MÜSİAD, AK PARTİ VE BORSA, BORSA, BORSA...
-Hükümetle ekonomi politikaları konusundan birçok söylemi örtüşen MÜSİAD ilk kez borsa konusunda farklı görüş ortaya koydu.
-Müsiad bir yerden emir aldı demektir. AK Partinin işi zor,
-‘Borsanın böyle hoplayarak, zıplayarak uçmasına da pek fazla sevinmemiz gerekmiyor’ diyen MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan bunları söylemenin kimsenin işine gelmediğini savundu. Vardan borsanın birden bire yüzde 5’ler, 10’lar, 20’ler şeklinde yükselmesinden korktuğunu söyledi ve gerekçesini açıkladı
- Borsayı yükseltenler birden düşüreceklerdir. Bugün ki borsa kumardan başka bir şey değildir. Oynatanı kazandırma oyunu. Adil düzenciler uzak durmalıdırlar.
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan Salı günü Haber 7’ye konuk oldu. Haber7’nin son dönemdeki ekonomik gelişmelerle ilgili sorularını cevaplayan Vardan ilk kez borsa konusunda hükümetten ayrı düşündüklerini dile getirdi.
-Kanal 7 de demek ki yan çiziyor. Demek kanal yediye emir gelmiş.
Vardan 2010 sonunda süresi bitecek teşvikler konusunda da kriz döneminde firmaların krizden nasıl kurtulacağını düşüncesindeyken yatırımı aklına bile getirmediğini bu nedenle teşviklerin 2 yıl daha uzatılması gerektiğini de savundu.
-Teşvik belli ki kesimleri koruma anlamında kesinlikle zararlıdır. Teşvik yerine faizler sıfırlanmalı, kişilerden alınan nakit vergiden vazgeçip maldan alınan üretim vergisine dönüştürülmelidir yalnız üretime açılmalıdır.
DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ SÖZLE OLMAZ
Türkiye’de sermayenin yavaş yavaş tabana yayıldığını söyleyen Vardan Türkiye’de sermaye yapısının yetersiz olduğunu vurguladı.Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinde yer almak isterken mega projeleri düşünmesi gerektiğini ve ufkunu genişletmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.
- Bize sömürü aracı olan mega projeler halkın direncini artıracak mini projelerimize ihtiyaç vardır
Vardan Haber 7’ye yaptığı açıklamada “Bugün dünyanın 17. Büyük ekonomisiyiz. 10. Olmak istiyoruz. Bu çok önemli bir hedeftir. Bugün 110 milyar civarında ihracat yapıyoruz. 500 milyar dolar hedefimiz var. Yani 4,5-5 katı daha fazla ihracat yapalım istiyoruz. Şimdi siz bugünkü ihracatınızı 5 katına çıkarmayı düşündüğünüz noktada, “hangi üretim kapasitesi ile bunu yapacaksınız, hangi ürün grubu ile yapacaksınız, hangi katma değerli ürünleri yaparak yapacaksınız?
- İhracat , açığı ile sömürü aracıdır. İthalatı ihracatın altına düşürmediğiniz zaman ihracatı artırmak cinayettir. Üretim 300 milyar dolarlık emeğimiz vardı. Sermayenin payı da bir bu kadar olursa 600 000 dolarlık hasılanız olacaktır. Yarısını satarsak 300 milyar dolar 450 milyar ihracatımız olabilir. Yeter ki adil düzen gelsin
-Bunu söylemek kolay ama bunun altına girdiğiniz zaman planlı programlı gitmek gerektiği ortaya çıkıyor. Ülkemizin de bütün bu programları yapması lazım” dedi.
- Planlı program, sosyalistlerin metodu. Plan program değil düzen gerek adil kurallar gerek.
- AK parti program yapacak, müsiad ta ki dostlarını zengin edecek. Bizden uzak duranların söyleyebilecekleri budur.
SERMAYE YALNIZ BORSAYA GELMEMELİ
Türkiye’de sermayenin kıt olduğunu ve ülkeye sermaye girişinin önemli olduğu görüşünü savunan Vardan, dışarıdan gelen sermayenin yalnızca borsa üzerinde spekülatif amaçlı değil, doğrudan yatırımcı olarak gelmesini istediklerini belirtti.
-Sermaye, dolar değildir. Sermaye, makinadır ve ham maddedir. Türkiye de sermaye kıt değil, Müsiad gibi kendilerini bir şey sananların aklı kıt, Türkiye’nin 1950’ de sermayeye ihtiyacı vardı. Bugün neye ihtiyacı vardır. Köydeki münbit topraklarınız sermaye değimli? Toprağın var işletmiyorsun, fabrikan var çalıştırmıyorsun Kromun var çıkarmıyorsun, değerlendirmiyorsun. Mühendisin var çalıştırmıyorsun, ustan var süründürüyorsun. Sonra behey şaşkın faiz vermek için sermaye gerek diyorsun. Milli görüş kaçağı.
Vardan “. Birçok ülke kendi ülkelerine yatırım yapılmasını istiyor ve bunun için de rekabet ediyor diğer ülkelerle…Şu fabrikaya şuraya gelsin şu fabrika şuraya gitsin,ben şöyle teşvik vereceğim ben böyle yapacağım diyebiliyor…Bizden de bunu istiyorlar gittiğimiz noktalarda bakıyoruz mesela yurt dışı gezileri yapıyoruz, organizasyon yapıyoruz. İnsanlar bizden oralara gidip yatırım yapmamızı istiyor. Bu da gayet normal…” dedi.
- Teşvik demek birilerini kayırma demektir. Yabancı sermayeyi teşvik, ülkeyi sömürme demektir. Teşvik değil engeller kalkmalı, ayrımcılık olmamalı. Üretime kredi verilmeli. Gümrükler vizeler kalkmalı. Ülkemize kaçak olarak değil insan olarak isteyen istediği malı getirmeli. İsteyen ülkemize gelip çalışabilmeli Ekonomi de müdahale cinayettir.
GELEN SERMAYENİN NİTELİĞİ ÖNEMLİ
-Vardan dışardan gelen sermayenin niteliğinin ve nasıl geldiğinin çok önemli olduğunun altını çizdikten sonra “Sermaye elbette gelecek ve para kazanacak.Yalnız gelen sermaye bize iş sağlıyor mu? İşsizliğimize çare oluyor mu? Yapısal olarak bize katkı sağlıyor mu? Bu çok önemli! Bunu direk olarak kontrol etme imkanına sahip değiliz belki ama biz bu ortamı oluşturmak zorundayız. “ dedi.
- Sermaye gittiği kadar gelmelidir. Mallar ihracat kadar ithal edilmelidir. Emek gelmeli gitmeli. Ama bir tarafa yük olmamalıdır. Sömürü aracı olmamalıdır.Sermaye ne teşvik görmeli ne de kösteklenmelidir. Adil bir düzen kurarsanız o zaman dışarıdan sermaye de gelir, emek de gelir. Türkiye de hangi mallar en ucuz şekilde üretiliyorsa onlar, burada üretilir. Uygun büyük sermaye Türkiye ye gelir. Küçük sermayemiz de dışarı gider. Emek de oraya gider. Orda ne en ucuz üretiliyorsa o orada üretilir. Sömürü sermayesini ülkeye sokma gayretine alet olanlar nasıl oralara gelip oturuyorlar şaşılacak şeydir. Bir gün halkımız uyanacak.
Türkiye’ye katkı sağlaması için doğrudan yatırımcının geleceği ortamın oluşturulmak zorunda olduğunu söyleyen Vardan zamanla da bunun teknoloji ile birleştirerek geliştirebilmek gerektiğini bildirdi.
- Önce Türkiye de ki sermayeye, Türkiye de ki teknolojiye yer verilmelidir. Ülkemizin teknolojiye değil adil hukuka ihtiyacı vardır. Bu da Avrupa da değil İslamiyet’te vardır. Adil düzen çalışanlara destek verilmelidir.
BORSANIN ÇOK YÜKSELMESİNİN BİZE FAYDASI YOK
-Vardan borsayla ilgili olarak “Buradan hareketle şunu söylemek istiyorum.Özellikle borsanın ne çok hızlı düşmesinin ne de çok hızlı yükselmesinin bize çok bir faydası olduğunu zannetmiyorum.Bilakis burada dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
-Borsa reel ekonomiyi değil sömürünün sanal ekonomisini şişiriyor, düşürüyor ve sömürüyor. Kumar oynayanlardan kim kazanırsa kazansın bize ne!
Vardan konuşmasının devamında “Şimdi ne oldu da geçtiğimiz dönemde borsa birden bire aşağı düştü. Yani şirketimizin hangisinin değeri düştü?Ya da tam tersi bugünkü koşullarda düşündüğümüzde 70 bine vuran borsada; ne oldu da bizim şirketimizin değeri 1’e 3 oldu?
Mutlaka bunun finansal yönden baktığınızda bir açıklaması var ama sonuçta bu paranın reel sektöre akması gerektiğini söylemeye çalışıyorum. Burada reel sektör çok önemli” diyerek borsadaki duruma dikkat çekti.
-Borsa reel değerlerin senedinin taşınması gerek. Bunu vergi ile kontrol edebiliriz. Devlete vergi veren kazanmıştır demektir. Senedlere de o kazancı paylaşmışlardır. Onun dışında hayali artışları frenleyen mekanizmalar üretilmelidir. Adil düzen bunları bildiriyor. Kuran nedir bağırıyoruz. Kulaklarınız nerede?
BORSANIN ZIPLAYARAK YÜKSELMESİNE SEVİNMEMEK GEREKİYOR
-Vardan borsada bazı yatırımcıların para üzerinden para kazanma alışkanlığı devam ettirdiğini ve bu alışkanlığın ve aşırı para kazanma hırsının dünyayı ekonomik krize soktuğunu ileri sürdü.
-Para kazanma hırsı meşrudur. Yeter ki bu çıkar paralelliği içinde olmalıdır. Başkalarını soyma şeklinde olmamalıdır. Faizli düzen soyma düzenidir. Müslümanları temsil ettiğini iddia eden bu teşkilat neden faiz hakkında ağzını açmıyor.
Bu noktalarda çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Vardan “Borsanın böyle hoplayarak, zıplayarak uçmasına da pek fazla sevinmemiz gerekmiyor. Bunları söylemek kimsenin işine gelmiyor” diye konuştu.
- Müsiad söylememeli yapmalıdır. Kooperatifler kurup adil düzene göre işletmeleri örnek olarak ortaklarına sunmalıdır. Ortaklardan bu kuruluşlara katılmasını isteyebilir. Küçük hislerle örnek işletmeler oluşturabilir. Sömürüye karşı korunmuş işletmeler kurulabilir.. Müsaid böyle değil de sömürüyü destekleyen kuruluş olarak faaliyettedir. Anlattıkları, daha fazla nasıl sömürülür onları anlatmaktadır.
-Borsanın aynı zamanda bir indikasyon olduğunu da belirten Vardan “yükselmesinin işlerin iyi gittiğine dair genel kabul anlamında iyi bir indikatördür, düşmesi de işlerin kötüye gittiği anlamında bir göstergedir. Gösterge olarak düşündüğümüzde, Türkiye’de işler iyiye gidiyor” dedi.
- Borsaya yatırım faize yatırından farksızdır. Üretime yönelme yerine halkı kumara yönelendir. Borsa iyiye gittiğini değil dış güçler Türkiye de yeni oyunlar peşinde olduğunu düştüğü zaman da sonra çıkar oyununu oynadıklarıdır
BORSA KUMAR ARACI OLMAMALI
Son dönemde Türkiye’ye karşı, firmalara karşı bir talep olduğunu hatırlatan Vardan borsada hisse alıp satmanın bir kumar aracı gibi kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi.Vardan konuşmasında “Bugün aldım nasıl kar ederim de satarım düşüncesinde olunmaması lazım.
- Zarların veya kağıdın kumar aracı olmadan nasıl kullanılacak. Kumar oynarsan nasıl zarını araç yapmayacaksın
-Örneğin X firmasının değerlerine bakalım; ne üretiyor? Satış kabiliyeti ne? Ciroları nasıl? Artıyor mu? Bunun dünya genelinde gidişatı ne? İnceledikten sonra gider hisse alırım.
Yıldan yıla da temettüumü alırım ve o firmanın da değeri yükselir gider.Ama bunlar çok cüzi rakamlar şeklinde yükselir” dedikten sonra; “Birden bire yüzde 5’ler, 10’lar, 20’ler şeklinde yükseldiğinde ben korkuyorum açıkçası. Şimdi 2-3 katı demek istemiyorum. Mantığı yok bunun onu söylemeye çalışıyorum” dedi.
-Yeni muhasebe sistemi geliştirilmelidir. İşletmenin kar ve zararları günlük olarak hesaplanmalı. İşletme senetlerine düşen karları bankaya senet borsası hesabına mutlaka yatırılır. Senet alan ve satanlar gerçek karlardan kar veya zarar etmedikçe bu bir faizdir. Sermaye tekeli bunları kullanamaz. Sadece Akevler adil düzen biliyor. Neden yararlanmazsınız. Boş boş konuşursunuz.
GAYRIMENKULDE DE AYNISI OLMUŞTU
-Vardan geçmiş yıllarda gayrımenkul fiyatlarında da benzer bir yükseliş olduğunu hatırlatarak borsadaki yükselişten duyduğu endişeyi şöyle açıkladı:
“Korkuyorum çünkü bizim kazancımız artıyor, sizin aldığınız hizmetin bedeli o kadar artıyor mu?Bizim yaptığımız ürünün bedeli o kadar artıyor mu? Geçtiğimiz dönemde biz ev fiyatlarının artışında aynısını söyledik, gayrimenkulün artışında…
Ne oldu da bu kadar artıyor? Ondan sonra geri düşüyorsun işte… Olmaz her şeyin belirli bir değeri var. “
- Gayri menkullerin yükselmesi sömürü sermayenin, bir oyunu idi. Türkiye de üretimi durduruyor. Yatırıma yöneliyor. Tarım bitiyor, Sanayi donuyor. Yerine inşaat yapılıyor. Dolar kredi veriyor. Çin de mal üretiyor, Türkiye ye satıyor. Böylece Türkiye yi iflasa sürüklüyor.
TEŞVİKLER YETERLİ DEĞİL
-En son uygulamaya konulan 4 bölgeli teşvik sisteminin Türkiye adına çok önemli bir teşvik olduğunu belirten Vardan bu teşviklerin krizin gölgesinde kaldığını kendi tabiriyle “gümbürtüye gitti”ğini belirtti.
-Bölgeye göre teşvik zülümdür. Bir bölgeden alıp başka bölgeye aktarmadır. Kurallar koyarsınız. Teşvik alanına kendiliğinden girer.
-Yurtdışından ARGE teşviklerinden istifade eden kaliteli firmalar olduğu ve bunlarla ilgili çalışmaların devam ettiği bilgisini veren Vardan yine de teşviğin yeterli olmadığını görüşünde.
-Yurt dışı arge değil buluşları değerlediren “vakıf”a ihtiyaç vardır. Vakıf buluşları satın almalı, müteşebbislere üretimden pay ile vermelidir. Adil düzenden yararlanmamak demek Allahın nimetinden yaralanmayıp çözlerle düşmek demektir. Adil düzen bizim düzenimiz değildir. Allah’ın düzenidir. Hatalar bizim doğrular onun..
TEŞVİKLER 2 YIL UZAMALI
Vardan firmaların kriz döneminde ‘krizden nasıl kurtuluruz?’ düşüncesindeyken yatırım yapmayı aklına bile getirmediğini ve teşviğin uzatılmasında yarar olduğunu kaydetti. Vardan konuşmasında “Bu görüşlerimizi hükümet ile de paylaştık. Bu çok önemli!Teşvikler 2010’un sonunda bitiyor. Uzatılarak devam etmesi gerekiyor.
En az 2 yıl uzatılması yatırım sürecinin devam ettirilmesi lazım ki yatırımcı daha yeni krizden çıkıyor, şimdi yapacaklarsa yatırım yapacaklar” dedi.
Teşvik demek teşvik almayanların ezilmesi demektir.Teşvik demek rüşvet demektir, teşvik demek kayırma demektir. Teşvik demek hastaları yaşatıp sağlamları aç bırakma demektir. Teşvik yerine dengeli ekonomi düzeni kurmak gerek.
Vardan son olarak “Eğer biz bu teşvikleri sürdürebilirsek, uluslararası doğrudan yatırımları çekme konusunda da bir imkanımız olur. Bu imkanı değerlendirmemiz lazım” dedi.
- Bir taraftan milletimize geriletilecek, diğer taraftan sömürüye de yol açılacak.
|