Sevgili okurlar şu sıralar olanlara bir anlam vermekte toplum aklı aciz kalıyor.Her kafadan bir ses çıkıyor.Özellikle tv’lerin ekranlarında sağdan say aynı adamlar,soldan say aynı adamlar varken neye inanacağımız belli değil.Belki de arzu edilen sonuç budur.
Evvelen, bir tespit yaparsak,Suriye’de ABD,İran,Rusya ortak hareket ediyorlar ve bizi dizi film karşısındaki ev hanımı gibi çekirdek niyetine çitliyorlar.
Saniyen, Barzan’lı Mesut durduk yerde bağımsızlık isteyip bizim almaz noktamıza yumruğu atınca kımıldayacak halimiz kalmadı ve ABD destekli merkezi Irak hükümetinin yanında saf tutuverdik.
Salisen,S-400 leri bir gösterip bir vermeyen Rusya’ya karşılık Ukrayna’da Proşenko ile şen olup, Sırbistan’da Müslüman Boşnak katillerini yanımıza çekebilmek için işi et almaya kadar vardırdık.
Rabian, Yunanla, Bulgarla işler zaten bozuk AB’yi hiç saymıyorum, buralarda elimizde bir Azerbaycan kaldı.Bir de derin ABD destekli nurtopu gibi vize krizimiz var ki sanırsın lotarya.
Gelelim içeriye,yeni koalisyon ortağı MHP ve bir önceki Ulusalcılar ne istedilerse alıyorlar.Avrasyacılık,Türkçülük gırla gidiyor.
Yüce Türk büyüğü Abdurrahman Dilipak son yazısında baklayı ağzından çıkarmış ,bizi bir işgale teslim olmaya hazırlıyor.Bunu daha önce 15 Temmuz habercisi, haberciler ve siteler yaparken şimdi iş bu kadar yakına düştüyse vay Ak Partinin haline.Aslında kısmen haklı olduğu yerler yok değil.Ekonomik daralma başlayınca herkes ve her şey selin önündeki kütük gibi savrulmaya başlar.İnanç ve itikad üzerinden Ak Parti yöneticilerin konsolide etmeye çalıştıkları kitle tahminlerin ötesinde sekülerleşmişken (dünyevileşme) bu işlere direnç göstermek hayli zor olacak.Artık insanlar önce dünyasını kurtarıp sonra işler yoluna girince ahirete bakıyorlar.Biz işleri bu noktaya getirmişiz ABD’ye sövsek ne olur ,sevsek ne olur?
Yapılacak bir şey yok mu, var.Hala millet nezdinde kredisi çok olan Recep Tayyip Erdoğan acilen tüm çevresini boşa çıkarıp kimsenin ulaşamayacağı bir yerde bir haftalığına olsun yalnız kalıp tüm dünyevi gailelerden azade bir durum değerlendirmesi yapmalıdır.İstihbarata bu kadar hakim olmasına rağmen yapılan dezenformasyonlardan arınmalı tebdili kıyafet milletin arasına karışmalıdır.Çözüm tam olarak oradadır.Yoksa etrafını çeviren siyaset ve bürokratik oligarşi tam da ABD’nin isteği üzere durumu daha da içinden çıkılmaz hale getirecektir.
Her yeni doğan gün yeni güzelliklere gebedir.Türk milleti asla çaresiz değildir ve tarih boyunca çaresiz olmamıştır.