Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014
7696 Okunma, 7 Yorum

Ashabı Kehf

Çoğumuzun bildiği Ashabı Kehf kıssası hem İslam inancında ve hem de diğer inançlarda mevcuttur. Hıristiyanlıkta “Yedi Uyurlar” olarak bilinirler. Hindu Mahabharataların’da ise benzer bir hikaye vardır. Fakat Mahabharatalar’ın son şeklini alması M.S. 400’de dir. Yani bu efsane bu metinlere sonradan ilave olmuştur.

Hıristiyan kültüründen İslam kültürüne bulaşan Ashabı Kehf hikayeleri mevcuttur. Hatta uyuyan bu yedi kişinin ismi Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş olarak tanımlanmıştır. Asabı kehf’in sığındıkları mağranın Efes’te, Tarsus’ta, Lice’de ve Ürdün’de olduğunu iddia edenler vardır.

Oysa bazı İslam alimlerine göre, Ashab-ı Kehf kıssası Milattan önce Yahudilerle ilgili vuku bulan bir olaydır.  Kehf suresinin Mekke’de inmiş olması bunu destekler. Çünkü Mekkeliler Medine’ye gidip geldiklerinden, Yahudilerden “Ruh, Zülkarneyn ve Ashab-ı Kehf”le ilgili üç soruyu peygamberimize sormalarını istemişlerdir. Bu sebeple konunun Hıristiyanlarla ilgisi yoktur. (bk. İbn Kesir, el-Meraği, Kehf Suresinin tefsiri).

Benim yaptığım araştırmada Ashabı Kehf’in yaşadığı zamanın ve yerin Eski Mısır uygarlığı olduğunu düşündüren veriler vardır. Bu kişiler Yahudi de olabilir veya Kıpti (Mısırın yerli halkı) asıllı da olabilir.

Bunu daha iyi anlayabilmek için Kuran’da konuyla ilgili ayetleri iyi analiz etmek gerekir.

Kehf suresi 9. ayet:

أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا

Yoksa sen Mağara ve Rakim ehlini şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin?[9]

Kehf 10:

إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا

O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) işimizde bir kurtuluş yolu hazırla! demişlerdi.[10]

Kehf 11:

فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا

Bunu müteakip onları kulakları üzerine mağarada senelerce (perde) vurmuş olduk.[11]

Kehf 12:

ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا

Sonra da iki gruptan hangisinin, onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını anlamak için, onları tekrar uyandırdık.[12]

Kehf 13:

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى

Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık.[13]

Kehf 14:

وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا

(Oranın hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: «Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O’ndan başkasına ilâh deyip tapmayız, yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.[14]

Kehf 15:

هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا

Şu bizim kavmimiz, Allah’tan başka ilâh edindiler. Onların ilâh olduğuna dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?[15]

Kehf 16:

وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا

(İçlerinden biri şöyle demişti:) «Mademki siz, onlardan ve Allah’tan başka taptıkları putlardan ayrıldınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetinden size genişlik versin ve işinizi rast getirip kolaylaştırsın.»[16]

Kehf 17:

وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا

Baksaydın, güneşin doğuşunu, mağaralarının sağ tarafından doğup meylettiğini, sol tarafından onları makaslayarak battığını, onların da mağaranın genişçe bir yerinde bulunduğunu görürdün. Bu, Allah’ın mucizelerindendir; Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimi de saptırırsa artık ona, doğru yola götürecek bir rehber bulamazsın.[17]

 

Kehf 18:

وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا

Bir de onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı.[18]

 

Kehf 19:

وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19)

 

Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) şöyle dediler: «Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.»[19]

 

Kehf 20:

إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا

«Şüphe yok ki, onlar eğer size galebe ederlerse sizi ya taşlayarak öldürürler, veya sizi kendi milletlerine (dinlerine) döndürürler ve o takdirde artık ebedîyyen felâh bulamazsınız.»[20]

 

Kehf 21:

وَكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَانًا رَبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا (21)

Böylece insanları onlardan haberdar kıldık ki, öldükten sonra dirilmenin hak olduğunu ve kıyamet gününden şüphe edilemeyeceğini bildirmek için, öylece şehir halkına buldurduk. Onları mağarada bulanlar, aralarında durumlarını tartışıyorlardı. Dediler ki: «Üstlerine bir bina yapın. Bununla beraber Rableri, onları daha iyi bilir.» Sözlerinde üstün gelen müminler: «Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacağız.» dediler.[21]

 

Kehf 22:

سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُلْ رَبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِمْ مِنْهُمْ أَحَدًا (22)

Karanlığa taş atar gibi, «Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir» derler, yahut, «Beştir, altıncıları köpekleridir» derler, yahut «Yedidir, sekizincileri köpekleridir» derler. De ki: «Onların sayısını en iyi bilen Rabbim’dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.» Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anlatılanın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma.[22]

 

Kehf 23:

وَلَا تَقُولَنَّ لِشَيْءٍ إِنِّي فَاعِلٌ ذَلِكَ غَدًا

Hiçbir şey hakkında da: «Ben bunu yarın muhakkak yaparım deme,[23]

 

Kehf 24:

إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ وَاذْكُرْ رَبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَنْ يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا

Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah’ı an ve «Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir.» de.[24]

 

Kehf 25:

وَلَبِثُوا فِي كَهْفِهِمْ ثَلَاثَ مِائَةٍ سِنِينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا

Ve onlar mağaralarında üç yüz sene durdular. Dokuz (sene) de arttırdılar.[25]

 

Kehf 26:

قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا لَهُ غَيْبُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ مَا لَهُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا

De ki: «Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir.» Göklerin ve yerin gaybı O’na aittir. O ne güzel görendir! O ne mükemmel işitendir! Onların, O’ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.[26]

 

 

Ayetlerde bazı yerlere dikkat çekmek istiyorum.

 

Kehf kelimesi mağara olarak çevrilmektedir. Oysa kuranda mağara anlamında bir kelime daha vardır. Bu kelime “gar” (ğayn, we, ra) kökünden gelmektedir. Fiil olarak yerin dibine geçmek, isim olarak ise mağara anlamına gelir (Tevbe suresi 40, 57).

Kehf kelimesi ise fiil olarak eşelemek, kazmak anlamına gelir. İsim olarak ise oyuk yani bir canlı tarafından oyulan yer anlamındadır.

 

Kehf  17 . ayette “Baksaydın, güneşin doğuşunu, mağaralarının sağ tarafından doğup meylettiğini, sol tarafından onlara dokunmadan battığını, onların da mağaranın genişçe bir yerinde bulunduğunu görürdün. Bu, Allah’ın mucizelerindendir; Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimi de saptırırsa artık ona, doğru yola götürecek bir rehber bulamazsın.[17]

Denmektedir. Burada güneşin doğuşu ve yolculuğundan bahsedilmektedir. Eski Mısırda önemli kişiler Krallar Vadisi’nde insanlar tarafından yapılan mağaramsı oyuklara gömülmüştür. Bedenleri öbür dünyada yeniden dirilecekleri düşüncesi ile mumyalanmıştır. Bu yapılar gece boyunca seyreden Güneşi temsil eden resimlerle süslenmiştir. Ayrıca bu oyukların coğrafi konumu ayete tamamen uymaktadır. Çünkü oyuğun ana girişi kuzey doğuya bakmaktadır. Güneş sağdan yani güneyden dolaşıp, battığında soldan yani kuzey batıdan oyuğu makaslamaktadır. Bu oyuklar bir dağın el qurn dağının altındadır.

Aşağıda Krallar Vadisi denen insan yapımı mağaralardan oluşmuş Firavunlar ve asiller lahitliği (mezarlığı) haritası verilmiştir.

 

Kehf 18: Bir de onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı.[18]

Bu ayette  “onlar uykudadırlar” olarak çevrilen kelimeler “Hüm rüqüdün” dır. Bu çeviri yanlıştır. RQDün kelimesi, lahit, ingilizce ‘tomb’ anlamına gelmektedir. Yani insan görünüşü verilmiş kapalı mezardır. Doğru çeviri “Onlar lahittir” olmalıdır.

Aşağıda Eski Mısır lahit örnekleri: Lahit görünümü uyanık insana benzemektedir.

 

 

 

Ayrıca ayette mağaramsı yapının girişinde iki ayağını uzatmış bir köpekten bahsedilmektedir.

Eski Mısır mumya mağaralarında girişte Anubis yani iki ayağını ileri uzatmış, köpek, kurt, çakal heykelleri mevcuttur. Bu heykele Anubis denir ve Onların inancına göre ölülerin koruyucusudur. Çok korkulan bir tanrıdır. Bu inanç Mısırda milattan sonra 200 yılına kadar devam etmiştir.

 

 

Anubis inancı Eski Mısırı işgal eden Yunanlılara da Pytolemaik period zamanında “Hermanubis” olarak geçmiştir.

Kehf 19. Ayette:

Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) şöyle dediler: «Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.»[19]

Bu ayette geçen gümüş para Eski Mısıra M.Ö. 450 yıllarında Yunanlılar tarafından getirilmiştir. Ondan önce bildiğimiz metal para Eski Mısırda yoktur.

Kehf 21: Böylece insanları onlardan haberdar kıldık ki, öldükten sonra dirilmenin hak olduğunu ve kıyamet gününden şüphe edilemeyeceğini bildirmek için, öylece şehir halkına buldurduk. Onları mağarada bulanlar, aralarında durumlarını tartışıyorlardı. Dediler ki: «Üstlerine bir bina yapın. Bununla beraber Rableri, onları daha iyi bilir.» Sözlerinde üstün gelen müminler: «Üzerlerine muhakkak bir mescit yapacağız.» dediler.[21]

Ayetten uyandıklarında şirk zulmünün 300 yıl sonra geçtiği anlaşılmaktadır. Bu gün bu mezarların çok yakınında bulunan antik Teb şehrinde bulunan Luxor tapınağında kilise ve cami vardır.

Suriyeli piskopos Jacob of Sarug (c. 450-521), önceki Yunan dönemine ait (M.Ö 332- MS 30) ait yedi uyurlar ile ilgili bir belgeye rastladığını bildirmiştir.

 

Krallar Vadisi denen ve firavun ve ileri gelenlerin lahitlerinin saklandığı bu bölgenin hemen yanında Deir el-Medina kasabası vardır. M:Ö.1550–1080 yıllarında kurulmuştur. Bu yapıların yapılıp korunmasını üstlenen işçilerin yaşadığı kasabadır. Bu şehirde bulunan Hathor putperest tapınağı Hıristiyanlık zamanında kiliseye çevrilmiştir. Şehrin ismi de Deir el- Medina olarak değiştirilmiştir.

 

Kehf 19. Ayete aslında şöyle denmektedir: Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) şöyle dediler: «Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş paranızla Medineye (şehir) gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.»[19]

 

Krallar Vadisindeki mağara ve lahitler incelendiğinde buradaki mezarların birçoğunun soyulduğu ve üzerlerine ziyaretçilerin sonradan birçok graffiti resimleri ve yazıları yazıldığı saptanmıştır. İlginçtir ki en çok KV9 isimli mağarada bulunduğu saptanmıştır. Bu tip yazıların en eski tarihi olarak M.Ö. 278 yılı tespit edilmiştir. Yani bu mezarların yabancılar tarafından keşfi bu yıllara denk gelmektedir.

 

Bu bilgilerden sonra Ashabı Kehf bilgisini özetlersek:  M.Ö. 278 yıllarında kendi putperest kavimlerine karşı çıkan 7 muvahhit genç ve köpekleri Krallar Vadisinde bulunan KV9 adlı mağaraya sığınmışlardır. Muhtemelen ilk graffiti yani duvar yazısını da yazmışlardır. Burada lahit içinde 300 yıl uyutulmuşlardır. Köpekleri de mağara girişinde aynen Antik Mısır dininde olduğu gibi ölülerin koruyucusu olarak ön ayaklarını uzatmış bir Anubis şeklinde kalmıştır. Böylece mağaraya yabacıların girişi engellenmiştir. Çünkü o dönemde Anubis insanların en çok korktuğu şeylerden biridir.

Ashabı Kehf mağarada 300 yıl uyuduktan sonra yaklaşık M.S. 2. Yılda uyanmış ve Deir el-Medina şehrine yiyecek almak için indiklerinde şehir halkı bunlardan haberdar olmuştur. Bundan sonra mağarada 9 yıl daha kalmışlardır. Çünkü 9 yıl artırdılar denmektedir. Artırdılar demek kendi iradeleri ile 9 yıl daha kaldılar demektir. Bu da bu kararı aldıklarında uyanık oldukları anlamına gelmektedir. Deir el-Medina halkı bunları öğrendikten sonra Krallar Vadisi birçok insan tarafından öğrenilmiş ve soyulmaya başlanmıştır.

Daha sonra olay bütün Ortadoğuya bir efsane olarak yayılmıştır.

Doğrusunu Allah bilir.

 

Not: Tarihler kabaca hesaplanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
04.02.2014
22:42

Ashab-ı kehf kıssası; Hz. İsa'dan sonra hristiyanlığın 310 yıl adeta uykuda (krizalit dönemde) kalması ve 310 yılında İznik Konsülünün toplanması ile yeniden hayata dönmesi olayını, gençlerin şahsında o günkü tüm Hristiyan topluluğunun başlarından geçenlerin anlatıldığı bir kıssadır.

Bu geçen 310 yıllık sürede, Yahudiler ve onların kışkırttıkları Romalıların şerrinden korunmak için o günkü Hristiyanlar kendilerini gizlemişlerdir. Anadoluda ve özellikle orta Anadoluda yaşayanlar Kapadokya bölgesindeki insan eliyle oyulmuş kovuklar, mağaralar ve yeraltı şehirlerinde yaşamışlardır. Roman ve hikaye tekniğinde kullandığımız gibi, bunlardan birkaçının şahsında tüm topluluğun başından geçen sosyal olaylar anlatılmaktadır. Onların yaşadıkları hayat ve içinde bulundukları şartlar ayetin deyimiyle korkunçtur, çok zor şartlardır. Bu 309 veya 310 yıl; aynı kişilerin değil, o topluluğun yaşadığı yaştır. O zor şartlarda e gizlice yaşamışlar, ölmüşler, çoğalmışlar ve 310 yıl sonra kozadan çıkarak kelebek olmuşlar ve dünyanın her yerine yayılmışlardır.

310 yılı ve Resmi İznik Konsülü; Hristiyanlık için yeniden diriliş, yeniden doğuş demektir. Bu sosyal olay, yani bir davanın 300 yıldan fazla sinik kalması, uyuması ama ölmeyip, unutulmayıp, yeniden yeryüzüne yayılması; bir insanın 300 yıl uyuyup sonra uyanmasından daha büyük bir mucizedir. Bu çok önemli bir olaydır. Hak davaların, doğru fikirlerin hiç ölmeyeceğinin bir delilidir. O fikir, o dava hak bir dava ise bir gün yeniden uyanır, yeniden dirilir ve daha canlı ve güçlü olarak yeryüzüne yayılır.

Kuran hayaller anlatmaz. Evrende ve yeryüzünde yaşanmış ve yaşanacak olayları anlatır, onların kural ve kanunlarını gösterir. Etalon olarak da her çeşit sosyal olaya bir örnek olay anlatır ve bizler o olaya kıyaslar yaparak anlatılmayan diğer olaylar hakkında da çıkarımlarda bulunuruz.

Tekraren söylüyorum ki; mucize olan 7 kişinin 300 yıl uyuyup dirilmesi değil, o topluluğun 300 yıl yer altına inip, adeta yok olması ve tekrar ortaya çıkmalarıdır. Anlatılan, kişilerin şahsında topluluğun hikayesidir.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Mete Firidin
05.02.2014
07:10

Hristianların böyle bir olay yaşadığı doğrudur. Fakat Yedi uyurlar denen olay yani asabı kehf olayı Hristianlara ait değildir. hristianlıktan önceki belgelerde de vardır. Bu nedenle Kuran da biz size " gerçeği" anlatıyoruz " denmektedir.

Kuran Tam gerçeği anlatır. 300 yıl uyudular deniyorsa 300 yıl uyumuşlardır. Hristianlık ise Kostantin zamanında özgürleşmişlerdir. Baskı zamanı 300 yıldan fazladır. Üstelik Şirk içinde devam etmişlerdir.

Asabı kehf olayı Hristiyanların kendileri için yorumladıkları çok daha eski bir olaydır.

Ayetlerden Olayın Bir Mısır Kral mezarında geçtiği çok aşıkardır. Bu olaydan Yahudilerin ve diğer milletlerin de haberi olduğu belgelerde mevcuttur. Ama kimse tam olarak bilememektedir.

Hüseyin Kayahan
06.02.2014
11:56

Ayetlerde alışverişe gönderdikleri kişiye verdikleri para için İZAFET TERKİBİ" ile, "biverikîküm hazihî" demektedir. Sikke basımından önce olsaydı sadece "biverikin hazihi"/bu varakla" demesi yeterli olurdu.

Zira Lidya'lıların sikke basımına kadar paraların üzerinde onların hangi topluluğa ait olduklarına dair emare yoktu. Sadece gramla ödeme yapılıyordu. Malın kıymetine yetecek kadar gramda altın veya gümüş veriliyordu. Lidyalılardan sonra saflığı ve ağırlığı tanımlanmış sikke paralar çıktı ve üzerinde bastıran kralın resmi, adı ve devletin ismi vs bulunuyordu.

Buradaki "küm" zamiri bu kişilerin topluluğuna atıftır ve zaten paranın farklı olmasından dolayı bu kişilerin 3 yüzyıldır çevreden izole yaşadıklarının farkına varılmıştır.

Buna benzer olaylar günümüzde bile yaşanmış, Afrika, Yağmur ormanları ve Asya çöllerinde yüzyıllardır yaşadığımız dünyadan izole olarak hayatta kalmış kabileler bulunmuştur.

Mete beyin olayı çok eskiye götürmesi bence uygun görünmemektedir.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Hüseyin Kayahan
06.02.2014
11:56

Ayetlerde alışverişe gönderdikleri kişiye verdikleri para için İZAFET TERKİBİ" ile, "biverikîküm hazihî" demektedir. Sikke basımından önce olsaydı sadece "biverikin hazihi"/bu varakla" demesi yeterli olurdu.

Zira Lidya'lıların sikke basımına kadar paraların üzerinde onların hangi topluluğa ait olduklarına dair emare yoktu. Sadece gramla ödeme yapılıyordu. Malın kıymetine yetecek kadar gramda altın veya gümüş veriliyordu. Lidyalılardan sonra saflığı ve ağırlığı tanımlanmış sikke paralar çıktı ve üzerinde bastıran kralın resmi, adı ve devletin ismi vs bulunuyordu.

Buradaki "küm" zamiri bu kişilerin topluluğuna atıftır ve zaten paranın farklı olmasından dolayı bu kişilerin 3 yüzyıldır çevreden izole yaşadıklarının farkına varılmıştır.

Buna benzer olaylar günümüzde bile yaşanmış, Afrika, Yağmur ormanları ve Asya çöllerinde yüzyıllardır yaşadığımız dünyadan izole olarak hayatta kalmış kabileler bulunmuştur.

Mete beyin olayı çok eskiye götürmesi bence uygun görünmemektedir.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Mete Firidin
06.02.2014
12:27

Sikke basımından önceki dönem demedim. Sikke kullanımı M.Ö 500 den sonra başlamıştır dedim. Bu olay Ptolemy II Philadelphus (Greek: Πτολεμαῖος Φιλάδελφος, Ptolemaîos Philádelphos, 309–246 BC) zamanında gerçekleşmiştir. kendi adına bastırdığı para da internet ortamında mevcuttur.

Mete Firidin
06.02.2014
12:30

Asahabı kehf i ben eskilere götürmüyorum. Tarihi belgeler ve Kuran Eskilere götürüyor.

Rehavet
12.10.2021
20:56

25. ayette 300 seneden bahseder ama akabinde ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir der

yani insanların yazdığı yada anlattığı efsanelere göre 300 yıl ama gerçekte kaç yıl olduğu belli değil.

insan ömrü kadar olduğu kesin. ayrıca uyuyarak değil





Son Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 119 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023 729 Okunma
5 Yorum 24.02.2023 17:47
Mete Firidin
Ümmet-i Muhammed’in Şimdiki Durumu
11.02.2023 646 Okunma
1 Yorum 17.02.2023 16:53
Mete Firidin
Hz. İbrahim’deki Çare
7.01.2015 7054 Okunma
2 Yorum 24.12.2022 20:53
Mete Firidin
Dünya’nın ve Evren’in Yaşı
26.02.2017 5786 Okunma
1 Yorum 13.12.2022 01:10
Mete Firidin
Faiz (riba) Haram da Enflasyon Haram Değil mi?
16.11.2022 1153 Okunma
3 Yorum 27.11.2022 18:05
Mete Firidin
Namaz ve Maun Suresi
31.07.2022 1479 Okunma
1 Yorum 03.09.2022 18:00
Mete Firidin
Allah Akleder mi?
27.04.2022 1621 Okunma
1 Yorum 28.04.2022 17:41
Mete Firidin
Melek Olmak?
5.03.2022 2043 Okunma
2 Yorum 17.03.2022 11:19
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 7696 Okunma
7 Yorum 12.10.2021 20:56
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 18025 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 17105 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Laiklik ve Diyanet
23.08.2021 2229 Okunma
3 Yorum 23.08.2021 19:15
Mete Firidin
Yeni, Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
16.08.2021 3957 Okunma
2 Yorum 17.08.2021 10:08
Mete Firidin
Cidiha ?
10.01.2014 5146 Okunma
4 Yorum 14.08.2021 16:33
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 37225 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 18918 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Âdem
17.02.2021 3142 Okunma
2 Yorum 06.03.2021 07:27
Mete Firidin
Piç
5.12.2020 4232 Okunma
2 Yorum 10.02.2021 07:29
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 11339 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 15957 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
İki Kez Ölmek
23.08.2020 3186 Okunma
1 Yorum 23.08.2020 18:41
Mete Firidin
Araf Suresi 173. Ayet ve Fenotip
5.07.2020 3425 Okunma
2 Yorum 05.07.2020 14:56
Mete Firidin
Öğle ve İkindi Namazlarının Farz Rekât Sayısı
28.06.2020 3566 Okunma
3 Yorum 01.07.2020 09:08
Mete Firidin
Yunus Peygamber Balinanın Karnında
15.03.2019 7427 Okunma
8 Yorum 25.06.2020 18:13
Mete Firidin
Müslümanların Kıble Değiştirmeleri
24.05.2020 3463 Okunma
1 Yorum 06.06.2020 01:50
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 65696 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Allah’ın Doğru Yolu Üzerine Oturanlar!
30.04.2020 3493 Okunma
3 Yorum 01.06.2020 16:40
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15024 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Nuh Tufanı
9.10.2010 9182 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 00:29
Mete Firidin
Yedi Gece ve Sekiz Gün, Atlantis
25.02.2018 7152 Okunma
5 Yorum 13.05.2020 16:11
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 17801 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Nuh Peygamberin Kâfir Oğlunun Salı
26.06.2014 7631 Okunma
7 Yorum 17.04.2020 20:41
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 12325 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30120 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 113302 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
İsrailoğullarının Oğullarına Uygulanan Kafa Kesme Cezas
28.03.2020 3869 Okunma
1 Yorum 28.03.2020 21:35
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 52200 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 84401 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 87750 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Ramazan’da Keyfi Oruç Tutmamanın Karşılığı
21.03.2020 3713 Okunma
1 Yorum 23.03.2020 03:25
Mete Firidin
Hadisler
1.02.2020 4581 Okunma
6 Yorum 17.02.2020 22:05
Mete Firidin
Hz. Yusuf’a Secde!
7.12.2018 7330 Okunma
6 Yorum 07.02.2020 21:36
Mete Firidin
Kutsal Kudüs!
1.02.2020 5183 Okunma
9 Yorum 03.02.2020 20:52
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 38710 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31018 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25226 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 104254 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Kuran'da Yevm Kelimesi
28.12.2019 4926 Okunma
2 Yorum 03.01.2020 19:36
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 21791 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 13381 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 14553 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hz.İsa Geldi !
16.05.2011 7245 Okunma
4 Yorum 26.06.2019 09:48
Mete Firidin
Şeyhe Teslimiyet!
14.06.2019 5338 Okunma
5 Yorum 20.06.2019 23:32
Mete Firidin
İki Hırsızın Çok Eli
30.05.2019 4980 Okunma
5 Yorum 16.06.2019 23:09
Mete Firidin
2019 Ramazan Ay'ı ne zaman?
16.06.2018 4885 Okunma
2 Yorum 05.05.2019 12:52
Mete Firidin
Nisa 16. Ve 17. Ayet Çeviri Faciası
7.04.2019 7481 Okunma
1 Yorum 07.04.2019 10:00
Mete Firidin
Helal ve Haram Hayvanlar Nelerdir?
27.03.2019 5130 Okunma
3 Yorum 28.03.2019 00:12
Mete Firidin
Âdemoğlu Şeytanın Halifesidir
22.03.2019 9467 Okunma
14 Yorum 27.03.2019 17:22
Mete Firidin
Selected Elected
16.03.2014 5823 Okunma
2 Yorum 20.03.2019 23:28
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 20511 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Samiri’nin Buzağısına Uygulanan İşlem
15.03.2019 5773 Okunma
1 Yorum 16.03.2019 02:53
Mete Firidin
Midian Medyen Medine
3.05.2015 9936 Okunma
8 Yorum 02.02.2019 10:15
Mete Firidin
Cuma Namazı
19.01.2019 8204 Okunma
11 Yorum 20.01.2019 19:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 13792 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Bakara Suresi Meali
28.08.2015 8387 Okunma
4 Yorum 16.01.2019 16:36
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Recm Cezası
22.07.2015 9973 Okunma
1 Yorum 14.01.2019 12:41
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 12524 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Hz. Muhammed'e İman
13.10.2018 8652 Okunma
11 Yorum 15.10.2018 22:32
Mete Firidin
Mars Hayali
7.01.2017 9211 Okunma
7 Yorum 12.10.2018 00:32
Mete Firidin
Başörtüsü Meselesi
6.10.2018 6317 Okunma
1 Yorum 06.10.2018 17:13
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 31561 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
ÖNSÖZ
10.05.2018 6450 Okunma
9 Yorum 16.05.2018 20:41
Mete Firidin
Ölünce melek mi oluruz?
12.05.2018 6714 Okunma
4 Yorum 14.05.2018 12:51
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 11774 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Fussilet Suresi 10. Ayet Tefsiri
4.02.2018 7269 Okunma
6 Yorum 05.02.2018 08:31
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33281 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11116 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Küsküt
10.07.2016 10576 Okunma
2 Yorum 25.11.2017 15:40
Mete Firidin
Taha Suresi 125. Ayet Meali
22.11.2017 7614 Okunma
4 Yorum 25.11.2017 14:43
Mete Firidin
Azap
10.07.2016 9053 Okunma
4 Yorum 11.07.2016 18:20
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 12401 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13066 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16179 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Varsayım Yapanlar Öldürüldü!
3.02.2016 8446 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 17:26
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 23850 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Cenaze Töreni
24.01.2016 8925 Okunma
1 Yorum 25.01.2016 12:25
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18193 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14216 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Taqwa Kelimesi
15.10.2015 8664 Okunma
1 Yorum 19.10.2015 14:11
Mete Firidin
Qyl Kökü Ve Anlamı
22.09.2015 8251 Okunma
2 Yorum 02.10.2015 19:38
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 15666 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 18011 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11171 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Fatiha suresi meal
28.06.2015 9550 Okunma
2 Yorum 28.06.2015 18:37
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 20521 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 10671 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 70845 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Peygamber Eyyub
21.12.2014 7163 Okunma
3 Yorum 30.04.2015 14:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 19043 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49


© 2024 - Akevler