Hayran olduğum bir adam
1077 Okunma, 0 Yorum
Zülfü Livaneli - Vatan
Ali Bülent Dilek

Hayran olduğum bir adam

02.01.2011

Bilim adamlarına saygım ve hayranlığım büyüktür ama onların arasında ‘bilimin sınırlı olduğu’ gerçeğini kavrayarak; sezgi, inanç ve hayal gücüne sırtını dönmeyenleri daha da çok sayarım.

Çünkü bu büyük adamlar bilimden bilgeliğe doğru geçmişler, her şeyin laboratuvarda ispatlananlardan ibaret olmadığını anlamışlardır.

Albert Einstein bu yüzden ‘hayal gücü, bilgiden daha önemlidir’ diyebilmiştir.

Aslında, insanlığın üzerinde kafa yorması gereken çok önemli bir sözü daha vardır bu dâhinin.

‘Her doğru formül, içinde bir estetik barındırır.’

Bu o kadar önemli bir tespit ki; bu noktayı kavrayınca bilimle sanat arasındaki sıkı bağlantıyı da anlamanın kapıları açılır.

Vasat biri için bilim ve sanat bir araya gelemez. Hatta bazı bilim adamları sanatı küçümser bile.

Ama dâhiler bunun böyle olmadığını bilir.

2500 yıl önce Samos Adası’nda toplanan İonyalı ve Helen düşünürlerin, ‘Sanatla bilimin ortak olduğunu’ açıklamaları gibi.

VE TESLA...

Bugünlerde okuduğum bir kitap, bu düşüncelerimi tazelememe yol açtı.

Kitap, dâhi bilim adamı Nikola Tesla hakkında. (Tesla: Anlaşılmamış Dâhi - Aykırı Biyografi)

Sırbistan doğumlu bu köylü çocuğu, Amerika’da çağının en büyük icatlarına imza atıyor, Edison’un, Marconi’nin tahtını sallıyor, hatta bu isimler onun bazı icatlarını çalıyor, kendilerine mal ediyorlar, geliştirdiği alternatif akımla insanlığa büyük bir adım attırıyor, öğrencilerinden 11 kişi onun fikirleri sayesinde Nobel alıyor, buluşları hep başkaları tarafından sahipleniliyor ve öldükten sonra da çalışmaları, FBI tarafından el konularak, bugün bile inceleniyor.

Yıldız Savaşları’nın da fikir babası.

Düzenli bir eğitimi yok. Faraday ve Edison gibi, öğrenimini okul dışında yapmış.

***



Gelelim şimdi en önemli özelliğine.

Bu büyük bilim adamı, edebiyata, sanata hayran.

En büyük buluşlarına Sırp şairlerin adını veriyor.

Çocukluğunda sabahlara kadar kitap okuyor.

Şu bölüm kitaptan:

‘Babası bir süre sonra, oğlunun mum ışığında kitap okumaktan gözlerini harap edeceği korkusuyla Nikola’ya mum verilmesini yasaklayacaktı. Ama Nikola bunun da çaresini düşünmüştü, elindeki paçavralarla anahtar deliklerini ve kapı boşluklarındaki delikleri tıkadıktan sonra tüm gece boyunca okumaya devam ediyordu.’

***



1894 yılında Şikago’da 25 milyon Amerikalı’nın ziyaret ettiği, ABD Başkanı’nın açtığı ve yabancı kraliyet ailelerinin katıldığı Kolombiya Sergisi’nde Tesla hayret verici icatlarını sergiliyordu. Bu buluşlara Faraday, Maxwell, Franklin gibi büyük insanların adını vermişti ama bunlar arasında Amerikalılara tuhaf gelen bir isim de parlıyordu: Zmaj Jovan. Jovan, Sırp dilinin en büyük şairiydi ve Tesla hayran olduğu bu şairin adını Amerika’da onurlandıracak kadar büyük bir hayranıydı onun.

Gençliğinde Voltaire’in bütün eserlerinin yanı sıra Mark Twain’i de bulup okumuştu ve Twain’in bir kitabının onu hastalıktan ve ölümden kurtardığını öne sürüyordu.

Tesla neden iflah olmaz bir edebiyat meraklısıydı biliyor musunuz: Çünkü hayatı ve dünyayı onsuz kavrayamayacağını anlayacak kadar büyük bir dâhiydi.

Darısı bütün bilim adamlarının başına.

 

YORUM:

ALLAHIM BİZİ BİZE DÖNDÜR…

Birbirimizi görebilelim ve anlayabilelim.Yazar çok önemli bir gerçeğe değinmiş

Tamamen katılıyorum.Bu durum şuna benziyor bence;ilimsiz abid(amil)zındık

Olur,amelsiz alim fasık olur…

Ülkemiz maalesef ilimsiz sanatçılar ve sanatsız ilim adamlarından geçilmiyor.

İkisini bir arada toplayanlara eski dilde “Zül Cenaheyn”iki kanatlı denirmiş.

Yarım hoca dinden eder,yarım doktor candan eder misali ülkemiz ve milletimiz

Bir uçurumun kenarına gelmiş bulunuyor.Bir değil birçok Peygamber varisi

Okullara ihtiyaç var ama görünürde sadece Akevler var.Miladi yeni bir

Yıl başlangıcında iyiki varsın Akevler diyor kuranlardan merhum olanlara

Allahtan rahmet diliyor, sağ olanlara da ömürlerine, kalemlerine ve  Salih

Amellerine de bin bin bereketler diliyorum.Allahım bu okulların 2011 yılı

Sayılarının artması ve vahdet yılı olsun diyorum.Yazara da 1432 hicri yıl

Hidayet vesilesi olsun inşallah diliyorum…

 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 82 | Tarih: 2.01.2011
Mahir Kaynak
Neyin kavgası
1467 Okunma
12 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Hakan
İslamcılara ne oldu
1232 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Ruşen Çakır
Başbakan son noktayı mı koydu?
1144 Okunma
Tayibet Erzen
Ebubekir Sifil
İslami Kimliğin Muhafazası
1090 Okunma
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Şehrin ve Ülkenin Durumu
1088 Okunma
Emine Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Hayran olduğum bir adam
1077 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ruhat Mengi
BDP-AKP tribünlere oyun mu?
1000 Okunma
Vahap Alma