REFERANDUM VE UÇAN YALANLAR
Anayasa değişikliği ile ilgili olarak yaptığım incelemeleri ve görebildiğim kadarıyla havada uçan yalanları derlemeye çalıştım. İnsanlar dürüst olmalı, kendi menfaatleri için yalan söylememelidir.
http://www.milligazete.com.tr/foto_galeri/saadet_partisinden_hayir_kitapcigi/4509?kelime=&gecerli_sayfa=13
Milli Gazete'nin web sitesinde yayınlanan Hayır Kitapçığı, yukarıdaki URL adresinde; Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12'sini atayacağı belirtilmektedir.
İlgili madde:
I. Yüksek mahkemeler
A. Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
Madde 146 – (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.) (1)
Değişiklik öncesi: Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden kurulur.
Değişen metin: Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur.
Önceki metin: Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Değişen metin: Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Milli Gazete'nin web sitesinde bu yalanı gördükten sonra, başka yalanların da olabileceği ihtimalinden dolayı, bu Hayır Kitapçığını daha fazla incelemeye lüzum görmüyorum. Ayrıca Milli Gazete aboneliğimi de iptal etmeyi düşünüyorum. Bu kitapçıkta başlangıçta Anayasa nasıl olmalı ile ilgili bilgiler güzeldi, diyelim ki Ak Parti, Saadet Partisinin Anayasa değişikliği ile ilgili tekliflerini dikkate almadı. Peki, bu 18 maddelik değişiklikler yapılmamış haliyle Kenan Evren'in 12 Eylül Darbe anayasası SP'nin istediği özellikleri taşıyor mu? Bizim teklifimiz dikkate alınmadı diyerek karşı olmak, bunun için göz göre göre yalan söylemek doğru mudur?
Milli Gazete'nin Hayır Kitapçığını burada noktalıyorum. Diğer uçan yalanlara kısa kısa değinmek istiyorum.
Kılıçdaroğlu, ‘'Anayasa değişirse, bir kararnameyle bizi içeri atabilirler’'
GERÇEK: Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde; Cumhurbaşkanı, temel hak ve hürriyetler, siyasi hak ve hürriyetler hususlarında kararname çıkaramaz.
''18 yaşında milletvekili olanlar, 2 yıl milletvekili olarak görev yaptıklarında, 20 yaşında emekli olacaklar.''
GERÇEK: Yeni sistemde 18 yaşından milletvekili olacaklar en az 2 yıl görev yaptıktan sonra 65 yaşında milletvekilliği derecesinden emekli olma imkânını elde edebileceklerdir.
BAKANLAR HESAP VERECEK Mİ? CHP’nin referandum broşüründe, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların, Meclis’e hesap vermeyeceği ve ömür boyu dokunulmazlıklarının olacağı ifade ediliyor.
GERÇEK: Yeni sistemde, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara denetim ve cezai sorumluluk getirilecek. Tıpkı cumhurbaşkanı gibi, soruşturulup gerek görülürse yargılanabilecek. Kanun yapma tekeline sahip olan TBMM hem çıkaracağı kanunlarla hem de araştırma, inceleme, yazılı soru ve soruşturma mekanizmalarıyla denetim yetkisini daha etkin kullanacak. ‘
TEK ADAM’ REJİMİ YALANI Kılıçdaroğlu, 5 Şubat’ta Ankara’daki parti programında, “Anayasa değişikliği ile denetlemeyen bir tek adam rejimine döneceğiz” dedi.
GERÇEK: Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde daha güçlü, istikrarlı bir hükümet sistemi kurulacak. Yasama, yürütme, yargı birbirinden bağımsız olacak. Güçler ayrılığı kurumsallaşacak. Bir Cumhurbaşkanı en fazla iki dönem görev yapabilecek. Böylece siyasette dönüşüm zorunlu hale gelecek.
EN FAZLA İKİ DEFA SEÇİLEBİLİR Kılıçdaroğlu İnegöl’deki kamyoncu ziyaretinde, “Önümüze gelen anayasa değişikliğine göre, başkan iki dönem seçilebiliyor. Üçüncü dönem seçilemiyor. İkinci dönemin sonunda Meclis’i feshedebilir. Kendisi de seçime gider. Böylece ne olacak? 5 yıllık süreyi doldurmadığı için üçüncü dönem de seçilme ihtimali olacak” dedi.
GERÇEK: Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olacak. Bir kişi en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebilecek. Şayet Cumhurbaşkanı seçime gitme kararı alırsa; yarım kalan dönemi tam sayılacak ve sadece bir dönem seçilme hakkı kalacak.
YALAN: Aynı toplantıda Kılıçdaroğlu, “Benim tayin ettiğim hakim beni yargılayacak, böyle bir şey olur mu?” dedi.
GERÇEK: Mevcut sistemde, Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında yargılanamıyor ama yeni sistemde her icraatından dolayı yargılanma yolu açılıyor.
CHP meclise her zaman girebilir fakat CHP'li bir cumhurbaşkanı seçebilme ihtimali belki yıllarca olmayacak, bu yüzden Anayasa Değişikliğine hayır diyorlar. Değişen maddeler daha önce partilerin anayasa komisyonlarınca mutabık kalınan 59 maddeye yakın olmasına rağmen hayır diyorlar. Herkesin tercihine saygılıyım fakat yalanların havada uçması hoş bir şey değil.
Nefsim, 18 yaşında vekil olunmasına önceden karşı çıkıyordum. Bu eğitim sisteminde kim 18 yaşında vekillik yapacak bilgi, tecrübe ve eğitime sahip olarak yetişiyor, diye düşünüyordum. Fakat 18 yaşında, iyi bir ahlak ve terbiye ile yetişmiş kardeşlerimiz de olabilir. Belki 24 yaşında vatan, millet, hizmet aşkı ile dolu bir kardeşimiz, seçim zamanı geldiğinde, önceki durum 25 yaşı belirttiği için aday olamayacaktı. Zaten partiler aday adaylarının içinden 600'er kişilik aday belirlemek için belli başlı kıstasları göz önüne alarak seçim yapacaklardır.
Anayasa değişikliği ile meclisimizin yetkisi artırılmıştır.
Cumhurbaşkanlığı kararnameleri mevcut kanunlara aykırı olamayacaktır.
Önceki durumda cumhurbaşkanı verdiği kararlardan dolayı yargılanamıyordu, sadece vatana ihanetten yargılanabiliyordu. Yeni durumda cumhurbaşkanının sorumluluğu ve yargılanma durumu vardır. Bazıları cumhurbaşkanının yargılanması için gerekli sayıyı yüksek buluyor, yargılayamazlar diyor. Bu ise seçtiğimiz vekillere güvenmemektir, meclis cumhurbaşkanının suçlu olduğunu düşünürse, belirlenen sayıyı fazlasıyla bulacaktır. Değişiklik kabul edilmemiş olsaydı, yargılanma imkanı da olmayacaktı.
Kişisel tahminim yüzde 55-65 arasında Evet tercihi olacağı yönündedir.
Cenabı Allah vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza zeval vermesin. Ümmeti Muhammed'i Türkiye liderliğinde birleştirsin.