Son günler benim tespitlerimde yanılmadığımın delili bir çok olayı bu sefer üniversitelerde yaşıyoruz.Bazı mahfillerdeki ikazlarımda ne kadar haklı olduğum ortaya çıkıyor.Kendimi bu kadar takdir ettikten sonra asıl konuya girelim.Darbe sonrası birçokları kendilerini emniyete aldıkları yada öyle hissetmek istedikleri için olsa gerek bu devletin savcısından,polisinden,istihbaratından da öte giderek birilerini verip kendilerini kurtarma derdine düştüler.

Memlekette bir vakit her şeye hükmeden daha sonrada o meşum darbeye yeltenen yapının müntesipleri ve onun eli ile bir yerlere varan yada varmak isteyenlerin cüretlerini hepimiz biliriz ve şahidiz.Birde bu yapıdan zarar görmemek adına iyi geçinenler ve aslında olması gerekeni yapıp uzak duranlar vardır.Bu saydıklarımız içerisinde birinci kesim şu an çok agresif şekilde insan avına katılmış görünüyor.Sanırım yarası olan gocunur hesabı.

İşin aslı bu yapının muktedir olduğu zaman ilişkiler ağını irdelediğimizde asgari cami cemaatını bile işin içinde görebiliriz.Neden olmasın,en azından Türkçe olimpiyatlarına destek adına stadyumlara koşturanları o vakit ki kamera kayıtları gösterecektir.Mütevellilere girmek için at başı gidenler,reklam almak ve iş yapmak için ofislerinden çıkmayanları bu şehrin hafızası unutmamıştır.

Bunları ne için sıraladım,beni affedin cahilliğime verin her şeyin ortada olduğu vakitlerde, tamamının iyot gibi açığa çıktığı dönemde hatta 17/25 Aralık sonrasında bile pervasızca işin işinde olanlar zaten biliniyordu,en azından bilinmesi gerekiyordu.Kaçan kaçtı,kaçmayanda bir şekilde tasfiye oldu.Fakat şimdi acaba ne adına tekrar bu kazan kaynatılıp bu şehrin ilim yuvaları karıştırılıyor, bunu tespit etmeye çok ihtiyaç var.

Temeli MTTB’ye dayanan bir STK nın öncülük ettiği yada mensuplarının öncülük ettiği adamlar birer birer elden çıkarılıyor.Bir başka STK da aynı sonu yaşamak durumunda kalabiliyor.Dini ve milli referansı olanlarda mı bir sıkıntı var?Yada o cephe üzerinden huzursuzluk yayılıyor.İki özel üniversite hariç beşi devlet üniversitesi olan ilim yuvaları anormal bir huzursuzluk ve iş yapamazlık içerisine sürükleniyor.

Sayın Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanının muteber referansları zedelenip kendileri de zan altına itiliyor,farkında mısınız?Bence son dönem kripto Fetöcülerin yaptığı dehşet uygulamalarından biri de bu olsa gerek.

Meşhur kaidedir,İzmir çukuru küçük yer.Elbette herkesin herkesle bir teması olur.Bu estirilmeye çalışılan rüzgarda yelken şişirme gayretinde olanlar lütfen biraz dikkat,birazda adalet.Kamu idaresinin bile bu olağan üstü dönemde hata yapılmış olabilir diyerek inceleme komisyonları kurduğu halde kalem ve kelam ehli izan sahibi olmalıdır.

Üzerinden bir yıl geçen ve devletin neredeyse bütün gücüyle imhaya azmettiği darbeciler eğer halen bu kadar aktif olabiliyorsa bizim kendimizi başka türlü sorgulamamız gerekir.Yoksa tam tersi darbe mahkemelerinde sanıkların yaptığı gibi birileri Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlarının yanlışlığı noktasında dezenformasyona girişti ise bunu bilmek tüm İzmirlilerin hakkıdır.

Şimdi ne demek o şucu bu şucu,bu devletin istihbaratı,polisi çalışmıyor da siz mi her şeyi biliyorsunuz?Yada birisi Başbakan olmuş diğeri Genel Başkan Yardımcılığına layık görülmüş İzmir milletvekillerini saf dışı edip başka güçlü gördükleriniz üzerinden bu şehre çeki düzen mi vermek istiyorsunuz?