Bim/ler ne der/ler/se desinler, biz bildiğimizi yazacağız… Ne demek istediğimizi yazımın sonunda diyeceğim; ama önce iki yazara bakalım…
Birinci yazar diyor ki; Adalet talepleri, mahalli seçimleri etkiler mi?
Yazarın (Sibel Eraslan, 12.12.2018) yazısının başlığı bu ve ben yine bildiğimi yapacak ve ‘ADALET’ kavramını ‘ADİL DÜZEN’ olarak genişletecek, bu yazıyı sonuna kadar okuyacak okuyucularımın da böyle yapmasını istirham edeceğim; aksi halde faydası olmaz!
Birinci yazarımızın, yazısının sonunda dedikleri önemli, sadece orayı okuyalım:
“Adalet (ADİL DÜZEN), 25 yıl aradan sonra, yeniden ilk sıradaki talep! Özellikle FETÖ davalarında haksız iftiralar ve ihbarlar sonucu hapse düşmüş, uzun süre hapis yattıktan sonra suçsuz bulunarak serbest bırakıldığı halde, yeniden iş bulamamış ve bu arada ailesi toplumdan dışlanmış kişilerin hikâyeleri had safhada... Adalet konusunda, yeni zenginlerin lüks tüketimi pervasızca sergilediği haller de ayrıca büyük tepki topluyor. Ve hak etmediği ve yeterliliği olmadığı halde akademik kariyer elde eden kişiler de tepki çekiyor. Ve gökdelenler, çevrenin rant üzerinden dizayn ediliyor izlenimi... Hâsılı, adalet (ADİL DÜZEN) konusuna dikkat etmek gerek!”
***
2. yazar diyor ki; “Eşitsizliğin” isyanı / ADALETSİZ SİSTEM KRİZ ÜRETİYOR
Yazarın (Kemal Öztürk, 13.12.2018) yazı başlığı ve yazısındaki üç ara başlığın sonuncusu böyle; yani ‘ADİL DÜZEN’ olmayınca ‘ADALETSİZ SİSTEM’ isyan ve kriz üretiyor, biz de bu isyan ve krizlerin ‘SOSYAL TUFAN’ seviyesinde olduğunu yazıyoruz.
Dört bölümden oluşan yazıdan kısa alıntılarla devam edelim…
1. “Bana sorarsanız şöyle dememiz gerekir: Adaletsizliğin isyanı. Ekonomiden, kaynakların kullanımına, gelir dağılımından sosyal statüye kadar aslında insanların isyan ettiği, itiraz ettiği şey, tüm bunlarda yaşanan adaletsizliktir.” Yani bize göre ADİL DÜZEN’sizliktir.
2. “ADALETİZLİĞİN SARI İSYANI / Sanırım bu konuda en iyi tespitlerden biri, önceki gün Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un konuşmasında görüldü: ‘Toplumda derin ve haklı bir öfke var. 40 yıldır çözemediğimiz sorunlar bunlar. Devlette ciddi reformlar yapmalıyız.’ / Bence Avrupalı liderler arasında şimdiye kadar bu düzeyde bir itiraf ve doğru tespit yapılmamıştı. (..) Batı toplumu, eşitsizlik ya da adaletsizlik olarak isimlendireceğimiz bir krizin içinde yaşıyor.” Yani bize göre ADİL DÜZEN’sizliğin içinde yaşıyor.
3. “KAPİTALİZM DÖNDÜ BATI TOPLUMUNU VURUYOR ŞİMDİ / Bu eşitsizlik/adaletsizlik öylesine arttı ki, batı toplumu içinde de uçurumlar oluştu. Düşünün ki, AB üyesi İtalyanlar, İspanyollar, Polonyalılar Almanların kendilerini sömürdüklerine inanıyor artık. Bu yüzden de AB’de çıkmak isteyenlerin sayısı artıyor. (…) Aslında kapitalizm bumerang gibi döndü ve batının kendisini vuruyor.” Yani bize göre ADİL DÜZEN’sizlik vuruyor.
4. “ADALETSİZ SİSTEM KRİZ ÜRETİYOR / Batı’nın kapitalizm ve globalizm üzerine kurduğu sistemin doğurduğu en büyük kriz insanlar arasında her alanda yarattığı eşitsizlik/adaletsizliktir. Bunu sadece ekonomik alandaki sorunlar olarak düşünmeyin. / Eğitimden, yargıya, vergiden sağlığa kadar insanlar arasında derin uçurumların oluşmasına neden olan bir bütünlük içinde bakın olaya. Macron’un söylediği ‘derin ve haklı öfke’ işte tüm bunlardan geliyor. / Zira adaletsizlik, insanın en büyük isyan gerekçesidir.”
***
Evet…
Bize göre sorun; düzen sorunudur, ADİL DÜZEN’sizlik sorunudur...
Bize göre sorun; herkesin Adil Düzen’in gelmesi için çalışmaması sorunudur…
Bize göre sorun; 50 senelik Adil Düzen çalışmamıza kulak verilmemesi sorunudur…
Bize göre sorun; Millî Görüş ve Adil Düzen çalışmaları ve çalışanları sayesinde bugünkü gücüne ulaşan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu güce ulaştıktan sonra, Adil Düzen’in gelmesi için çaba göstereceğine, başkanlık düzeni için çaba göstermesi sorunudur...