Reşat Nuri Erol
29 OCAK 2019 SALI - RNE'dan SEÇME YAZILAR
29.01.2019
2243 Okunma, 1 Yorum

 

29 OCAK 2019 SALI - RNE'dan SEÇME YAZILAR 

 

POKER OYUNU

Adı, John Neumann (1903-1957)…
Macaristan/ Budapeşte’de küçük yaşlarda yaptıkları, ileride yapacaklarının habercisiydi. Altı yaşında 8 haneli iki sayıyı aklından bölebiliyor; sekiz yaşında türev ve integral biliyordu.
20 yaşında Berlin Üniversitesi’nde kimya okurken bir gün…
Dikkatini -kağıt oyunu- poker çekti:
Bu oyunda sadece şans faktörü değil; aynı zamanda oyuncunun aldığı rasyonel stratejik kararlar önemliydi!
Peki, böyle bir oyun matematik terimleriyle tarif edilebilir miydi? Evet…
Neumann pokeri, matematiksel terimlerle ifade edebileceği düşüncesini hayata geçirdi.
Ve “Oyun Teorisi” matematiksel bir sanat eseri olarak kabul edildi. Ama Neumann’ın bu düşüncesinin eksiklikleri vardı…
Adı, Oskar Morgenstern (1902-1977)…
Almanya Görlitz’de doğdu. (Annesinin Almanya İmparatoru III. Frederick’in gayrimeşru kızı olduğu hep söylenir!)
Ekonomist ve siyaset bilimci idi.
Neumann ile Morgenstern’ın yolu, 1930’lı yılların sonunda ABD Princeton Üniversitesi’nde kesişti. İleri Araştırmalar Enstitüsü’nde çalıştılar. Finansörleri Rockefeller Vakfı’ydı.
İkili 1944 yılında, “Oyun Teorisi ve İktisadi Davranış Teorisi” kitabını yazdı.
Sahi…
Fakültelerin matematik bölümlerinde “Oyun Teorisi” derslerinin konulmasına sebep olacak kadar bu kuram neden önemli?
Oyun Teorisi:
Belli ekonomik, politik ve askeri durumlarda karar vermeyi yöneten stratejik yapıların incelendiği matematiksel çerçeve…
Bitmedi.

CIA ARAŞTIRMASI

Adı, Merrill Flood (1908- 1991)…
Matematikçi idi. Princeton Üniversitesi’nde Neumann ile Morgenstern ile çalıştı.
Pentagon ve CIA’ya araştırma ve analiz sunmak üzere 1946’da kurulan RAND Corporation kuruluşunda görev yaptı.
Adı, Melvin Dresher (1911-1992)…
Matematikçi idi. Yale Üniversitesi’nde çalışırken yolu Flood ile çakıştı; RAND Corporation’da görev yaptı.
Bu ikiliye, Kanadalı matematikçi Albert William Tucker (1905-1995) katıldı. “Oyun Teorisi” temelinde “Tutuklular İkilemi” adlı strateji modeli yarattılar.
Oyunun amacı basitçe şuydu:
– Suçları ispat edilemeyen tutukluları (seçmeni) bir çıkmaza sokarak, aslında kendileri için en yanlış kararı verdirmek!

Süleyman Akdemir (gmail.com), Süleyman Karagülle, tayibet erzen, Mehmet Lütfi Hocaoğlu, erbacak99, Abdurrahman Erol5 alıcı daha

Mavi ceketli Saadet ve kırmızılaşan turuncu

29 Ocak 2019

0

Facebook'ta Paylaş

 

Twitter'da Paylaş

  

Sinan Eskicioğlu

1974 yılında İzmir'de doğdu. İzmir İlahiyat'ta lisans eğitimini tamamladı. 2003 yılından beri Almanya'da yaşıyor. Çeşitli kuruluşlarda Din Eğitim ve Öğretimcisi olarak faaliyette bulunuyor. Yayınlanmak üzere kaleme alınmış çeşitli roman ve kitapları bulunmaktadır.

Ne yalan söyleyeyim, kıskanıyorum.

Saadet Partisi’nin Ankara’daki aday belirleme toplantısından bahsediyorum. Ve oraya katılarak yerinde gözlem yapan köşe komşum Veysi Dündar’ı kıskandım doğrusu.

Önemli bir toplantıya iştirak etti.

Saadet Partisi’nin düzenlediği toplantının asıl önemi, önümüzdeki yıllarda çok daha net anlaşılacak. Çoğu zaman bugünü düşünerek hayıflanıyoruz, rahatsız oluyoruz, şikayetleniyoruz ama biraz daha yükseğe çıkıp ufka baktığımızda, aslında yaşanan gelişmelerin ne kadar olumlu olduğunu anlayacağız.

- Reklam -

İşte Saadet Partisi’nin toplantısı da, vermek istediği mesajlar da, önümüzdeki yıllar için çok olumlu gelişmelere sebep olacak.

…..

Bu yazıyı isterseniz yazarının sesinden dinleyebilirsiniz de:

Ses oynatıcı

00:00

00:00

Yukarı/aşağı tuşları ile sesi artırın ya da azaltın.

…..

Önce Bilge Başkan’dan bahsetmek gerek:

Temel Bey’i anlatan programı izlemediyseniz, tavsiye ederim, izleyin. Hayatını ve yaşadıklarını işitince, nasıl böyle dengeli ve ‘hayata başka açıdan bakan’ biri olduğunu daha iyi anlıyor insan.

Eşinin varlığı, bana göre Temel Bey’e, hayata farklı noktalardan bakma imkanını kazandırmış. Ayaklarının yere sağlam basmasının sebebi: Birçok konuyu önce eşine, makul bir şekilde anlatmak zorunda kalmasından kaynaklanmış, tabii bu benim düşüncem. Tavrı, kişiliği ve olaylara yaklaşımı sebebiyle, zaten Bilge Başkan denmiyor mu kendisine?

Dürüst Sami:

Dürüstlük en güzel erdem. Hele yaşanan o kadar olaylardan sonra ‘dürüst’ olmak en büyük erdem de diyebiliriz.

O kadar olay derken neyi kastediyorum.

‘Cemaat’ diye insanları kandıran yapının devleti ele geçirmeye çalışması, dinin insanları kandırma aracı haline gelmesi, dinden rant elde etmenin artık moda olması, dinin siyasete alet edilmesi, Ak partililerin akılalmaz tavırları, israfları ve ‘insan kurban etme’ ritüelini benimsemeleri…

İşte bütün bunlardan sonra, Sami’ye atfedilen ‘dürüst’ sıfatı, kelimenin tam anlamıyla ‘cuk’ oturmuş.

Peki neden Sami?

Sami demek, işiten-duyan demek.

Hz. Nuh’un oğlu ‘Sam’ın soyundan gelenlere verilen isimdir aynı zamanda, Sami.

Sami dinler adı verilen dinler de Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam’dır.

Düşünülmüş, aranıp-taranmış ve özellikle seçilmiş, bana göre.

Dürüst Sami, dinleyen-işiten anlamını da içinde bulunduran, bütün dinlere açık ve dürüstlüğü kendine şiar edinen örnek bir insan tipi.

Mavi cepsiz ceketler:

Önce maviden başlayalım, ne dersiniz.

Psikoloji bilimiyle ve Psikolojinin insanlar üzerindeki etkisiyle ilgilenenler hemen anlamışlardır zaten, neden mavi.

Mavi: Naziktir, dingindir ve huzurludur. İnsanı rahatlatan etkisi vardır. İncelik ve nezaketin tam karşılığı renktir, mavi.

Güven ve samimiyet veren bir renktir aynı zamanda.

Birçok şirket ve marka özellikle mavi rengi kullanır.

Cepsizlik:

Ceketlerin cepsiz olması, ceket mesajıyla birlikte düşünülmelidir. Ve verilen mesaj da çok ama çok önemli ve anlamlıdır.

Neden Ceket:

Ceket aslında bir sembol. Bu sembol, turuncu ile birlikte düşünüldüğünde çok büyük anlam kazanıyor. Turuncu ampül Ak Parti’nin sembolü. Kurulduğu zaman tek adamlık sistemine karşı duruşu sembolize eden aydınlıktı. Turuncu renk de enerjinin ve yeniliğin işaretiydi. Güneşin doğma zamanındaki gibi, yeniden doğuş ve yenilik.

O zamanlar, hatırlarsanız en çok konuşulan konu da ‘gömlek değiştirmek’ti. Yani eski Milli Görüş’çü kadrolar, gömlek değiştirerek yeni bir parti kurmuşlardı. Yeni parti ile yeniden doğarak, tek adamlık sisteminden, birlikte düşünmeye, istişareye geçilecekti.

Aradan geçen zamanda Ak Parti kadroları ve Ak Partililer çok değiştiler. İnsanlar gerçekten onları tanıyamaz oldu. Gidişattan memnun olmayanlar bir bir ayrılmak zorunda kaldılar ya da partinin içindeki ‘kırmızı’ bir grup, bu insanları partiden dışlayarak kendi hegamonyalarını genişlettiler.

Mütevazı, erdemli, efendi olma yerine lüks ve gösteriş, günü kurtaran söylemler ve ‘güç bende artık’ diyen He-man çizgi film karakteri hallerine büründüler.

Ayrılanlar da sustular ya da susturuldular. Üzerine çok konuşulması gereken Aydın Ünal olayı bunun en son örneği.

Gittikçe büyüyen bu kitleye verilen mesajdır cepsiz ceketler.

‘Üzerinizde taşımak zorunda kalacağınız bütün fazlalıkları bırakın ve gelin, cepsiz ceketler sizleri bekliyor’ diyor aslında Saadet Partisi.

Lüks, gösteriş unsuru olan bütün fazlalıkları bırakıp gelin.

Gömlek de değiştirmeyin.

Bakın, sizler için özel hazırlanmış ceketler gelmenizi bekliyorlar.

Turuncu’dan çıkmış olan parti artık kırmızılaştı. Sıcaklık arttı, insanlar agresifleşti, duygusal yoğunluktan dolayı hataların önü arkası kesilmiyor, dikkat çekmek için herşeyi yapar oldular, çünkü artık kırmızılaştılar.

Bunlardan rahatsız olan ve sayısı gittikçe artan geniş kitle, gelin ve mavinin dinginliğini, nezaketini, güven ve samimiyetini hissedin….

Seçimlerin sonucu ne olursa olsun, adaylar şehirlerde belediye başkanlığını kazanmasalar bile, gelin ve tarafınızı belli edin.

İbrahim peygamberin ateşini söndürmeye giden karınca gibi, sizler de tarafınızı belli edin…

 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Verdana

Gönder

 

 

 

 

 

 

 

 

Reşat Erol

10:41 (21 dakika önce)

 

Alıcı: Süleyman, Süleyman, tayibet, Mehmet, erbacak99, Abdurrahman, Ayşenur, Ahmet, m.zübeyr, zeynep, fatmaerol81

Ahmet Taşgetiren 
ahmettasgetiren@karar.com

İslâmi kesim ve adalet

29.01.2019 Salı 00:02 - Son Güncelleme: 29.01.2019 Salı 09:16

-A+

60

YORUM YAZ

Devrim süreçleri her zaman hukuku çarpıtır. 
Cumhuriyet devrimlerle başladı, hukuk da araç olarak kullanıldı.

Dindar insanlar bu süreçte büyük acı yaşadı.

Hukuk siyasi muhalifleri biçmek için de kullanıldı. Bunda da “İslâm aidiyeti” biçmelere maruz kaldı.

Dindar insanların iktidarda olduğu son 16 yıl da hukukun sancılarına tanık oldu. Bir boyutu ile eski süreç, yani dindarlara karşı hukuk işledi. (2008’de iktidardaki partiye kapatma davası açıldı) Sonra Ergenekon sürecinde İktidar – PDY (Paralel Devlet Yapılanması) birlikteliği ile hukuka “kumpas” kuruldu. Ve sonra 15 Temmuz hukuku dönemi... Olağanüstü hal, KHK ihraçları, mor beyin tutuklamaları, iltisak, irtibat gerekçeleriyle yaygın gözaltılar, tutuklamalar...

***

Bir islami kesim – camia var. İslâm adalet konusunda çok duyarlı. Müslümandan “Adaleti ayakta tutma”sını istiyor Allah’ın kitabı. İktidarda “islami kesim”in siyasi uzantısı var. AK Parti, çıkışta “dini bir tanımlanma”yı dışlasa bile, adında “Adalet”var, nihai planda da yapılıp edilenler “Müslümanlar”a mal ediliyor.

Peki islami kesim, şu andaki hukuk – adalet uygulamaları konusunda ne düşünüyor?

Ben dahil, bu çerçevede değerlendirilecek kimi köşe yazarlarımız tepkileri göze alarak zaman zaman itirazlarımızı dile getirdik. Ama adaletsizlikler karşısında yeterli duyarlılığın gösterilmediği suçlamalarına da maruz kaldık. “İktidar dili” kullanıldığı ifade edildi. “Kendine Müslüman – Kendine demokrat” ifadeleri kullanıldı. “İçerden” eleştiriler kimi zaman “trol dili” ile boğulmak istendi. “Gizli FETÖ’cü – Kripto” damgası birilerinin elinde hazırdı.

İslâmi Camia bünyesinde çıkan HAKSÖZ dergisi, 334’üncü Ocak sayısını bu konuya ayırmış. “Merhamet ve Adalet Dengesinde Hukukun Değeri” kapak sözü ile çıkmış.

Dergi adına yazılan yazının özünü şu ifadeler oluşturuyor denebilir:

“Sadece yakınlarımız, sevdiklerimiz, bizden bildiklerimiz için değil, herkes için, icabında hiç hoşlanmadıklarımız, sevmediklerimiz için de tutarlılıkla adalet talep etmeliyiz. Allah’ın bütün kullarına adaletle davranmak şahitlik bilincinin yükseldiği bir sorumluluktur.”

Dergide daha geniş bir incelemeyi Bahadır Kurbanoğlu yapmış. Ona göre bu dönemde “Hukukun çiğnenen en temel kaideleri” şunlar:

-Adil yargılama

-Masumiyet karinesi

-Suçun şahsiliği

-Lekelenmeme hakkı

-Suçun öngörülebilirliği

Bu dönemde de “Siyaset – Medya – Yargı Üçlüsünün ideolojik davranma geleneğinin ihya edildiği” görüşünü savunan Kurbanoğlu, bu zeminin muhafazakar camialarda doğurduğu zihinsel yapının koordinatlarını şöyle sıralıyor:

-Onlar bizi ele geçirselerdi ne yapmazlardı ki.

-Eğer hak tespitini kılı kırk yararak yapmaya kalkışırsak, güvenlik ve bekamız tehdit altında olmaktan kurtulamaz.

-Geçmişe dönmek istemiyorsanız hali hazırdaki hukuksuzluklara tahammül etmelisiniz.

-Abartılı bir mağduriyet edebiyatı var. Olağanüstü dönemlerden geçiyoruz. Elbette hatalar olacak.

-Bu tarz eleştirilerle FETÖ ile mücadeleyi sulandırmamalıyız.

-Reel politik böyle bir şeydir. Bilmediğiniz arka planlar var. Bilip bilmeden sesimizi yükseltip yanlış bir konumlanma içinde olmamalıyız.

-İtidalli olalım ve düşmanın eline koz vermeyelim.

-Daha yolun başındayız; katedilecek çok yol var.

-Yargıdaki hatalar meselesi sadece bugünün konusu değil ki her zaman mevcuttu.

-Bunlar bizi ele geçirselerdi kıtır kıtır keserlerdi.

Bu tavırları “Olay mahallini ıslık çalarak terk etme” diye niteleyen Bahadıroğlu, bunun bir düşünüş biçimi haline geldiğini ve oradan yola çıkınca da, her somut olaydaki hukuksuzluğa bir gerekçe üretildiğini ifade ediyor. Mesela, Büyükada olayı için “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz”, Kavala için “Sorosçuları savunmak bize mi düştü?”, Kuytul için “Saçma sapan siyasi ... görüşleri var”, Hizbü’ttahrir için “Hilafeti savunmak suçsa bunda da çok ısrarcı olmamak lazım” gibi gerekçeler...

Ben bu kendi kendine bakış hamlesini çok önemli buldum. Sonuçta bizler kendi hasabımıza da bir hayat – memat değerlendirmesi yapmak durumundayız. Emin olun ruz-i mahşerde herkes tek başına yargılanacak!

 

Reşat Erol <resatnurierol@gmail.com>, 29 Oca 2019 Sal, 10:17 tarihinde şunu yazdı:

Reşat Erol

10:48 (14 dakika önce)

 

Alıcı: Süleyman, Süleyman, tayibet, Mehmet, erbacak99, Abdurrahman, Ayşenur, Ahmet, m.zübeyr, zeynep, fatmaerol81

Nuh ALBAYRAK

nuhalbayrak@stargazete.com

AK Parti de aynı akıbete mi ilerliyor?

29 Ocak 2019 Salı

  • paylaş
  • tweetle
  • paylaş

Rahmetli babam, “Anadolu feraseti”nin müşahhas örneğiydi. 

Mesela 1973’te, eğitim için köyden ayrılırken, “Sana, doğru bilgilerle dolu bir kitap verirler ama birkaç zehirli cümle sıkıştırırlar; zehirlenirsin” diye uyarmış ve Abdülhamid Han’ın gönderdiği Osmanlıca “Mızraklı İlmihal”i vererek, “Bunu oku; uygula. Başka dinî kitap okuma” demişti. 

Bu uyarı olmasaydı ben şimdi FETÖ’den yargılanıyor olabilirdim. 

*** 

Tek parti dönemindeki CHP zulmünü iliklerine kadar yaşamış olan babam, bir sohbetimizde yarım asırlık gözlemini şöyle aktarmıştı: 

“Halk Partisi’nin muhtarları bile çok zalimdi. İstediklerinin tarlasına, hatta namusuna el koyarlardı.

Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle rahat nefes aldık.

Ama ne gariptir ki, ikinci iktidar döneminde onlar da efelenmeye, kendilerini üstün görmeye, yakınlarını kayırmaya başladılar.”

Babam bu gözlemini şöyle bağlamıştı: 

“12 Eylül’den sonra Özal’ın başbakan olması, Menderes’in gelişini hatırlattı; ferahladık.

Ama (ikinci dönemde) görmeye başladığımız davranışlar hiç iyiye alamet değil…”

   

Tarihin tekerrürü mü?

Bu sohbeti 30 yıl sonra niçin hatırladım dersiniz? 

Aslında babam, her dönemde uygulanabilecek bir formül vermiş. 

Altını çizdiği “güç zehirlenmesi”nin ana unsuru “insan” olduğuna göre, aynı tehlike; yıllardır iktidarda olan AK Parti için de geçerli demektir. 

Son yıllarda milletin verdiği “mesaj”lar da bunu doğruluyor. 

7 Haziran’dan sonra, 24 Haziran’da da Genel Başkan’a verilen yüzde 52,6 oyun, parlamentoda 42,6’ya düşmesi, sadece “ittifak” ile izah edilemez. 

AK Parti bu sonuçla eski sistemde iktidar olamazdı. 

Nitekim Sayın Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı seçildiği 18 Ağustos’tan bu yana, partideki yıpranmaya dikkat çekiyor, “metal yorgunluğu” paydasında topladığı olumsuzlukları bertaraf etmeye çalışıyor. 

    

Şikayetler hep aynı…  

Ne var ki, milletin daha hassas davrandığı mahalli seçim öncesinde seslendirilen memnuniyetsizlikler, bu çabaların tam olarak sonuca ulaşmadığını gösteriyor. 

Şikayetler “bazı partililerin yaşam standartlarının çok değiştiği, istihdam imkanlarının sadece partililer için kullanıldığı ve kendini farklı görenlerin çoğaldığı” iddialarında yoğunlaşıyor. 

Siyaset; maddi fedakârlık gerektiren bir hizmet iken aksi örneklerin çoğalması, doğal olarak şüphe çekiyor. 

İstihdamda ise liyakat esas alınmalı. Ama “yerli ve milli sadakat” aranması da artık normaldir. 

Ancak millî ve yerli duruş, tek partinin tekelinde olamaz. 

Darbe ve terör karşıtlığının göstergesi olan FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi bütün terör örgütlerine ve emperyalizmin kuşatmasına karşı dik duran her “liyakatli birey” istihdamı hak ediyor demektir. 

Eski Türkiye hastalığı olan “Hamili kart yakînimdir” yöntemini hatırlatan uygulamalar milletin güvenini zedelemektedir. 

  

Ölçü samimiyettir  

Bu şikâyetlerden bir kısmı, beklediğini bulamayanların yakınmaları olabilir. 

Ama partideki önemli isimlerden Özhaseki de, "Bazı arkadaşlarda bir hava başladı. Bu neyin saltanatı" diye yakınıyor. 

Daha da önemlisi, AK Parti’yi kuran ve bu günlere getiren lider, her fırsatta “tevazu”dan, “milletten biri” olmaktan bahsediyor ve ısrarla “Gönül Belediyeciliği” vurgusuna ihtiyaç duyuyor. 

Bu yozlaşma, takma tevazularla “katlanılan” seçim ziyaretleriyle bertaraf edilemez. 

Sayın Erdoğan’ın ilk günkü samimiyetini aynen koruduğunu gören milletimiz, göstermelik davranışları hemen fark ediyor. 

  

Alternatifsizlik risktir

Her şeye rağmen başarılı sonuç alınması, lidere olan teveccühün devam etmesi ve milletin güveneceği alternatifin olmamasındandır. 

7 Haziran’daki net mesajdan sadece 4 ay sonraki seçimde, AK Parti’ye gösterilen teveccühün sebebi de budur. 

“AK Parti’ye vermeyecektim ama pusulaya baktım; mecburen yine verdim” diyen o kadar çok ki... 

Bu, sağlıklı bir başarı değildir. 

Alternatifsizlik, parti için geçici bir avantaj olsa da, partililer için ekstra vebal getirir, milleti çapsızların eline düşürmemek için daha fazla itina gerektirir. 

Aksi takdirde iktidar kaybedilmekle kalmayacak, nefsine yenilen partililerle birlikte, bütün muhafazakârlar da yenilmiş sayılacak. 

NOT: Bilvesile, vefatının 5. yılında babam için dua istirham ederiz.

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
29.01.2019
10:15


1967...1968...1969...AKEVLER 53 YILDIR ÇALIŞIYOR...2017...2018...2019

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 998

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 998. Hafta - 26 OCAK 2019 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 998. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI


YENİ BİR PARTİ…

***

PİLOT UYGULAMA ÇALIŞMASI

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Beklenen denge ve düzen Adil Düzen olacaktır

Reşat Nuri EROL

 

***

 

ENBİYA SÛRESİ - 16. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اقْتَرَبَ لِلنَّاسِ حِسَابُهُمْ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ مُعْرِضُونَ (1) مَا يَأْتِيهِمْ مِنْ ذِكْرٍ مِنْ رَبِّهِمْ مُحْدَثٍ إِلَّا اسْتَمَعُوهُ وَهُمْ يَلْعَبُونَ (2) لَاهِيَةً قُلُوبُهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى الَّذِينَ ظَلَمُوا هَلْ هَذَا إِلَّا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ أَفَتَأْتُونَ السِّحْرَ وَأَنْتُمْ تُبْصِرُونَ (3) قَالَ رَبِّي يَعْلَمُ الْقَوْلَ فِي السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ (4) بَلْ قَالُوا أَضْغَاثُ أَحْلَامٍ بَلِ افْتَرَاهُ بَلْ هُوَ شَاعِرٌ فَلْيَأْتِنَا بِآيَةٍ كَمَا أُرْسِلَ الْأَوَّلُونَ (5) مَا آمَنَتْ قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَفَهُمْ يُؤْمِنُونَ (6) وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلَّا رِجَالًا نُوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ إِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ (7) وَمَا جَعَلْنَاهُمْ جَسَدًا لَا يَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَمَا كَانُوا خَالِدِينَ (8) ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنْجَيْنَاهُمْ وَمَنْ نَشَاءُ وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ (9) لَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ كِتَابًا فِيهِ ذِكْرُكُمْ أَفَلَا تَعْقِلُونَ (10) وَكَمْ قَصَمْنَا مِنْ قَرْيَةٍ كَانَتْ ظَالِمَةً وَأَنْشَأْنَا بَعْدَهَا قَوْمًا آخَرِينَ (11) فَلَمَّا أَحَسُّوا بَأْسَنَا إِذَا هُمْ مِنْهَا يَرْكُضُونَ (12) لَا تَرْكُضُوا وَارْجِعُوا إِلَى مَا أُتْرِفْتُمْ فِيهِ وَمَسَاكِنِكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْأَلُونَ (13) قَالُوا يَاوَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ (14) فَمَا زَالَتْ تِلْكَ دَعْوَاهُمْ حَتَّى جَعَلْنَاهُمْ حَصِيدًا خَامِدِينَ (15) وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاءَ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِبِينَ (16) لَوْ أَرَدْنَا أَنْ نَتَّخِذَ لَهْوًا لَاتَّخَذْنَاهُ مِنْ لَدُنَّا إِنْ كُنَّا فَاعِلِينَ (17) بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ (18) وَلَهُ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَنْ عِنْدَهُ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ وَلَا يَسْتَحْسِرُونَ (19) يُسَبِّحُونَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ لَا يَفْتُرُونَ (20) أَمِ اتَّخَذُوا آلِهَةً مِنَ الْأَرْضِ هُمْ يُنْشِرُونَ (21) لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلَّا اللَّهُ لَفَسَدَتَا فَسُبْحَانَ اللَّهِ  رَبِّ الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ (22)لَا يُسْأَلُ عَمَّا يَفْعَلُ وَهُمْ يُسْأَلُونَ (23) أَمِ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ هَذَا ذِكْرُ مَنْ مَعِيَ وَذِكْرُ مَنْ قَبْلِي بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ الْحَقَّ فَهُمْ مُعْرِضُونَ (24) وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ إِلَّا نُوحِي إِلَيْهِ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدُونِ (25) وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمَنُ وَلَدًا سُبْحَانَهُ بَلْ عِبَادٌ مُكْرَمُونَ (26) لَا يَسْبِقُونَهُ بِالْقَوْلِ وَهُمْ بِأَمْرِهِ يَعْمَلُونَ (27) يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يَشْفَعُونَ إِلَّا لِمَنِ ارْتَضَى وَهُمْ مِنْ خَشْيَتِهِ مُشْفِقُونَ (28) وَمَنْ يَقُلْ مِنْهُمْ إِنِّي إِلَهٌ مِنْ دُونِهِ فَذَلِكَ نَجْزِيهِ جَهَنَّمَ كَذَلِكَ نَجْزِي الظَّالِمِينَ (29) أَوَلَمْ يَرَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَاهُمَا وَجَعَلْنَا مِنَ الْمَاءِ كُلَّ شَيْءٍ حَيٍّ أَفَلَا يُؤْمِنُونَ (30) وَجَعَلْنَا فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَنْ تَمِيدَ بِهِمْ وَجَعَلْنَا فِيهَا فِجَاجًا سُبُلًا لَعَلَّهُمْ يَهْتَدُونَ (31) وَجَعَلْنَا السَّمَاءَ سَقْفًا مَحْفُوظًا وَهُمْ عَنْ آيَاتِهَا مُعْرِضُونَ (32) وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ (33) وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَ أَفَإِنْ مِتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ (34) كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ (35) وَإِذَا رَآكَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَذَا الَّذِي يَذْكُرُ آلِهَتَكُمْ وَهُمْ بِذِكْرِ الرَّحْمَنِ هُمْ كَافِرُونَ (36) خُلِقَ الْإِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍ سَأُرِيكُمْ آيَاتِي فَلَا تَسْتَعْجِلُونِ (37) وَيَقُولُونَ مَتَى هَذَا الْوَعْدُ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ (38) لَوْ يَعْلَمُ الَّذِينَ كَفَرُوا حِينَ لَا يَكُفُّونَ عَنْ وُجُوهِهِمُ النَّارَ وَلَا عَنْ ظُهُورِهِمْ وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ (39) بَلْ تَأْتِيهِمْ بَغْتَةً فَتَبْهَتُهُمْ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ (40) وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَحَاقَ بِالَّذِينَ سَخِرُوا مِنْهُمْ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ (41) قُلْ مَنْ يَكْلَؤُكُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ مِنَ الرَّحْمَنِ بَلْ هُمْ عَنْ ذِكْرِ رَبِّهِمْ مُعْرِضُونَ (42) أَمْ لَهُمْ آلِهَةٌ تَمْنَعُهُمْ مِنْ دُونِنَا لَا يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَ أَنْفُسِهِمْ وَلَا هُمْ مِنَّا يُصْحَبُونَ (43) بَلْ مَتَّعْنَا هَؤُلَاءِ وَآبَاءَهُمْ حَتَّى طَالَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُ أَفَلَا يَرَوْنَ أَنَّا نَأْتِي الْأَرْضَ نَنْقُصُهَا مِنْ أَطْرَافِهَا أَفَهُمُ الْغَالِبُونَ (44) قُلْ إِنَّمَا أُنْذِرُكُمْ بِالْوَحْيِ وَلَا يَسْمَعُ الصُّمُّ الدُّعَاءَ إِذَا مَا يُنْذَرُونَ (45) وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَاوَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ (46) وَنَضَعُ الْمَوَازِينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ فَلَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَإِنْ كَانَ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ أَتَيْنَا بِهَا وَكَفَى بِنَا حَاسِبِينَ (47) وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى وَهَارُونَ الْفُرْقَانَ وَضِيَاءً وَذِكْرًا لِلْمُتَّقِينَ (48) الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالْغَيْبِ وَهُمْ مِنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ (49) وَهَذَا ذِكْرٌ مُبَارَكٌ أَنْزَلْنَاهُ أَفَأَنْتُمْ لَهُ مُنْكِرُونَ (50) وَلَقَدْ آتَيْنَا إِبْرَاهِيمَ رُشْدَهُ مِنْ قَبْلُ وَكُنَّا بِهِ عَالِمِينَ (51) إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا هَذِهِ التَّمَاثِيلُ الَّتِي أَنْتُمْ لَهَا عَاكِفُونَ (52) قَالُوا وَجَدْنَا آبَاءَنَا لَهَا عَابِدِينَ (53) قَالَ لَقَدْ كُنْتُمْ أَنْتُمْ وَآبَاؤُكُمْ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ (54) قَالُوا أَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ أَمْ أَنْتَ مِنَ اللَّاعِبِينَ (55) قَالَ بَلْ رَبُّكُمْ رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ الَّذِي فَطَرَهُنَّ وَأَنَا عَلَى ذَلِكُمْ مِنَ الشَّاهِدِينَ (56) وَتَاللَّهِ لَأَكِيدَنَّ أَصْنَامَكُمْ بَعْدَ أَنْ تُوَلُّوا مُدْبِرِينَ (57) فَجَعَلَهُمْ جُذَاذًا إِلَّا كَبِيرًا لَهُمْ لَعَلَّهُمْ إِلَيْهِ يَرْجِعُونَ (58) قَالُوا مَنْ فَعَلَ هَذَا بِآلِهَتِنَا إِنَّهُ لَمِنَ الظَّالِمِينَ (59) قَالُوا سَمِعْنَا فَتًى يَذْكُرُهُمْ يُقَالُ لَهُ إِبْرَاهِيمُ (60) قَالُوا فَأْتُوا بِهِ عَلَى أَعْيُنِ النَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَشْهَدُونَ (61) قَالُوا أَأَنْتَ فَعَلْتَ هَذَا بِآلِهَتِنَا يَاإِبْرَاهِيمُ (62) قَالَ بَلْ فَعَلَهُ كَبِيرُهُمْ هَذَا فَاسْأَلُوهُمْ إِنْ كَانُوا يَنْطِقُونَ (63) فَرَجَعُوا إِلَى أَنْفُسِهِمْ فَقَالُوا إِنَّكُمْ أَنْتُمُ الظَّالِمُونَ (64) ثُمَّ نُكِسُوا عَلَى رُءُوسِهِمْ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا هَؤُلَاءِ يَنْطِقُونَ (65) قَالَ أَفَتَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَنْفَعُكُمْ شَيْئًا وَلَا يَضُرُّكُمْ (66) أُفٍّ لَكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَفَلَا تَعْقِلُونَ (67) قَالُوا حَرِّقُوهُ وَانْصُرُوا آلِهَتَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ فَاعِلِينَ (68) قُلْنَا يَانَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَى إِبْرَاهِيمَ (69) وَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَخْسَرِينَ (70) وَنَجَّيْنَاهُ وَلُوطًا إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا لِلْعَالَمِينَ (71) وَوَهَبْنَا لَهُ إِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ نَافِلَةً وَكُلًّا جَعَلْنَا صَالِحِينَ (72) وَجَعَلْنَاهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا وَأَوْحَيْنَا إِلَيْهِمْ فِعْلَ الْخَيْرَاتِ وَإِقَامَ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءَ الزَّكَاةِ وَكَانُوا لَنَا عَابِدِينَ (73) وَلُوطًا آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ تَعْمَلُ الْخَبَائِثَ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَاسِقِينَ (74) وَأَدْخَلْنَاهُ فِي رَحْمَتِنَا إِنَّهُ مِنَ الصَّالِحِينَ (75) وَنُوحًا إِذْ نَادَى مِنْ قَبْلُ فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ (76) وَنَصَرْنَاهُ مِنَ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمَ سَوْءٍ فَأَغْرَقْنَاهُمْ أَجْمَعِينَ (77) وَدَاوُدَ وَسُلَيْمَانَ إِذْ يَحْكُمَانِ فِي الْحَرْثِ إِذْ نَفَشَتْ فِيهِ غَنَمُ الْقَوْمِ وَكُنَّا لِحُكْمِهِمْ شَاهِدِينَ (78) فَفَهَّمْنَاهَا سُلَيْمَانَ وَكُلًّا آتَيْنَا حُكْمًا وَعِلْمًا وَسَخَّرْنَا مَعَ دَاوُدَ الْجِبَالَ يُسَبِّحْنَ وَالطَّيْرَ وَكُنَّا فَاعِلِينَ (79) وَعَلَّمْنَاهُ صَنْعَةَ لَبُوسٍ لَكُمْ لِتُحْصِنَكُمْ مِنْ بَأْسِكُمْ فَهَلْ أَنْتُمْ شَاكِرُونَ (80) وَلِسُلَيْمَانَ الرِّيحَ عَاصِفَةً تَجْرِي بِأَمْرِهِ إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِمِينَ (81) وَمِنَ الشَّيَاطِينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَهُ وَيَعْمَلُونَ عَمَلًا دُونَ ذَلِكَ وَكُنَّا لَهُمْ حَافِظِينَ (82) وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ (83) فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَكَشَفْنَا مَا بِهِ مِنْ ضُرٍّ وَآتَيْنَاهُ أَهْلَهُ وَمِثْلَهُمْ مَعَهُمْ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِنَا وَذِكْرَى لِلْعَابِدِينَ (84) وَإِسْمَاعِيلَ وَإِدْرِيسَ وَذَا الْكِفْلِ كُلٌّ مِنَ الصَّابِرِينَ (85) وَأَدْخَلْنَاهُمْ فِي رَحْمَتِنَا إِنَّهُمْ مِنَ الصَّالِحِينَ (86) وَذَا النُّونِ إِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ (87) فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْغَمِّ وَكَذَلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِنِينَ (88) وَزَكَرِيَّا إِذْ نَادَى رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْدًا وَأَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ (89) فَاسْتَجَبْنَا لَهُ وَوَهَبْنَا لَهُ يَحْيَى وَأَصْلَحْنَا لَهُ زَوْجَهُ إِنَّهُمْ كَانُوا يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَيَدْعُونَنَا رَغَبًا وَرَهَبًا وَكَانُوا لَنَا خَاشِعِينَ (90) وَالَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهَا مِنْ رُوحِنَا وَجَعَلْنَاهَا وَابْنَهَا آيَةً لِلْعَالَمِينَ (91) إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ (92) وَتَقَطَّعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ كُلٌّ إِلَيْنَا رَاجِعُونَ (93) فَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا كُفْرَانَ لِسَعْيِهِ وَإِنَّا لَهُ كَاتِبُونَ (94) وَحَرَامٌ عَلَى قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا أَنَّهُمْ لَا يَرْجِعُونَ (95) حَتَّى إِذَا فُتِحَتْ يَأْجُوجُ وَمَأْجُوجُ وَهُمْ مِنْ كُلِّ حَدَبٍ يَنْسِلُونَ (96) وَاقْتَرَبَ الْوَعْدُ الْحَقُّ فَإِذَا هِيَ شَاخِصَةٌ أَبْصَارُ الَّذِينَ كَفَرُوا يَاوَيْلَنَا قَدْ كُنَّا فِي غَفْلَةٍ مِنْ هَذَا بَلْ كُنَّا ظَالِمِينَ (97) إِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ حَصَبُ جَهَنَّمَ أَنْتُمْ لَهَا وَارِدُونَ (98) لَوْ كَانَ هَؤُلَاءِ آلِهَةً مَا وَرَدُوهَا وَكُلٌّ فِيهَا خَالِدُونَ (99) لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَهُمْ فِيهَا لَا يَسْمَعُونَ (100)إِنَّ الَّذِينَ سَبَقَتْ لَهُمْ مِنَّا الْحُسْنَى أُولَئِكَ عَنْهَا مُبْعَدُونَ (101) لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنْفُسُهُمْ خَالِدُونَ (102) لَا يَحْزُنُهُمُ الْفَزَعُ الْأَكْبَرُ وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ هَذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ (103) يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاءَ كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُعِيدُهُ وَعْدًا عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ (104)

 

***

 

وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِي الزَّبُورِ مِنْ بَعْدِ الذِّكْرِ أَنَّ الْأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ الصَّالِحُونَ (105) إِنَّ فِي هَذَا لَبَلَاغًا لِقَوْمٍ عَابِدِينَ (106) وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ (107) قُلْ إِنَّمَا يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَهَلْ أَنْتُمْ مُسْلِمُونَ (108) فَإِنْ تَوَلَّوْا فَقُلْ آذَنْتُكُمْ عَلَى سَوَاءٍ وَإِنْ أَدْرِي أَقَرِيبٌ أَمْ بَعِيدٌ مَا تُوعَدُونَ (109) إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ (110) وَإِنْ أَدْرِي لَعَلَّهُ فِتْنَةٌ لَكُمْ وَمَتَاعٌ إِلَى حِينٍ (111) قَالَ رَبِّ احْكُمْ بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمَنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ (112)

 

***

 

وَلَقَدْ كَتَبْنَا

Va LaQaD KaTaBNAv (Va La QaD FaGaLNAv)

“Ve ketb ettik”

Surenin 10. ayetinde “Size içinde zikriniz bulunan kitabı inzal ettik” derken لَقَدْ ifadesi geçmişti. Sonra Musa Peygamber için وَلَقَدْ kelimesini beyan etmişti. Sonra İbrahim Peygamber ve şimdi de Zebur’dan bahsetmektedir. وَلَقَدْ ile ayırmıştır. Kitap olarak bahsetmektedir. 

“Zebur’da yazdık” diyor. Zebur İsrail oğullarına nazil olan son kitaptır. Zekeriya’dan sonra İsrail oğullarına peygamber gelmeyecek diyor, İsrail âlimleri. Bu yanlıştır. Zebur’dan sonra İsrail oğullarına bir kitap gelmeyecektir, bunun aslıdır. 

Mühendisler proje yapmadan önce ustalara tarif ederek bir örnek hazırlarlar. Onun üzerine temel yaptıktan sonra projeye son şeklini verirler. Sonra da projeye göre bir örnek yaparlar. Bundan sonra seri imalata geçerler.

Allah’ın elbette denemeye ihtiyacı yoktur ama insanların anlamaları için denemelere ihtiyaç vardır. İslamiyet Zebur’a kadar hep denedi ve son şeklini Zebur ile aldı. İncil Kur’an’ın reklamıdır, tüm insanlığa İslam’ı tanıttı. Seri imalata geçmeden insanlığı İslam’ın ideal düzenine alıştırdı. Ondan sonra Kur’an projesi insanlığa sunuldu. Sünnet uygulaması projeye uygun örnek uygulamadır. Birinci Kur’an uygarlığı projeye göre örnek uygulamadır.

Yalova AR-GE çalışmamızda biz ne yapıyoruz?

Önce ahşap ev projesini yapmak için denemeler yapıyoruz. Mevcut tezgâhlarda örnek parçalar üretiyoruz. Böylece projemize son şeklini veriyoruz. Bununla seri imalata geçmiyoruz. Seri imalata geçmeden önce seri imalatı yapan makinalar ve tezgâhlar oluşturuyoruz. Seri imalat tezgâhları hazırlandıktan sonra seri imalata geçiyoruz.

İşte… Birinci Kur’an uygarlığı ilk örnek projedir. O projenin seri imalata geçmesi için hazırlık yapılmıştı. İnsanlık artık seri imalata geçecek duruma gelmiştir.

Enbiya Suresi işte bu geçişi anlatmaktadır.

Zebur ile proje denemeleri tamamlanmıştır. Fukahanın içtihat ve icmaları ile proje son durumunu almıştır. Avrupa uygarlığı ile seri imalata geçmek için tezgâhlar hazırlanmıştır. Şimdi seri imalat zamanıdır. İlk imalat ‘üçüncü binyıl uygarlığı’ olacaktır.

...





Çok Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-2
1.04.2023 1863 Okunma
17 Yorum 01.04.2023 12:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-12
28.04.2023 1711 Okunma
17 Yorum 28.04.2023 10:03
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-8
15.04.2023 1680 Okunma
17 Yorum 15.04.2023 05:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-11
24.04.2023 1536 Okunma
17 Yorum 24.04.2023 16:37
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-9
17.04.2023 1307 Okunma
16 Yorum 17.04.2023 09:00
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-6
9.04.2023 1478 Okunma
16 Yorum 09.04.2023 08:38
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-7
11.04.2023 1603 Okunma
16 Yorum 15.04.2023 05:26
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 4
9.05.2023 1227 Okunma
16 Yorum 09.05.2023 11:43
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-13
29.04.2023 1569 Okunma
16 Yorum 29.04.2023 12:44
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-14
30.04.2023 1421 Okunma
16 Yorum 30.04.2023 09:27
Reşat Nuri Erol
Türkiye yani Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-1
1.05.2023 1425 Okunma
16 Yorum 01.05.2023 16:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-6
29.03.2023 1679 Okunma
16 Yorum 29.03.2023 10:51
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-5
27.03.2023 1784 Okunma
16 Yorum 28.03.2023 03:38
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 4
28.05.2023 1613 Okunma
16 Yorum 28.05.2023 12:59
Reşat Nuri Erol
Hocaların Hocası Ali Yakup Cenkçiler Hoca - 4
29.05.2021 4117 Okunma
16 Yorum 30.05.2021 17:12
Reşat Nuri Erol
Seçimden sonra acilen yapılması gerekenler…-1
30.05.2023 1319 Okunma
15 Yorum 30.05.2023 10:57
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Adil Düzen ile Endülüsleşmeyi önler-1
31.03.2023 1532 Okunma
15 Yorum 31.03.2023 07:12
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-1
2.04.2023 1601 Okunma
15 Yorum 02.04.2023 07:23
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-3
4.04.2023 1579 Okunma
15 Yorum 04.04.2023 09:59
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-4
5.04.2023 1723 Okunma
15 Yorum 05.04.2023 09:50
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-5
6.04.2023 1261 Okunma
15 Yorum 06.04.2023 09:38
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-2
2.05.2023 1408 Okunma
15 Yorum 02.05.2023 06:15
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-3
3.05.2023 1126 Okunma
15 Yorum 03.05.2023 07:58
Reşat Nuri Erol
Türkiye ya da Anadolu Endülüs’e benziyor mu?-4
5.05.2023 1200 Okunma
15 Yorum 05.05.2023 09:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 1
6.05.2023 1349 Okunma
15 Yorum 06.05.2023 08:27
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 2
7.05.2023 1258 Okunma
15 Yorum 07.05.2023 11:54
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 3
8.05.2023 1270 Okunma
15 Yorum 08.05.2023 10:39
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 5
10.05.2023 1184 Okunma
15 Yorum 10.05.2023 10:58
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 6
11.05.2023 1196 Okunma
15 Yorum 11.05.2023 10:03
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı-1
25.05.2023 1452 Okunma
15 Yorum 25.05.2023 07:01
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 2
26.05.2023 1311 Okunma
15 Yorum 26.05.2023 09:46
Reşat Nuri Erol
Hemşeri dernekleri kalkınma kooperatifleri olmalı - 3
27.05.2023 1570 Okunma
15 Yorum 27.05.2023 09:47
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 1
22.05.2023 1074 Okunma
15 Yorum 22.05.2023 10:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 2
23.05.2023 1302 Okunma
15 Yorum 23.05.2023 11:02
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim 1216. hafta seminer notlarından - 3
24.05.2023 1158 Okunma
15 Yorum 24.05.2023 05:36
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 7
12.05.2023 1270 Okunma
15 Yorum 12.05.2023 07:41
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen; millî restorasyon, yeni bir düzen - 8
13.05.2023 1032 Okunma
15 Yorum 13.05.2023 11:41
Reşat Nuri Erol
Deprem; depremden sonra… Seçimden sonra...
14.05.2023 1418 Okunma
15 Yorum 14.05.2023 10:08
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-1
15.05.2023 1169 Okunma
15 Yorum 15.05.2023 10:22
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-2
16.05.2023 1098 Okunma
14 Yorum 16.05.2023 09:16
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-3
18.05.2023 1018 Okunma
14 Yorum 18.05.2023 10:52
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-4
19.05.2023 1116 Okunma
14 Yorum 19.05.2023 08:35
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-5
20.05.2023 1164 Okunma
14 Yorum 20.05.2023 11:17
Reşat Nuri Erol
‘Zulmedenler bilgisizlikle hevalarına uydular’-6
21.05.2023 1083 Okunma
14 Yorum 21.05.2023 15:01
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-2
3.04.2023 1549 Okunma
14 Yorum 03.04.2023 10:15
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-11
1.11.2023 1635 Okunma
14 Yorum 01.11.2023 15:21
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 15
30.11.2023 1546 Okunma
14 Yorum 30.11.2023 09:53
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen ve “Erbakan’ın mirasçıları” yazısı-10
20.04.2023 1568 Okunma
14 Yorum 20.04.2023 06:22
Reşat Nuri Erol
Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” - 3
5.09.2020 3917 Okunma
13 Yorum 06.09.2020 09:11
Reşat Nuri Erol
Ekonomik problemler ve İslami çözümler… - 2
21.12.2020 3487 Okunma
12 Yorum 22.12.2020 19:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 16
3.12.2023 1535 Okunma
12 Yorum 03.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-12
2.11.2023 1364 Okunma
12 Yorum 02.11.2023 11:18
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-13
4.11.2023 1440 Okunma
12 Yorum 04.11.2023 08:49
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-14
5.11.2023 1694 Okunma
12 Yorum 05.11.2023 08:30
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 1
6.11.2023 1590 Okunma
12 Yorum 06.11.2023 09:11
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 2
8.11.2023 1657 Okunma
12 Yorum 08.11.2023 08:20
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 3
11.11.2023 1595 Okunma
12 Yorum 11.11.2023 07:01
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 4
12.11.2023 1453 Okunma
12 Yorum 12.11.2023 10:44
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 5
13.11.2023 1826 Okunma
12 Yorum 13.11.2023 09:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 6
16.11.2023 1473 Okunma
12 Yorum 16.11.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 7
18.11.2023 1393 Okunma
12 Yorum 18.11.2023 14:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 8
20.11.2023 1524 Okunma
12 Yorum 20.11.2023 12:31
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 9
22.11.2023 1354 Okunma
12 Yorum 22.11.2023 12:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 10
23.11.2023 1773 Okunma
12 Yorum 23.11.2023 11:03
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 11
25.11.2023 1551 Okunma
12 Yorum 25.11.2023 13:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 12
27.11.2023 1335 Okunma
12 Yorum 27.11.2023 10:10
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 13
28.11.2023 1551 Okunma
12 Yorum 28.11.2023 08:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 14
29.11.2023 1520 Okunma
12 Yorum 29.11.2023 13:25
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-2
22.03.2023 1269 Okunma
12 Yorum 25.03.2023 11:55
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 1
15.03.2023 1562 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:45
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 2
16.03.2023 1449 Okunma
12 Yorum 16.03.2023 14:44
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 3
17.03.2023 1239 Okunma
12 Yorum 17.03.2023 11:16
Reşat Nuri Erol
“Onda işiten bir kavim için ayetler vardır…” - 4
18.03.2023 1288 Okunma
12 Yorum 19.03.2023 11:26
Reşat Nuri Erol
Ne yapacağını bilmeyen iktidar ve 9 Soru-Cevap
2.10.2018 6831 Okunma
12 Yorum 02.10.2018 19:19
Reşat Nuri Erol
SEBİLÜ’R-REŞAD-3; Niçin SP? Koalisyon! 19.06.2018
21.06.2018 5481 Okunma
11 Yorum 23.06.2018 06:45
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14318 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-1
19.03.2023 1278 Okunma
11 Yorum 19.03.2023 11:29
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-3
25.03.2023 1226 Okunma
11 Yorum 25.03.2023 11:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an Nizamı açısından Millî Görüş Hareketi-4
26.03.2023 1684 Okunma
11 Yorum 26.03.2023 09:44
Reşat Nuri Erol
“İza zülzileti’l-erdu zilzaleha” (Zelzele Suresi) - 8
14.02.2023 1192 Okunma
11 Yorum 14.02.2023 10:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an 1230. haftalık seminer notlarımızdan - 2
18.10.2023 1644 Okunma
11 Yorum 18.10.2023 23:25
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı - 1
19.10.2023 1638 Okunma
11 Yorum 19.10.2023 10:00
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-2
20.10.2023 1732 Okunma
11 Yorum 20.10.2023 10:14
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-3
21.10.2023 1661 Okunma
11 Yorum 21.10.2023 09:39
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-4
24.10.2023 1802 Okunma
11 Yorum 24.10.2023 08:35
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-5
25.10.2023 1992 Okunma
11 Yorum 25.10.2023 08:09
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-6
26.10.2023 1593 Okunma
11 Yorum 26.10.2023 12:01
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-7
27.10.2023 1632 Okunma
11 Yorum 27.10.2023 12:08
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-8
28.10.2023 1641 Okunma
11 Yorum 28.10.2023 09:43
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-9
30.10.2023 1787 Okunma
11 Yorum 30.10.2023 10:36
Reşat Nuri Erol
İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı-10
31.10.2023 1458 Okunma
11 Yorum 31.10.2023 11:04
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 28
16.12.2023 1234 Okunma
11 Yorum 16.12.2023 12:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 29
17.12.2023 1306 Okunma
11 Yorum 17.12.2023 10:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 19
6.12.2023 1457 Okunma
11 Yorum 06.12.2023 10:45
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 20
7.12.2023 1488 Okunma
11 Yorum 07.12.2023 11:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 21
9.12.2023 1616 Okunma
11 Yorum 09.12.2023 10:47
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 22
10.12.2023 1333 Okunma
11 Yorum 10.12.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 23
11.12.2023 1479 Okunma
11 Yorum 11.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 24
12.12.2023 1291 Okunma
11 Yorum 12.12.2023 11:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 25
13.12.2023 1406 Okunma
11 Yorum 13.12.2023 13:58


© 2025 - Akevler