Özer Ataç
Abartı
4.11.2024
1230 Okunma, 0 Yorum

Görüş alanı içinde  “rutinde”  görülmesi istenen kısıma dikkat çekme, ortaya çıkarma ya da görülmesi istenmeyen kısmı  gizleme  “sanatı” abartı olarak bilinir.  

Gerçeklik ise  bir çok yöne yayılan  iç içe geçmiş etki ve  oluşumdur.  Biçimi, rengi  değişmeyen hiçbir oluşumun  olmaması yaşamı canlı tutuyor.

Abartı, doğal süreçte  oluşan    anormalliklerdir. Bu anormallikler,  insan zihninin işleyişinde de yer tutuyor. Bu sebeple  olaylar örgüsünde,  istediğimiz ilmiklere zumlayıp oluşumların künhüne varabiliyoruz.     

*

Abartılar, rutinde kırılma bükülme tesiri yapıyor.

Işık hızının zamanda ve eşyada yaptıklarını  bilim insanları yıllardır anlatıyor:

“Işık hızına ulaşan nesne,  uzayı ve kendini büküp ve değiştirir”.  

 Abartı da  “rutin” görünende  zorlama, telkin, anlatım, gösterim  gibi çeşitli  etkilerle  hedeflediği insanları, bulunduğu halden amaçladığı yönelişlere  değişim ya da çözülmelere sevk ediyor.

*

Yaşamın en yararlı armağanlarından  olan gülme ihtiyacımızı,  zamanlama ve yerindelik koşullarıyla uyumlu  abartılara tanık olduğumuzda karşılıyoruz.

Basit olarak görülen gülme, insana hediyedir;   akıl, sinir, duyum üçlemesinin  zıt etkili “tanıdık”  birlikteliğine temas ettiğimizde gülüyoruz.

Gülme basit ve sıradan  görülür; fakat   bu basitliğin emsalsizliği  içermesi   yol göstericidir.

Bir şeyin sıradanlığı evrimselliğine engel olmaz.  Aksine basit olan, tekâmül yolunda  ‘’yüksüzlüğün” olanaklarını kullanır.    

Aklın,   elmas değerinde ürettiği nitelikli gülmecelere  ülkemizde  çok kez tanık oluyoruz.

Bunun sebebi zıtlıkların dönüşümlü sürekliliğidir. Dün mağdur olanlar, bu gün mağdur edici olurken, dünkü haklı savunularını, bu günün mağdurlarına gerekçe olarak sunulmaları zıtların döngüsel varlığına güncel örnektir.  

*

Her  kesim abartı sanatını kendi  amaçları ile kullanıyor. Siyasetçi,  güvenlikçi, tüccar.

Çünkü üretip sunduğunu  rekabet ettiği benzer ürünlerden  farklı kılmanın en basit yöntemi abartıdır.  

Abartıya uzmanlaşma da diyebiliriz. Her alanda güvenli ilerleyiş için  çok yaygın kullanılıyor.  Bu yaygınlık bütünsellikten bir nevi kopuşa  dönüştü.  Bütünsellik yerini uzmanlığa bıraktı. Uzmanlık ise tüm ciddi çabaya rağmen,  bütünselliğin  bilinmezliğinde isabetsizlere sebep oldu.  Bu yüzden abartıyı uygulamalı bilimlerde güvenli görmüyorum;  zihinsel çözümlemelerde daha yararlı  buluyorum.

*

Gülmenin  odağı kendimiz olduğunda,  benliğimiz  kibir ve   bencillik yüklerinin yararsızlığını  görür; daha özgeci (diğerkam) gelişim sağlarız. Güldüğümüzde,  koşulların üzerimizdeki ezici  etkisi azalır, geçici olsa da  baskılar  dağılır. Böylelikle koşulların kesif baskısından  ışık veren aralıkları,  dayatılmış rutin tekerini kırabileceğimiz fırsatları değerlendirebiliriz.

 

Çok zor şartlarda bizleri aciz bırakan  zıtlıkların,  aslında  uyduruk manipülasyon  olduğu  göremiyoruz.  Abartılan  her şeyin saçmalığı oraya dahil oluşumuza güldüğümüzde  netleşir.  Bu tanıklık,  kanıksanmış baskıların etkisini azaltır;   zihni vurulan esaretin  prangaları gevşer, bileklerimiz, ayaklarımız özgürleşir. Ayağa kalkmak isteriz, elimizle sahteliği silmeye yöneliriz. D zaman keder ve umutsuz mekanda    başka bir siklon oluşur; değişik moral  boyutuna  tanık oluruz. Sanki aynı zamanda, aynı mekanda, farklı boyut ve zihinselliği keşfederiz.

 

Aslında her şey oradadır; fakat kesif dayatma ve telkinler  gerçekliğin iyicil çıkar yollarını kapatıyor.  Bu yüzden,  “çaresizlikte ‘istikrar’, bilinç uyanışını sağlar, ”  demişler.   

 

*

Kuşatılmış,  koşullanmış  insanlar olarak, kitlesel dalgalanmalara  kapılmadığımız dönemlerde,  her birimiz  birimsel irademizle yol almaya çalışıyoruz. Fakat tekil olarak  ilerlemek mümkün değil;  bizler, ancak   sosyal olarak var olabilir dengeli adil  ilişkilerle gelişiriz.

Sosyal olmak  aklımızı, duyumumuzu, iş görüşümüzü benzer durumdaki insanlarla bir araya getirip abartmak olabilir mi? Olduğundan daha etkili görünmenin yolu  birlikteliğin niteliği ve kararlığı olmalı. “Nice az  kararlı topluluklar nice güçlü orduları dize getirdi.” Dizgesi Heredot tarihinde hala “canlı” duruyor. “Canlı” çünkü,  ifade her zaman uygun birlikteliklerle kendini kanıtlıyor.

*

 

Diğer yönden ters etkili ya da sömürü esaslı sosyalleşmeler de var. Onlar neyi abartıyor; onlar  aralarındaki dar çıkarcılığı örtecek perdeleri abartıyor. O perdeler, manipülasyona dair her şeydir.

Onlar  kendi hem türlerine “görev paylaşımı” adı altında esaret dayatıyor. Onlar, bu esaretin kendilerine sunduğu maddi kazançları gizlemek için esaret için harcananlara manevi kazançlar ihdas edip  o ihdasları abartıyor. Bu uygulama yeryüzünde  o kadar yaygın ki tersine yönelik uygulama sadece retoriklerde işitiliyor. Ses görüntü abartı eşliğinde, sözün olguya dönüşmesi her zaman gelecek nesillere öteleniyor.

Bu yaygın örtü abartıcılığı  gelişim seviyeleri ne kadar ileri olsa da  bozulup çökecektir. Çünkü hem türünü sömürüp,  eziyor. Hem türüne bunu yapan doğaya ne yapmaz ki!?  Bu yüzden  onların   iki yakası bir araya gelmiyor; her seferinde  boğazlaşma ve yıkım onlarda karar kılıyor.  

*  

 

Demek, bireyselliğimiz, potansiyel yeteneklerimiz, ancak sosyalleşme ile zenginleşip gelişecek. Demek yalnızlığımız  yararlı birliktelikler için yararlı. Demek güdülen sosyalleşmeden ayrılışımız bu yüzden önemli.

Kelime dağlarını andıran on binlerce kitabın içerdiği bilgileri, kelimelerin yüklendiği anlamları kavrayıp doğaya yönelip bir medeniyet inşa etmek tek tek bireyler için mümkün olmadığı çok açık.

Milyonlarca insanın gözü,  bu yüzden sosyalleşip,  görev paylaşımıyla “her şeyi gören göze” dönüşüyor. İşte bu “göz”, medeniyetin gözüdür.   Bu  görevdeş gözler,   dünyamızdan  milyonlarca ışık yılı uzaktaki gök adaları, karadelikleri, patlayan yıldızları  ekranlarımıza  yansıtan Hubble , Kepler, James Webb Uzay Teleskopları üretiyor.

 

*

Sonsuz uzayın her yönü abartılı. Hayret kesilmeden başını gökten çevirenimiz var mı; sanmıyorum.  

Yüce gök ve yıldızlar,   güncel kısıtlığın,  bıkkınlığın en keskin ilacı.

Öğretilen dayatılan ne varsa,  göğe her serbest bakışımızda öğretilenlerin   ne kadar zayıf, değersiz  oldukları ortaya çıkıyor. Tüm acziyetimize rağmen  bu tanıklığımız,  bizlere oluşumunu bilemeyeceğimiz  etkilerle değerler sunuyor.

Yol açmak , tıkanıklığı aşmak için abartmayı ihmal etmeyelim. Çıkış yolu “aynılara” tuttuğumuz abartı ışıklarıyla belirecek .

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-17
21.11.2024 218 Okunma
1 Yorum 21.11.2024 07:50
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-16
20.11.2024 281 Okunma
1 Yorum 20.11.2024 09:13
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-15
19.11.2024 320 Okunma
1 Yorum 19.11.2024 10:14
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-14
18.11.2024 351 Okunma
1 Yorum 18.11.2024 08:15
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-13
17.11.2024 390 Okunma
1 Yorum 17.11.2024 10:10
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-12
16.11.2024 494 Okunma
1 Yorum 16.11.2024 09:03
Mete Firidin
Q Metni
14.11.2024 149 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-11
14.11.2024 414 Okunma
1 Yorum 14.11.2024 07:41
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-10
13.11.2024 454 Okunma
1 Yorum 13.11.2024 14:36
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 9
12.11.2024 438 Okunma
1 Yorum 12.11.2024 07:52
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 8
9.11.2024 395 Okunma
1 Yorum 09.11.2024 06:23
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 7
8.11.2024 467 Okunma
1 Yorum 08.11.2024 12:00
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 6
7.11.2024 427 Okunma
1 Yorum 07.11.2024 08:54
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 5
6.11.2024 458 Okunma
1 Yorum 06.11.2024 11:50
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 4
5.11.2024 400 Okunma
1 Yorum 05.11.2024 04:42
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 3
4.11.2024 489 Okunma
1 Yorum 04.11.2024 11:31
Özer Ataç
Abartı
4.11.2024 1230 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Yol ve Yolsuzluk
3.11.2024 140 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 2
3.11.2024 450 Okunma
1 Yorum 03.11.2024 07:50
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 1
2.11.2024 420 Okunma
1 Yorum 02.11.2024 10:21
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 10
31.10.2024 557 Okunma
1 Yorum 31.10.2024 09:44
Bahaeddin Sağlam
İnsanları Yanıltanlar
29.10.2024 78 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 9
29.10.2024 471 Okunma
1 Yorum 29.10.2024 10:49
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 8
28.10.2024 477 Okunma
1 Yorum 28.10.2024 12:08
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 7
27.10.2024 529 Okunma
1 Yorum 27.10.2024 08:51
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 6
26.10.2024 550 Okunma
1 Yorum 26.10.2024 14:13
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 5
23.10.2024 522 Okunma
1 Yorum 23.10.2024 11:12
Özer Ataç
Sahib
21.10.2024 1312 Okunma
Mete Firidin
SWE Kökü
21.10.2024 338 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 4
21.10.2024 492 Okunma
1 Yorum 21.10.2024 09:48
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 3
20.10.2024 514 Okunma
1 Yorum 20.10.2024 07:17
Bahaeddin Sağlam
Acemi Doktor Prof. Dr. Mustafa Öztürk
19.10.2024 112 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Cevher Kelimesinin Etimolojisi
19.10.2024 105 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Yusuf’un Rüyası
19.10.2024 104 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 2
19.10.2024 557 Okunma
1 Yorum 19.10.2024 08:23
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 1
18.10.2024 607 Okunma
1 Yorum 18.10.2024 14:14
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
SOSYAL ÇÜRÜME BAŞLANGICI OLARAK KÜFÜRLÜ KONUŞMA
18.10.2024 223 Okunma
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-4
17.10.2024 528 Okunma
1 Yorum 17.10.2024 17:11
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-3
16.10.2024 470 Okunma
1 Yorum 16.10.2024 10:06
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-2
15.10.2024 534 Okunma
1 Yorum 15.10.2024 12:31
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-1
14.10.2024 572 Okunma
1 Yorum 14.10.2024 11:21
Reşat Nuri Erol
Recai Kutan - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 2
13.10.2024 569 Okunma
1 Yorum 13.10.2024 10:06
Reşat Nuri Erol
Recai Kutan - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 1
11.10.2024 530 Okunma
1 Yorum 11.10.2024 09:31
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-31
10.10.2024 499 Okunma
1 Yorum 13.10.2024 09:52
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-30
9.10.2024 575 Okunma
1 Yorum 09.10.2024 09:14
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-29
8.10.2024 507 Okunma
1 Yorum 08.10.2024 08:15
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-28
6.10.2024 509 Okunma
1 Yorum 06.10.2024 10:57
Özer Ataç
Son Fırsat -6-
6.10.2024 1365 Okunma
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-27
4.10.2024 636 Okunma
6 Yorum 04.10.2024 09:15
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-26
3.10.2024 576 Okunma
1 Yorum 03.10.2024 11:39


© 2024 - Akevler