İddalar ''kaçarak'' unutulmaz
947 Okunma, 0 Yorum
Ruhat Mengi - Vatan
Vahap Alma

İddialar “kaçarak” unutulmaz!

Açık ve nettir; sadece Türkiye değil Rusya’dan Çin’e, İtalya, Almanya, Fransa’dan İran’a kıtaları kaplayan bir istihbarat olayı için “yalnız Türkiye’ye yapılmış ve özellikle Türk hükümeti hedef alınmış” gibi tavır almak veya İsrail’e zaten tepki içinde olduğu bilinen büyük kitleleri kolayca inandırabilir diye buna da “İsrail’in işidir” demek olmaz ama bizde malum “olmaz” yoktur, herşey oluyor.

Bazı köşeler “artık Wikileaks duymak istemiyorlar”mış, o zaman bu konuyu izlemeyecekler, çünkü diğer ülkeler de üzerinde duruyor ama seçime giden bir ülkede söz konusu iddialar geçiştirilecek gibi değildir. Perşembe akşamı bir TV kanalında siyasi tartışma programı moderatörü “ama ABD ‘We are sorry’ dedi, bu üzgünüz demektir özür anlamına gelmez, belgeleri kabul etmiş değil” diye kendini paralıyordu ama henüz Obama’nın ve Clinton’un kameralar karşısında resmen ülkelerden özür dilediğini bile bilmediğinden konuşmacılara sormaktaydı..


BAHÇELİ MİLLİYETÇİLİK DERDİNDE!
Ülkenin geçmişi ve gelecek planlarıyla ilgili önemli iddialar, belgeler ortaya çıkmışken ve bunların açıklığa kavuşması yine ülke için gerekliyken MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, olup bitenleri bile izlemediğini gösteren, çağın gerisinde kalmış siyaset anlayışıyla konuşmasına ise yorum getirmek bile imkansız... “Türkiye’ye internet sitesiyle zehir saçıyorsa, onlara inanmak yerine AKP’yi tutmak vatan görevi, milliyetçiliktir” diyor. Burada milli takımların maçından söz edilmiyor, önemli olan o parti, bu parti de değil, milliyetçilik hiç değil, hatta bu söz tam bir bilinçsizlik örneği, komedi... Söz konusu olan; iddialardaki hukuksuzluklar, yolsuzluklar,ülkenin rejimiyle, medyaya yapılan planlı baskılarla ilgili bilgiler, AB ve herşey. Bu durumda olayı sorgulamak, toplumun ve muhalefet partilerinin hakkıdır, ülke adına görevidir.

Böyle bir açıklama da; eğer maksadı “iktidar partisinin yine bir mağduriyet yaratmasını önlemek” filan değilse ucuz popülizm yapmaktan, seçim yatırımından başka bir şey değildir..

AMERİKA NOKTAYI KOYDU
ABD sadece özür dilemekle ve “ilişkilerimizi etkilemesin” diye rica etmekle kalmadı, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, Wikileaks belgeleriyle ilgili olarak “Durumun ciddiyetinin farkındayız. Bunun etkisini minimuma indirmek için elimizden geleni yapacağız” dedikten sonra “Dışişleri Bakanlığı ve diğer kurumlara rapor sunmak diplomatlarımızın sorumluluğudur, diğer ülkelerin diplomatları da aynı şeyi yaparlar” diyerek konuya noktayı koydu. Aynı sıralarda ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da “İnsanların haklı olarak soracağı birçok soru olacaktır, bunlara hazırlıklıyım, dünyadaki mevkidaşlarımla bunları tartışmayı bekliyorum” dedi, İngiltere, İtalya ve birçok ülke “ilişkilerinin zedelenmeyeceği” açıklaması yaptı. Şimdi, söz konusu gizli yazışmaların, bilgilerin sahibi olan ülke açıkça kabul ettikten sonra artık bakanların veya onları mutlu etmek isteyen gazeteci gruplarının “yalan, iftira, fitne çıkarmak için yapılmış, dedikodu” benzeri yorumlarla veya “artık Wikileaks duymak istemiyoruz” gibi güldürecek vurgularla iddiaları etkisiz kılmaya çalışmasının anlamı var mıdır?

BUGÜNE KADAR AÇIKLAR MIYDI?
“AB’ye alınmayacağımızın uzun süredir biliniyor olduğu” şüphelerini pekiştiren iddialardan, açıkça anlatılan yolsuzluk iddialarına, “iktidarın rejimle ilgili gizli hedefi olduğu” istihbaratından “yabancılara borsa hisselerini satmaları için” yapılan uyarılara kadar ABD’den açıklama istenmesini gerektiren çok konu var. Dün ‘İsviçre bankalarının hesaplar hakkında bilgi vermediğini, bu nedenle tercih edildiklerini’ yazmıştım ama tabii Başbakan Erdoğan’ın bunu İsviçre’den kendisinin talep etmesi durumunda işler değişir. Adalet bakanlıkları aracılığıyla kısa sürede net cevap alınabiliyormuş.

Konya Milletvekili Atilla Kart kendisi hakkında ortaya atılan bir iddianın araştırılabilmesi için AİHM’ye başvurarak “dokunulmazlığının kaldırılmasını sağlamalarını” istemişti, Erdoğan da kızıp öfkeleneceğine, sorgulayanlara hakaret edeceğine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önerdiği gibi araştırmayı kendisi talep ederek bu konudaki soru işaretlerini kestirme yoldan ortadan kaldırabilir. Bu imkana sahip olduğuna göre zaten yapması gereken budur.

“ABD’nin elinde banka hesabıyla ilgili bilgi olsa bugüne kadar çoktan açıklardı” diyenler de var ama ABD bu istihbaratları en çok ihtiyacı olduğu zamanlara saklayarak ülkelerin iç politikasında da rol oynuyor, bunu bilmiyor muyuz? Füze kalkanı projesini bize fatura etmekten, Güneydoğu ile ilgili planlarına, Ortadoğu projesi ile radikal dinci ülkeleri kontrol altına almaya kadar daha ne beklentileri vardı, hiç taş koyar mı, zamanını bekler. Onun için onların da iddialarının verilerini istemek, gerekiyorsa iddiayı yazan büyükelçiden yargı yoluyla ispatını talep etmek bize düşer. Hepsi de kendi içimizde kavga etmekten daha kolay ve doğru çözümlerdir!

 

Yorum:

 

Kurgu & Gerçek

 

Türkiye’de ses getirecek ne olursa olsun Amerika ve İsrail’den biliriz. Yani hemen herkesin bu konularda bir fikri var. Söylemler ve üslup farklı olsa da netice hep aynı; yaşananlar ABD-İsrail oyunu.  

 

Bu noktada açıklanan Wikileaks belgelerinin bu kadar çok tartışılmasının bir anlamı yok. Türkiye’de ekonomi iyi gitse ABD oyunu, kötü gitse ABD oyunu, PKK ABD oyunu, Erdoğan İktidarı ABD oyunu, Kur’an’a küfür ABD oyunu, İncil’e küfür ABD oyunu, Ayşe Teyze çamaşır suyu kullanıyor ABD oyunu.

Kendisini başka bir ülkenin oyun oynadığı oyuncağı olarak kabul eden bir halkın, bu belgelere tepkisi anlam ifade etmiyor. Çünkü oyunu kuran ABD ise, oyun kurallarını da ABD belirler. ABD’nin istediği kurallar belki de dünyadaki gelişmelerin ABD tarafından tasarlandığını düşündürmektir.

 

Sonuç olarak Türkiye’nin yapması gereken insanlığın çıkarını gözeterek, oyun oynamak isteyene oyuncak olmamak. Kendi siyasetini kendi istediği ölçüde belirlemek. ABD tarafından uygulandığını kurgulamak yerine, gerçek öğelere dayalı bir strateji uygulamaktır esas olan. Atalet ve tembelliği ilke edinmiş Türkiye, bilerek veya bilmeyerek eleştiriyi sanat haline getirmekle de günah çıkarıyor gibi. Çalışacak uzuvlar arasında birinci sırada dil değil, beyin olmalı…

Saygılar…

 

 

 

Vahap Alma






Sayı: 78 | Tarih: 5.12.2010
Mehmet Şevket Eygi
Cemaat
1162 Okunma
Emine Hocaoğlu
Ebubekir Sifil
Diyalog Faaliyetleri
1125 Okunma
4 Yorum
Zafer Kafkas
Ahmet Hakan
ABD Elçisi'ne kıyak: Al sana benden kripto
1102 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Sorunlar nasıl çözülmeli?
1082 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Abdurrahman Dilipak
Toparlanın gidiyoruz! AL(A)MANYA YOLCUSU KALMASIN
1009 Okunma
Abdülvahap Kösesoy
Ahmet Altan
WIKILEAKS
992 Okunma
Özer Ataç
Reşat Nuri Erol
İstanbul MalaMal Mağazaları
964 Okunma
1 Yorum
Ilker Ardic
Ruhat Mengi
İddalar ''kaçarak'' unutulmaz
947 Okunma
Vahap Alma
Ruşen Çakır
Her mağdur kendi bacağından asılıyor
934 Okunma
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler