hissediyorum?
Haklı olana hakkını teslim etmek, O’na yapılan haksızlıkları dengelemek, O’nun yolundan geldiklerini söyleyerek O’na karşı suçlamalarda bulunup aynı hataları yapanlara bunları hatırlatmak adına.
Nezaket ve kibarlık bugün siyasetçilerde çok çok nadir olarak görebildiğimiz özellikler. Külhanbeyi olmak prim yapınca bu gibi değerli özellikler ortadan kayboluyor tabii.
Erbakan deyince akla gelen konu Adil Düzen demiştik. Adil Ekonomik Düzen olarak ortaya çıkıp zamanla bir bütün olarak düzen fikriyle yoğrulan sistem çalışması.
Şu soruyla dikkatlerinizi Adil Düzen konusuna çekmek isterim: ‘Erbakan nasıl oldu da, Adil Düzen çalışmasını dinledi, benimsedi ve ömürlük söylem haline getirdi?’
Neden bu soruyu mu soruyorum? Söyleyeyim. İstanbul Erkek Lisesi’ni birincilikle bitirmiş, İstanbul Teknik Üniversitesi giriş sınavında aldığı notla ikinci sınıftan okumaya başlamış, fakülteyi en başarılı öğrenci olarak bitirip ve aynı yıl ‘motorlar kürsüsü’nde asistan olarak göreve başlamış, kendisinden önce başlayan öğrencilere hocalık yapmış, Aachen Üniversitesi’nde bir buçuk yıl akademik çalışma esnasında üç tez hazırlamış, teziyle Almanya bilim dünyasına etki yapmış, Münih Üniversitesi’nden profesörlük teklifi almış, profesör olarak bilimsel faaliyetlerde bulunmuş ve sonrasında siyasete atılmış birisi olarak Adil Düzen’i öğrenmek, katkıda bulunmak ve ömürlük söylem haline getirmek...
Peki, neden ömürlük söylem haline getirmişti?
Sistem çalışması olarak sunulmuş olması… İslam’ın sistem çalışması denemelerinin önemini bilmesi… Adil Düzen’in sadece Müslüman olanlar için değil, aynı zamanda insanlık için bir alternatif çalışma olduğuna inanması… Profesör olmuş bir bilim insanı olarak Adil Düzen denemesinin bilimsel olduğunu görmesi… Adil Düzen denemesinin bugün yaşadığımız dincilik furyasına alternatif olacağını biliyor olması… Geleceğin dünyasının Adil Düzen denemesi çalışmasındaki alternatifler üzerine kurulacağını öngörmesi…
Necmettin Erbakan’ı anlatmak bir yazıyla bitecek bir durum değil. O’nun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bağlılığını, devlet adamı kişiliğini ve sürekli öğrenmeye açık bir insan olmasını da dile getirmek isterdim.
Erbakan’ı Anma Haftası’nın yapılıyor olması çok güzel bir etkinlik. Ama âcizane fikrimi de söylemek isterim. O da şudur: Necmettin Erbakan, bu etkinliklerde kendisinden çok Adil Düzen çalışmasının konuşulmasını daha fazla isterdi gibi geliyor bana… Sevgi ve bilgiyle kalın.”