Süleyman Karagülle
26.06.2011
15:28
| Başbakanla telefon görüşmemizde adil düzene göre Anayasa hazırlığını hemen gönder dedi. Arkadaşlarla görüşünce anayasa halk oylaması bittikten sonra dedi. Sora seçimden sonra , şimdi de 330 alamadık demekte. Bağımsızlar anayasanın değişmesini isterler mi? Bugün onların adları okunuyorsa bugün ki zülüm sayesindedir. Bu zülüm de bu anayasa sayesinde yapılmaktadır. Türkiye’de adil düzen anayasası gelirse Kürt’leri PKK veya bi namazlar değil, Kürt’lerin alimleri, şeyhleri, aşiret reisleri temsil edeceklerdir. O zaman bunların adları da okunmaz olur. Bunlar demokrasiyi bunlar adaleti isterler mi. İntihar mi etsinler
|
Vahap Alma
27.06.2011
11:26
| Hocam Başbakan sizden Adil Düzen'e göre Anayasa'yı istemiş olabilir. Varsayalım yürürlüğe koymaya da karar verdi. Ama bu, sizin gönderdiğiniz anayasayı birebir uygulayacak anlamı taşımıyor. Bazı fireler verilecek elbet.
Bugün bağımsızların istediği veya istiyor gibi göründükleri şey anayasa değişikliğiyle beraber tam demokratik bir düzen. Bu düzen gelmeden bunların ne isteyip istemediğini anlamak biraz zor. Asıl niyetlerini yalnız Allah bilebilir. Bana göre şu anda onların ne düşündüğü önemli değil, asıl önemli olan Onlara yapılan şey zahirde adil mi değil mi?
|
Vahap Alma
27.06.2011
11:32
| Bu yorumu yazdıktan sonra Lütfi Hocaoğlu'nun yazısını okudum. Altında yorumunuzu gördüm. Yorumunuzdan size sorduğum sorunun cevabını aldım Hocam.
|
Reşat Nuri Erol
29.06.2011
10:11
| 2010 yılının başlarında Başbakana bir şeyler söyledim, kısa bir not verdim...
Başbakan bir müddet sonra Üstad'ı aradı, uzun sayılabilecek bir "telefon görüşmesi" yaptı...
Benim/bizim için bu telefon görüşmesinin en çarpıcı yönü, Başbakanın,
"Ben başından beri Adil Düzen'e İNANMIYORUM"
demesi oldu... O zaman haftalık yorumlarımızdan birini bu söze tahsis ettik ve gerekli değerlendirmemizi yaptık...
Sonrasında İzmir'den dört arkadaşımız Başbakan ile üç saate yakın Ankara'da görüştüler...
***
İzmirli Arkadaşlarımız, Başbakan ile görüşmelerine ve Üstad'ın telefon görüşmesine istinaden, Üstad'dan ve benden birkaç defa Başbakan ve partisi ile değerlendirilmek için
"ANAYASA"
ve
"İŞSİZLİK"
başta olmak üzere, zaman zaman çalışmalar istediler ama "sonuç" ortada...
Demek ki bu işler "gömleksiz" ve "imansız" olmuyor; yani "Milli Görüş"süz ve "Adil Düzen"siz olmuyor/muş...
Bundan sonra bir şeyler olur mu?..
Tevbe ve pişmanlık kapısı her zaman ve her an ardına kadır AÇIK...
Nasipse;
birilerinin ve halkımızın nasibi varsa
, kalan kısacık ömürlerde de neden olmasın???!!!...
Ama...
"İnnellahe la yugayyiru ma bikavmin, hatta yugayyiru ma bienfüsihim"
(Kur'an/Ayet)
***
Tekrar ediyorum...
Artık aramızda Erbakan Hoca da yok...
İş başa kaldı, bize kaldı; yani "ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARINA" kaldı...
Demek ki bundan sonra "ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI" OLARAK ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR, ÇOOOOOOK...
*
Çalışmak bizden, başarı Allah'tan...
*
Selam ve dua ile...
Reşad
İş Başbakanla telefon görüşmemizde adil düzene göre Anayasa hazırlığını hemen gönder dedi. Arkadaşlarla görüşünce anayasa halk oylaması bittikten sonra dedi. Sora seçimden sonra , şimdi de 330 alamadık demekte. Bağımsızlar anayasanın değişmesini isterler mi? Bugün onların adları okunuyorsa bugün ki zülüm sayesindedir. Bu zülüm de bu anayasa sayesinde yapılmaktadır. Türkiye’de adil düzen anayasası gelirse Kürt’leri PKK veya bi namazlar değil, Kürt’lerin alimleri, şeyhleri, aşiret reisleri temsil edeceklerdir. O zaman bunların adları da okunmaz olur. Bunlar demokrasiyi bunlar adaleti isterler mi. İntihar mi etsinler
|
Reşat Nuri Erol
29.06.2011
10:16
| 2010 yılının başlarında Başbakana bir şeyler söyledim, kısa bir not verdim...
Başbakan bir müddet sonra Üstad'ı aradı, uzun sayılabilecek bir "telefon görüşmesi" yaptı...
Benim/bizim için bu telefon görüşmesinin en çarpıcı yönü, Başbakanın,
"Ben başından beri Adil Düzen'e İNANMIYORUM"
demesi oldu... O zaman haftalık yorumlarımızdan birini bu söze tahsis ettik ve gerekli değerlendirmemizi yaptık...
Sonrasında İzmir'den dört arkadaşımız Başbakan ile üç saate yakın Ankara'da görüştüler...
***
İzmirli Arkadaşlarımız, Başbakan ile görüşmelerine ve Üstad'ın telefon görüşmesine istinaden, Üstad'dan ve benden birkaç defa Başbakan ve partisi ile değerlendirilmek için
"ANAYASA"
ve
"İŞSİZLİK"
başta olmak üzere, zaman zaman çalışmalar istediler ama "sonuç" ortada...
Demek ki bu işler "gömleksiz" ve "imansız" olmuyor; yani "Milli Görüş"süz ve "Adil Düzen"siz olmuyor/muş...
Bundan sonra bir şeyler olur mu?..
Tevbe ve pişmanlık kapısı her zaman ve her an ardına kadır AÇIK...
Nasipse;
birilerinin ve halkımızın nasibi varsa
, kalan kısacık ömürlerde de neden olmasın???!!!...
Ama...
"İnnellahe la yugayyiru ma bikavmin, hatta yugayyiru ma bienfüsihim"
(Kur'an/Ayet)
***
Tekrar ediyorum...
Artık aramızda Erbakan Hoca da yok...
İş başa kaldı, bize kaldı; yani "ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARINA" kaldı...
Demek ki bundan sonra "ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI" OLARAK ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR, ÇOOOOOOK...
*
Çalışmak bizden, başarı Allah'tan...
*
Selam ve dua ile...
Reşad
|
HAWAR
30.06.2011
09:14
| Öncelkle umarım yeni anayasa tüm insanlarımızın yaşantısını kolaylaştıracak bir anayasa olur.Tabi gönül isterdiki kuran anayasası olsun. Neyse sadece şunu belirtmek istedim eğer yanlış anlamadıysam bu bağımsızların yerine kürtleri şeyhler,alimler ve ağaların temsili söz konusu olacaktı diye bi şey okudum tüm samimiyetimle söylüyorum şeyhler alımler ve ağaların biz kürtlere ve bu bölgeye verdikleri zarar pkk nın yada derın güçlerin verdikleri zararlardan hem daha büyük hem de daha etkilidir.saygılarımla..........
|