İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-16
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Kur’an ehli ve hizmetkarı anne babamızın ardından Kur’an ehli ve hizmetkarı (Diyanet İşleri Başkanlığı Kız Kur’an Kursu Hocası) Rabia Hocahanım da rahmeti rahmana kavuştu…
Rabia Erol Hocahanım kardeşimin vefatı vesilesiyle bu yazıları yazıyor, böylece hem dünya hem de ahiret hayatımız ile ilgili gerçekleri anlamaya çalışıyoruz…
Bu yazılara Bakara Suresi 156’ıncı ayet ile başlamış, Fecr Suresi son dört ayet ile devam etmiş, tekrar Bakara’daki konu ile ilgili 28’inci ayet üzerinde durmaya başlamıştık…
Ayetin anlamı: “Ölü idiniz sizleri diriltti, sonra öldürecek sonra tekrar diriltecek ve sonra sonunda O'na döneceksiniz; öyleyken Allah'ı nasıl inkâr edersiniz?” (Bakara, 2/28)
Kâinat büyümekte, birbirinden uzaklaşmakta, uzaklaşma hızları uzaklıklarına göre artmaktadır. Bir gün bütün galaksiler birbirinden o kadar uzak olacak ki artık birbirine ışık ulaşamayacak, ayrı ayrı kâinatlar olacak, her galaksi zamanla büzülüp küçülecek ve yeniden patlayarak galaksiler ayrı ayrı ahiret dünyasını oluşturacaklardır. O da büyümeye başlayacak ve ondan sonra o da benzer akıbete uğrayacaktır. İşte buradaki “Sümme/sonra” galaksimizin kara delikte toplanması demektir.
“SumMa YuXYıKuM / Sonra sizi ihya edecektir”
Burada “Sümme” kullanılmıştır. “Fa” kullanılmamıştır. Arada kişiler için de zaman çalışacaktır. Nasıl uykuda zaman çalışmıyor ama rüyada çalışıyorsa, ikinci ölümden sonra da zaman duracak ama arada görülecek rüyalarla zaman çalışacaktır. Rüyada geçen zaman nasıl uyanıkken geçen zamana eşit değilse, gece birçok zaman yaşayabilirsiniz. Onun gibi ölmüş insan da kısa veya uzun zaman yaşayacaktır ancak bu yaşama uykudaki insan gibi ölü hâlinde olacaktır. Yani bu dünyadaki olaylarda bir tasarrufu olmayacaktır. Sonra ahirete gelmiş olacağız ve orada ikinci hayat başlayacaktır. Bu hayat Ay ve Güneş’in cem olduğu, yıldızların kara deliğe döküldüğü zamandan sonra olacaktır. İkinci sûra üfürüldükten sonra olacaktır. Yani ikinci patlamadan sonra olacaktır. Bizim için bu zaman kısalacakirka ve adeta bç saate inebilecektir. Malum vesileyle bu yazıları yazarken anlıyoruz ki; Kur’an’daki bu ayetlerin manalarının anlaşılması ancak 20’nci yüzyılın ilimleri ile mümkün olmaktadır.
“SümMa EiLaYHi TuRCaGUvNa / Sonra O’na irca olunacaksınız.”
Buradaki “Sümme/sonra” hayatı ahiret hayatıdır. Kıyamette insanlar muhakeme edilecek, cennetlikler cennete, cehennemlikler cehenneme gidecekler, sonra o hayatın da sonu olacak ve Allah’ın kendisine rücu edeceksiniz. Buradaki zamir “emvât”a gidemez çünkü emvât çoğuldur. O halde Allah’a rücu edeceksiniz. Bu ayette muhatap olan yalnız müminler veya yalnız kâfirler değildir, bütün insanlardır. Sonunda bütün insanlar Allah’a rücu edeceklerdir. Ahiret hayatı ebedidir, hâliddir ama onun ömrü içinde ebedidir. Dünyada ebedi olan dünyada son gün oluncaya kadardır. Yani zaman içinde ebedidir. Ahirette de kendi zamanı içinde ebedidir. Hâliddir. Ama ahiret hayatının da sonu gelince, zaman bitince onların hâlidliği yani ebediliği de sona erer. Mümin olsun, kâfir olsun, kimi cennet yolundan, kimi de cehennem yolundan geçerek Allah’a dönerler. Yani, ahiretten sonra ikinci ahiret başlar. Kur’an buna sadece “O’na rücu edersiniz” demekte ve bize daha fazla bilgi vermemektedir. Nasıl ilkokul talebesine lise öğrenimi hakkında açıklama yapabilirsiniz ama yüksek tahsili anlatmazsanız; biz de bu dünyada ahiretten sonraki ahiret hakkında bir bilgiye sahip olamayız. Ama ahirete vardığımızda O’na rücunun nasıl olacağını ancak orada öğrenmiş olacağız. Kitabı tanıtmaya başladıktan sonra ona karşı tavır takınacak insanı anlatmış ve sonunda insanın yaratılış gayesi konmuş. İnsan dünyaya gelmekle Allah’ın huzurundan uzaklaştırılmıştır. Artık insanın gayesi tekrar O’na kavuşmaktır. Bu çaba bu dünyada başlayacak, ahiret hayatında cennet ehli veya cehennem ehli olarak devam edecektir. Sonunda geldiğimiz yere döneceğiz. Bütün insanlar ona dönecektir. Ahiret milyar yılları içerecektir. Çok uzun olacaktır. İlk yaratılıştan itibaren var olacağız ama sonunda oranın da sonu olacak ve Allah’a rücu edeceğiz. Orada bizi neler bekliyor. O hususta herhangi bilgimiz yoktur ama orada bilgi sahibi olacağız.