Al(a)manya yolcusu kalmasın!
Bir zamanların meşhur cümlesi...
Türkiyede,güzelim topraklarda,cennet kokan mekanlarda umduğunu bulamayan insanlar daha rahat yaşamak ve çocukları için daha daha güzel bir gelecek kurmak için Almanya yollarına düşerlerdi.Almanya’ya Gurbetçi olarak gidenlerin sayısı azımsanmayacak derecede çoktu...
Şuan bunun tersi bir olay yaşanmaktadır.Türk vatandaşarın evlatları bu sefer her türlü pisliğin olduğu(eroin,alkol,esrar,kadın pazarlama),Alman vatandaşı olmayan bir vatandaşa her türlü rezilliği yapmaktan çekinmeyen,hakkını pis pis sırıtarak yiyen ırkçı zihniyete sahip bir Avrupa şehrinden gerçek memleketine,vatanına,cennet misali topraklarına dönüş başladı.Tabiki de bunun hem olumsuz hemde olumlu yanları olacaktır.Fakat bence bu hicretten en büyük rahatsızlığı ALAMANYA görecektir...
Bügün Alamanya’ya işçi olarak giden insanımız Alman fabrikalarında işçi olarak çalışmaktadır.Eğer başka yerlerden Alamanya’ya göçler olmayacaksa o zaman Alman fabrikalarında çalışacak elaman olmayacak ve fabrika mecburen iş yapamaz hale gelecek.Bu da beraberinde direkmen Alamanya ekonomisine yansıyacak..
Sadece Alamanya’dan Türkiye’ye hicretler olmuyor.Almanya’ya yine gariban türkler gibi daha önce bir umut için giden başka milletten vatandaşlarda kendi memleketlerine doğru yola çıkmış durumda.Bütün bunlar Alman ekonomisi gelirlerinin giderek azalacığını Almanya’nın dışarıya muhtaç olacağını gösterir..Tabi ki bundan sadece Almanya etkilenmeyecek bunun beraberinde diğer Avrupa ülkeleride zarar görecektir...
Biraz göçlerin nedenleri üzerinde durmak istiyorum:
Ne oldu da babalarının, dedelerinin hicret ettiği yerden tekrar kendi memleketlerine hicret başladı?Acaba kendilerini etkilyen ne oldu?Çok mu para kazandılarda artık çalışmak istemiyoruz dediler?Yada çok mu az kazandılarda tekrar memleketlerine döndüler, dönüyorlar ve dönecekler...
Şunu rahatlıkla söyleye bilirim ki az kazanmadılar ve az kazanmıyorları da maddi hayatları çok iyiydi.peki madem çok kazanıyorlar neden tekrar hicret...
Ben bunun nedenini üçe ayırırım:
1-Manevi hayatın hiç olmaması,
2-Alman halkının diğer milletlere ırkçı bir zihniytle bakması,
3-Ve Allahın insanın iç bedenine yerleştirdiği vatan sevgisi.
Bunun nedeni artırıla bilir ama ben elimden geldiğince bunları açıklamaya çalışacağım:
Avrupa şehirlerinin maddiyat üzerine kurulmuş olduğunu ,bütün amacı dünya sevgisi olduğu ve bu uğurda dinlerini bile heba ettiklerini biliyoruz.Herşeyi maddiyatta arar oldular,herşeyi maddede aradıkları için akıllarını gözlerine de buldular,gözleri ise maneviyatta gör oldu..
Türk insanı dinine düşkündür yani maneviyatına düşkündür.bügün bir sokağa çıkıp hangi insanla konuşsanız herhangi bir cemaate veya tarikata bağlı olduğunu görürsünüz..muhakkak yanlışları var(hepimizin var) ama sonuçta maneviyata dair bir şeyler aradıkları kesin.İşte bunu bulamadıkları için kaçarlar ve dinlerini daha iyi yaşaya bilecekleri yerlere giderler...
Hepimiz Almanya milletinin irkçı bir millet olduğunu biliyoruz.Dedelerinden kalan bir şey bu,her nekadar azalmış gibi görünse de gen olarak dedelerinden babalarına ordanda kendilerine geçmiştir..
Bugün alamanya’da herhangi bir fabrikada Türk işçisine Alman patronu her türlü pisliği yapmaktadır..Zavallı işçi de mecburen göz yummakta sırf türk olduğu için yapılan bu zülme göz yummakta ama artık evladı buna göz yummak istemiyor, yummuyor da ve yummak istemediği içinde memleketine göç ediyor...
Vatan sevgisi en acımasız en gaddar;en iyi,en vefakar insanda da bulunmaktadır...En büyük örneği hz.peygamberin MEKKE YE olan aşkı,sevdası...
İşte bu özlem bu sevgi bizleri tekrar vatanlarımıza doğru çekiyor...
Bizler şuan türkiyede ki ensar müslümanlar olarak,Almanyadan ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen mühacir kardeşlerimize kollarımızı açmalıyız,sıkıntımız muhakkak olacaktır fakat bu sıkıntıların üzerinden beraber kalkmaya bakalım,hep beraber ALLAHIN ipine sımsıkı sarılmalıyız ve sadece kendimiz için değil insanlık için bir şeyler yapmalıyız...
SEVGİ,DUA VE MUHABBET-İ MUHAMMEDİ İLE...
ABDULVAHHAB KÖSESOY