Sinan Eskicioğlu haftalık “ilmihal” yazılarını yazmaya devam ediyor, demiştik.
Önceki yazıda hatırlatmıştık: “Peki, İslam nasıl bir sistemdir? / Adil Düzen’e göre İslam: / Hukuk düzenidir, / Barış ve Hak düzenidir, / Liberal düzendir, / Ekonomik doktrinler düzenidir, / İçinde inanç ve dinin olduğu peygamberler düzenidir.” Devam…
“İslam, liberal düzendir: / Ekonomideki arz-talep kanunları çalışır. Devlet baskısı yoktur. Avrupa, buna denge düzeni ismini vermiştir. ‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ düşüncesi vardır, ancak başkasının hukukuna girdiği an, serbestlik biter, çünkü hakka tecavüz yanlıştır. / Hz. Peygamber ticaretin bütün kurallarını uygulamış tatbik etmiştir. Ancak aşırı fiyatlarda da ‘narh’ koymuştur.
İslam ekonomik doktrinler düzenidir: / Doktrin: Belirli bir konu ya da inanç sistemine ilişkin kabul, ilke ve kurallar bütünü. / Ekonomik doktrinler de, ekonominin işleyişi ve bu işleyişle ilgili hayatsal çıkarımlar yapılmasıdır. / Adil Düzen’e göre İslam, ekonomik doktrinleri olan bir sistemdir. / Zekât, faiz, narh, serbest piyasa ve adil bölüşüm İslam’ın ekonomik prensipleridir. Bunları yok sayan bir İslam anlayışı düşünülemez.
İslam, içinde inanç ve dinin olduğu peygamberler düzenidir: / İslam, Mutlak Varlık Rabbin sunduğu, peygamberler düzenlerinden biridir. Bütün peygamberlerin sundukları düzenlerin devamıdır. Burada özellikle belirtmek isterim ki, sadece kitabi dinlerdeki peygamberlerin sunduğu değil, onlardan çok daha önce gelmiş olan bütün peygamberlerin sunduğu düzenlerin devamıdır. / Günümüzde Müslümanlar İslam’ı sadece bu son maddedeki gibi anlamakta ve yorumlamaktadırlar. Bütün yaşadığımız, yaşanan sorunların kaynağı da budur. / Okuyucularımızdan bazılarının ısrarla iddia ettikleri gibi, İslam sadece din olmuş olsaydı, Kuran şimdikinden çok daha küçük ebatta olur ve birçok ayeti içermezdi.
Adil Düzen İslam’a bu şekilde bakıp anlarken, neden çoğu Müslümanlar farklı anlamaktadır? / Çünkü çoğu Müslümanlar Reform ve Rönesans’tan sonraki batı din anlayışıyla İslam’a bakmaktadırlar. Bu da nedir? Din (religion), kişinin Yaratıcı ile kurduğu bağ ve O’na ibadeti ve O’ndan korkması. / Bu, İslam’ın bütünlüğü içinde çok küçük bir bölümdür. Bu bölüm bütünüyle İslam değildir. / İşte.AdilDüzen’in İslam anlayışı bu yüzden diğer tüm İslam anlayışlarından farklıdır. / (NOT: Adil Düzen İlmihali eserimi Cuma günleri burada sizlerle paylaşıyorum. Katkıda bulunmak isteyen ya da sorularını yöneltmek isteyenlerin paylaşımları beni sevindirecektir) / Sevgi ve Bilgiyle kalın. / Sinan Eskicioğlu”
“İnternet/Sosyal Medya İlmihal kitapçığı” yazısının sadece son kısmına bakalım:
“İnternetin/Sosyal Medya’nın nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili özel ilmihal kitapçığı hazırlanması gerekiyor. / Bunu yapacak olan da Diyanet’tir. / Diyanet’in başkanlığında İlahiyat Fakülteleri hocalarıdır. / Diyanet’ten ayrı olarak İlahiyat fakülteleri hocalarının kuracağı dernekler, insiyatifler acilen oluşturulmalıdır. / Oluşturulacak “İnternet ve Sosyal Medya İlmihali” nelere değinmelidir? / Hz. Muhammed’in (S.A.V.) internet kullanımı nasıl olurdu? / Hz. Muhammed’in sosyal medya hesabı olur muydu, olursa bunu ne sıklıkla ve nasıl kullanırdı? Bu sorular ile başlanabilir. / İslam’a, İslam’ın ruhuna uymayan konuları içeren videoları paylaşmanın hadis uydurmak ve uydurma hadisi yaymak kadar günah olduğu ele alınabilir. / ‘Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun aslını araştırın…’ (Hucurat, 6) ayetinin delillendirilmesiyle internet haberleri ve mesajlarını yaymanın vebalinden bahsedilebilir. / (Fasık kavramının içeriği de tekrar ele alınmalıdır. Bugün artık kimin sabah fasık, öğlen inanmış, akşam günahkâr olduğu birbirine karışmıştır) / ‘Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler…’ (Hucurat, 11) ayeti delillendirilmesiyle topluluklarla alay etmenin Kuran’da men edildiği vurgulanabilir. / ‘Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın…’ (Hucurat, 12) ayeti delillendirilmesiyle bilgiye dayanmayan zan ile hükmetmenin Kuran’da yasaklandığı belirtilebilir.‘De ki: Siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz?….’ (Hucurat, 16) ayeti delillendirilmesiyle İslam’ı olduğundan farklı şekilde anlatanların ayette belirtildiği gibi bir ‘saygısızlık-edepsizlik ve Allah’a şirk’ içinde oldukları açıkça ifade edilebilir…”