“Tedavi Millî Görüş ve Adil Ekonomik Düzen’de” başlıklı önceki yazımda, ‘domates biber patlıcan’ vesilesiyle yazılması gerekenleri, -elbette ‘Adil Düzen ve Ekonomik Düzen’ açısından- ‘TEŞHİS VE TEDAVİ’ boyutları ile ele almış olduk.
Üstadımız aynı gün ve aynı konuda “Olmaz” başlıklı kısa bir yorum yazdı.
Bu yorumu cümle cümle ele alıp değerlendirmeler yapalım.
“Ekonominin fizik kanunları gibi kanunları vardır.”
Allah kâinatı, dünyayı, insanı ve her şeyi bir nizam/düzen/sistem üzere yaratmıştır, ekonomik ve sosyal hayatımız o nizam/düzen/sistem yani o kanunlar üzere yürümektedir…
“Refah ancak üretimi artırmakla sağlanır.”
Dün de yazdım, ‘ülkemiz tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten dünyadaki nadir yedi ülkeden biriyken’, son dönemlerde özellikle “tarım ve hayvancılıkta üretimi artırmak” bir yana, bu alanlarda yeteri kadar üretim yapamaz ve ithalat yapar durumlara düştü…
“Doğada yoktan bir şey var olmaz, var olan da yok olmaz.”
KUR’AN VE İLİM haftalık seminerlerimiz 1000 (bin) haftadan beri devam ediyor; önceki gün (12.02.2019) bazı detayları yazdım, 53 (elliüç) yıldan beri her gün yaptığımız ilmî çalışmalarımızla, makale ve kitaplarımızla bu konuda yazılması gerekenleri yazıyoruz…
“TANSAŞ’ları kim kapattı? Şimdi yeniden açılmaya başlandı!”
İzmir B.B. Başkanı Burhan Özfatura arkadaşımın o zaman TANSAŞ ile ilgili yaptıklarını baştan sonuna yazmak başlı başına ayrı bir yazıyı gerektirir; bu kadarı yeter!
“Tüm ihtiyaçları karşılayacak üretiminiz olmazsa mumunuz yatsıya kadar yanar.”
‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’ hesabı, ‘yanlış yönetimlerle yani “Millî Görüş ve Adil Ekonomik Düzen” olmaksızın gidebileceğiniz yer buraya kadar’ diyelim…
Bugünkü bu yazımızda ‘TEŞHİS’ faslı bu kadar olsun; ‘TEDAVİ’ faslına geçelim.
“Bakkallar organize olmalıdır. Bakkallar devletlerce desteklenmelidir. / Bakkalın mallarını ucuza satabilmesi için: / a) Bakkallar vergiden muaf olmalıdır. b) Bakkallar kira vermeden bakkalı işletmeli ve lojmanında oturmalıdır. c) Bakkallar konsinye mal satmalıdır. Zarar etmeleri söz konusu olmamalıdır. d) Bakkallara dağıtım vakıf kuruluşlarca yapılmalı ve onların satın alınması da sınırlı kâr, serbest fiyat ilkesi içinde olmalıdır.”
Bu konuda o kadar çok yazı yazdık ki, toplamı bir ve/ya birkaç kitap olur…
“Bunun dışında, köylünün üretimi dengeli yapabilmesi için ‘selem sistemi’ çalıştırılmalıdır. Halka ‘sipariş kredisi’ verilmelidir. Halk tüccara peşin ödeyerek yıllık ihtiyacını yılbaşında ucuz elde etmelidir. Tüccarlar peşin para ile üreticiye sipariş vermelidir. Böylece dengeli üretim sağlanmış olur.”
Bu konuda da, Necmettin Erbakan Hoca ile yaptığımız kırk yıllık ‘Adil Düzen ve Ekonomik Düzen’ çalışmaları başta olmak üzere, yarım yüzyıllık ilmî ve amelî yani teorik ve pratik çalışmalarımıza bakılmalı; bugünlerde ve son haftalarda yapmakta olduğumuz -zaman zaman sizi kısmen bilgilendirdiğim- ilmî çalışma ve derslerimiz ile birlikte…
İslam Medeniyeti Vakfı bünyesinde yapmakta olduğumuz “Kur’an Medresesi Dersleri”ni ve özellikle de Dr. Süleyman Akdemir Hocamızın “Kur’an’ı Anlama Usûlü” derslerinde haftalardan beri anlatmakta olduğu “SELEM” bahsini kastediyorum.
Yeri ve zamanı gelmişken, gelecek yazımızda Dr. Süleyman Akdemir’in “Faizin Yarattığı Toplumsal Sorunlara Yönelik Alternatif Arayışlar: Para Peşin Mal Vadeli Selem Sözleşmelerine Yenilikçi Bir Yaklaşım” çalışması üzerinde duralım.
“Aynı şeyleri yazıyormuşum (yazıyormuşuz). / Çözüm aynıdır ve (Türkiye dâhil dünyadaki her) ülkenin buna ihtiyacı vardır. / Başka ne yazalım ki?”
Evet… Biz yarım yüzyıldan beri hep aynı şeyleri yazıyoruz… Siz de onlarca yıldan beri aynı yanlışları yapıyorsunuz; geldiğiniz yer ayan beyan ortada… Şayet ‘Adil Düzen ve Ekonomik Düzen’ dışında bir çare ve çözümünüz varsa, getirin de görelim… Erbakan’ca bitirelim: Bize göre tek çare ve çözüm ‘Adil Düzen ve Ekonomik Düzen’; başka ne yazalım?