ADİL DÜZEN İÇİN YEREL YÖNETİM HİZMET SİSTEMİNİN AŞAMALARI
- KATILIMCI VE ÇOĞULCU BİR ANLAYIŞ İLE İSTEKLERİN VE SORUNLARIN BELİRTİLMESİNE İMKAN SAĞLANDIĞI, UZMAN İSTİŞARESİ İLE SORUNLARA YÖNELİK UZLAŞMAYA DAYALI KARARLARIN ALINDIĞI BELEDİYE YÖNETİM SİSTEMİ GELİŞTİRLMELİDİR.
- Adil düzeni yerelden kurmak için öncelikli olarak elde edilen belediye meclisindeki temsil gücünün yönetimde adaleti tesis edecek şekilde kullanılması gerekmektedir. Sorunların ve isteklerin partilerin mahalle ve sokak temsilcileri, muhtarlar ve muhtarların belirlediği sokak temsilcileri aracılığı ile iletilebilmesi için mahalle meclisleri oluşturulmalıdır. Uzman görüşlerinin değerlendirilerek kararların alınabildiği istişare meclisleri oluşturulmalıdır. Böylece sorunlar ve çözümler belediye meclisine taşınarak kararların alınması sağlanmalıdır.
- Adaletli temsil ve yönetim sistemine giden yolda öncü olunmalıdır. Temsil gücünün, güç sahiplerinin isteklerinin karara bağlama fonksiyonu olarak, doğru ve yanlışı onların menfaatleri doğrultusunda belirleme kriteri olarak kullanılmasının terk edilebileceği gösterilmelidir. Bunun için mevcut çoğunluk sisteminin, gerekli kanuni düzenlemeler öncesinde de çoğulcu yani halkın bütününün müşterek sıkıntılarını önemseyen ve istişareye dayalı bir anlayış ile giderebilecek bir mekanizma ile işletilebilmesinin sağlanması gerekmektedir.
- Üniversite ile yönetim arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi gerekmektedir. Çünkü üniversitelerin sorunları rasyonel olarak ele alma, bütüncül ve kapsayıcı çözümler üretebilme potansiyelleri vardır. Bu sebeple akademisyenlerden kurulu istişare meclisi oluşturulmalıdır. İstişare meclisi her partinin kayıtlı üye sayısı ile orantılı olarak belirledikleri akademisyenlerden oluşturulmalıdır. Belediye meclis üyesi sayısının yarısının altına düşmeyecek şekilde akademik kadro dayanışma kurulu olarak yerini almalıdır. İstişare meclisinin mahalle meclisi istek ve sorunlarına yönelik uzlaşma kararları belediye meclisine taşınmalı ve meclis kararlarında etkili hale getirilmelidir. Kaynak üretimi için mevcut potansiyel belirlenmelidir. Çünkü imkan ve kaynakların oluşturulması ve var olanların en iyi şekilde değerlendirilmesi ilim işidir.
- Gencin, yaşlının, yetimin, dulun, yoksulun, özürlünün ve hastanın mağduriyetinin giderilmesi noktasında, halkın beklentilerinin anlaşılması hususunda muhtarlar, muhtarlar tarafından belirlenen her 1000 kişiye bir temsilci düşecek şekilde apartman yöneticileri arasından temsilciler, siyasi partilerin mahalle temsilcileri ve sokak temsilcileri mahalle meclisinde yerini almalıdır. Sokak bazlı olarak tespit edilen sorunların temsili ve temsil edilen hususlarda halkın denetime katılımının tesisi ile vatandaşlara sunulan kamu hizmetlerinin kalitesi artmalı ve zamanında yapılması sağlanabilmelidir.
- SÜREKLİ HİZMET İÇİ EĞİTİMİN VE LİYAKATİN ESAS ALINDIĞI, İSRAFIN, YOLSUZLUKLARIN VE HAKSIZLIKLARIN ÖNLENDİĞİ, AKTİF DENETİM SİSTEMİNİN UYGULANDIĞI AHLAKLI BELEDİYECİLİK EĞİTİM VE HİZMET SİSTEMİ GELİŞTİRİLMELİDİR.
- Hizmet yürütücülerin İlmi, ahlaki, mesleki ve hukuki ehliyete sahip olmaları için belediye hizmet içi eğitimlere ağırlık verilmeli ve eğitim alanlar eğitim sertifikası ile derecelendirilmelidir. Özelikle belediye hizmet alanı dahilindeki denetim faaliyetlerinin en sağlıklı şekilde yürütülmesi eğitimlerin ilmi, ahlaki, mesleki ve hukuki boyutlarının tamamını içermesi gerekmektedir.
- Eğitim hususunda akademisyenlerden oluşan dayanışma kurulu etkin kılınmalıdır. Belediye işbirliği ile ortaklığa dahil olan işletme ve kooperatif çalışanlarının da sertifikalanması sağlanmalıdır. Adil bir düzenin tesisi için belirli periyotlarda verilen sürekli eğitimlerin önemi büyüktür. Genel hizmet yürütücülerinin ve emek ortağı olarak ortaklığa dahil olan işletme çalışanlarının işte ihmal göstermemeleri hususunda gayret gösterilmelidir.
- BELEDİYE- HALK İŞLETMESİ VEYA KOOPERATİF İŞBİRLİĞİ İLE RANTA DAYANDIRILMAYAN, ADALETLİ PAYLAŞIM SİSTEMİNİ ESAS ALAN, POTANSİYEL YEREL KAYNAK VE İMKANLARIN TESPİT EDİLEREK EN VERİMLİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLDİĞİ, DENK BÜTÇENİN OLUŞTURULDUĞU, HALKIN MENFAATİNİ, MADDİ VE MANEVİ SORUNLARININ GİDERİLMESİNİ ÖNCELEYEN BELEDİYE YÜRÜTME SİSTEMİ GELİŞTİRİLMELİDİR.
- Yerel yönetimler “Belediye Kanunu” ile ifade edilen görev, yetki ve sorumlulukları dahilindeki iş ve işlemlerini, genel hizmetler kapsamındaki görevlerini yerine getirmek için hizmet ve mal alımını ve üretimini kuracakları halk işletmeleri ve belediye atölyeleri ile veya kooperatifler yolu ile sağlamalıdırlar. Rüşvet ve yolsuzluğun önüne geçilerek, alternatif kaynaklar ile belediye borçlarının kapatılması, denk bütçenin oluşturulması ve hizmetlerin yürütülmesi ancak ortaklık sisteminin devreye sokulabileceği kooperatifleşme ile mümkün olabilecektir. Mal ve hizmet üretimine dahil olan ortakların oluşturulan sözleşmeler kapsamında payları belirlenmelidir. Böylece faizsiz finans imkanı sağlanmalıdır. Bunun sonucunda borçlardan arınmış ve giderek büyüyen bir bütçe ile, belediye hizmetleri, kentsel dönüşüm, sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler alanında halkın ihtiyaç ve beklentileri daha iyi karşılanabilir hale gelmelidir.
- Belediyeler organize sanayi sitelerini, zirai ve hayvansal kaynak üretimini, entegre tesis üretimini kooperatif ortaklık sistemi ile sağlamalıdır. Ortak payları, işletmeden elde edilen kar payları veya maliyet üzerinden belirlenen paylar sözleşmede belirtilmelidir. Ortaklar üretilen ürüne katkıları oranında üretimden pay olarak ortak, ya da ortaklığa katkı sağladıkları değer üzerinden üretim maliyeti ile borçlandırılarak verilen hisse değeri üzerinden ortak edilmelidirler.
- Belediye, kooperatife veya kooperatif ortağı işletmelere altyapısı yapılmış arsa, bina, makine ve araçları ile üretimden pay almak üzere arsa-tesis ortağı olarak ve/veya müteşebbis ortak olarak katılmalıdır.
- Yap işlet, yap işlet devret, yap sat modellerinden kaçınılarak rantın belirli bir gruba aktarılmasından, değer artışının halka ödettirilmesi anlayışından ve şirketlere halk üzerinden verilen teminat ve garantilerden ve belediyenin faiz ile borçlandırılması sistemlerimden uzak durulmalıdır.
- Belediye ve kooperatif ortaklığında Kooperatif ile Belediye’nin ortak banka hesabı olmalıdır. Bu bankadan iki taraf yetkililerinin imzası olmadıkça nakit çekilmemelidir. Bu hesaba Kooperatif aracılığı ile Kooperatif Ortakları da nakit koyabilmelidir. Belediye ile Kooperatif arasında faizsiz kredi anlaşması olmalıdır. Kooperatif ve kooperatifler karşılıklı güvence göstererek birbirlerinin parasını eşitlik içinde kullanabilmelidir. Bu belediyenin kooperatife verdiği bir güvence olmalıdır.
- Belediye işbirliği içinde olan kooperatiflere halkın güveni daha fazladır. Kooperatiflerin kendileri gibi kar amacı gütmeyen belediyeler ile işbirliği yapması hem belediye hizmetlerinin daha ucuza mal olmasını sağlayacak hem de halk katılımı ve denetimini mümkün kılabilecektir.
- Kooperatif denetim kurulunda belediyeden temsilci de bulunmalıdır. Belediye ortaklık şartı içinde denetleyici olmalıdır. Bu şartı kabul etmeyen kooperatif ortaklıktan ayrılmalıdır. Böylece ortak olunan kooperatifler belediyenin de denetiminde olmalıdırlar.
- Kooperatiflerin adil düzen ilkelerine uygun olarak belediye işbirliği ile çalışmaları yürütülebilmesi için adil düzen işletme modelinin ortaya koyulmaya .çalışıldığı Akevler Kooperatifi ile bir protokol oluşturularak muhasebe sistemini nasıl geliştirdikleri öğrenilmelidir. Böylece belediye bünyesinde oluşturulacak kooperatiflerin kurulmasında temsilcileri aracılığı ile gönüllü olarak hizmet verecek bu yapılanmadan eğitim ve danışmanlık hususunda destek alınmalıdır.
- Belediye imkan ve kaynaklarının belli yandaş gruplarına akmasına mani olunarak kaynak israfının önüne geçilmeli, faydalı ve daha az maliyetli hizmet ve mal üretimi sağlanmalıdır.
- Belediyeler tarafından derneklerin üretim ve tüketim kooperatiflerine dönüşmesi sağlanmalıdır. Üretici ve tüketici kooperatiflerin buluşturularak, aracıların ve dolayısıyla bunların haksız kazançlarının ortadan kalkmasını sağlayan bir sistemin kurulması teşvik edilmiş olmalıdır. Halk/ refah marketlerinin oluşturularak halkın üretime teşviki ve kendi muhitinde ihtiyaçlarının en uygun ücret ile temini sağlanmalıdır. Toplumsal dayanışma, işbirliği, yardımlaşma ve katılım anlayışı çerçevesinde şekillenen bu kooperatifçilik ve halkın üretimi için belediyelerin destek sağlaması bilinci sadece belde, ilçe ekonomisinin doğru planlanmasına fayda sağlamayacak aynı zamanda insanların iş olanakları bularak onurlu çalışmalarını sağlayabilecek bir ortamın oluşumuna da imkan temin edebilecektir.
- Belediye- Kooperatif- Halk İşletmesi ortaklığına isteyen müteşebbis girişimi ile, emek ile, yapı- tesis-araç ile, sermaye, ham madde, mamul madde ile ve hizmet ile katılabilmelidir. Karşılığında ortaklık payı almalıdır. Öğrencilerin ve emeklilerin çalışmalara dahil olabilmesi, iş sahibi olanların da boş vakitleri ile bu çalışmalara katkıda bulunabilmesi için imkanlar geliştirilmelidir. İmkanı olanların yapılarını kullandırmasının çalışması yürütülmelidir.
- Adil düzen açısından huzurlu, güvenli, sağlıklı, maddi ve manevi ihtiyaçların giderilebildiği bir yaşam biçimini tesis eden planlama, imar ve yapılaşmanın sağlanması için Belediye- Yapı kooperatifleri arasında proje uygulama ortaklıkları ile kentsel dönüşüm ile oluşan rantın- değer artışının bütün ortaklar arasında adaletli olarak paylaşımı esas alınmalıdır.
- Belediyeler, kentsel dönüşüm ile maliyetine konut sahibi olmak isteyen mahalle halkının ve kentsel dönüşümde hak sahibi olan kişilerin kooperatif çatısı altında organize olmasını sağlamalıdır. Yapı kooperatiflerinin kurulmasını sağlamalıdır. Böylece yık-yap-sat anlayışı ile oluşan rant terkedilerek, alım gücü düşük olan halkın konut sahibi olması sağlanmalıdır. Hak sahipleri ve alım gücü düşük olanlar böylece satış fiyatı üzerinden değil maliyeti üzerinden borçlandırılmalıdır.
- Konut üretimi sonucu ortakların payları belediyenin organizasyonu ile oluşturulan “Ortaklık Karar Alma Kurulu” ile hazırlanan protokol çerçevesinde belirlenmiş olmalıdır. Oluşturulacak olan katılımcı ve uzlaşmaya dayalı ortaklık karar alma kurulu ile kentsel dönüşüm sonucunda bütün ortaklar arasında menfaat paralelliği sağlanmalıdır. Dolayısı ile belediyeler alt yapı ve genel hizmetleri yürütmek hususunda ortaklığa katılmak yanında müteşebbis ortak olarak yani işleri organize eden yönetici kadrosu ile katılmalıdır ve kentsel dönüşüm ortaklıkları ile karar alma kurulunu oluşturmalıdır.
- Planlamalarda 300- 1000 nüfuslu 100 ailenin yaşayacağı alanlarda her ailenin 10 metrekarelik serbest işyeri alanı olması gerektiği esası belirlenmeli, yaşlıların, çocuklu kadınların buralarda istedikleri işi yapabilme olanakları oluşturulmalıdır. Planlama öncesi, yetişkinlere ilişkin çalışacakları işyerlerine yönelik kriterler ve geri kalan saatlerini serbestçe değerlendirebilecekleri sosyal alanların oluşturulmasına ilişkin esaslar belirlenmelidir. Ziraat ve hayvancılık ile geçinen halk için 300- 1000 nüfuslu köy ve il merkez site birimlerinin nasıl oluşturulacağı, zanaatla, sanayi ile geçinecekler için yine köy ve il merkez site birimlerindeki üretim merkezlerinin nasıl oluşturulacağı, barınma ünitelerinin ve sosyal yaşam ünitelerinin nasıl oluşturulacağı ile ilgili planlamalar ilim insanları tarafından yapılmalıdır.
- Kentsel dönüşümlerin bir rant hesabına dönüşmesine mani olunarak, sorunları giderebilecek kentsel dönüşüm ve yeniden inşa ile ilgili temel sistem önerilerinin dikkate alınması gerekmektedir. İşte adil düzen iyi olana, doğru olana, faydalı ve adaletli olana kıymet veren bir düzendir. Dolayısı ile faydalı olabilecek bir planlama ve imar için şehirler, ilçeler, köyler yukarda belirttiğimiz bütün kriterleri tam anlamı ile taşıyacak nitelikte inşa edilmelidir. İnsanın ve tabiatın fıtratına uygun olmayan onu bozan, kirleten, öldüren her sebep hâlâ yerli yerinde durdukça insanlar huzura, güvene ve refaha ulaşamayacaklardır. Yapılması gereken mevcut şehirleşme ve yapılaşma anlayışının sorun çıkaran bütün temel araçlarını, koruyucu, kollayıcı ve sağlıklı olan geleneksel ziraatı da içine alacak şekilde, mimari araç ve yöntemlerle değiştirmektir.
- Yıkılan binalar yerine yenilerini yapmak üzere hemen ihaleye çıkmak, şehirleşme deyince TOKİ anlayışının ötesine geçmek gerekmektedir. Sadece bir konut projesi olarak değil bir yaşam biçimini de ortaya koyan yapılaşma ile şehrin avantajları ile kırsal bölgenin avantajlarını birleştirmek hedeflenmelidir. Konutlar, toprak ile uyumlu ve kişiye özel planlanmış mekanlar sunmalıdır. Herkesin bir dönümden az olmamak şartıyla kullanabileceği arazisinin olduğu, insanların yarı zamanlı olarak çiftliklerde çalıştığı yerleşim yerleri, site alanları oluşturulmalıdır. Şehirlerin kültür, mimari, sanat tarihi, sosyoloji, psikoloji gibi birçok disiplin hesaba katılarak kurulması elzemdir. İnsanı doğayla bütünleştiren topoğrafya ile uyum içinde bir planlamanın yapılması önemlidir. Ona huzur veren, çevresiyle uyumlu, ortak yaşam alanlarının oluşturulması önemlidir.
- Planlama ve yapılaşma hususunda öyle bir sistem yürürlüğe girmeli ki;
Rasyonel olsun
Rant hesaplarına, çıkar çatışmalarına engel olsun,
Faizsiz kedileşme sistemini sağlayabilsin,
Huzuru, refahı, sağlıklı bir ortamı ve güvenliği tesis etsin.
İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılayarak mevcut sorun ve sıkıntıları giderebilsin.
Üretilenin adaletli paylaşımını sağlayarak menfaat paralelliğini temin edebilsin.
Dolayısı ile mevcut imkanlar, temsil hakkı ve yetkinin en verimli bir şekilde değerlendirilerek bu esaslar çerçevesinde planlama, imar ve kentsel dönüşümün sağlanması gerekmektedir.
- Kooperatif ortaklığı ile maliyete binen faizler halka ödettirilmeyecektir. Üretimdeki bölüşümde adalet tesis edilebilecektir. Bütün bu özelliklerin sağlanması için öncelikle arsanın ilk değeri tespit edilmelidir. Bu değer sözleşmede belirtilmelidir. Arsa sahibi ile anlaşmaya varıldığı anda altın veya demir- çimento (DÇ) fiyatı üzerinden muhasebeleştirilmelidir. Kamulaştırma bu değer üzerinden yapılmalı ve mülkiyet hakkı korunarak, konuttan bir pay olarak arsa sahibinin hak edişi sayılmalıdır. Sonra kooperatif bünyesine katılan ortaklarla inşaat yapılmalıdır. Ortaklar katkı sağladıkları oranda pay sahibi olmaya başlamalıdır. İnşaat yapıldıkça değer artışı oluşacağı için, bu değerin arsa sahibi ile de adil bir şekilde paylaşılması gerekmektedir. Çünkü her bir ortak kentsel dönüşüm için birlikte çalışmakta ve finansal sorunları beraber gidermiş olmaktadır. Dolayısı ile değer artışında da ortaktırlar. Bu ortaklık içinde belediye vergi gelirleri ile alt yapı hizmetlerine ortaktır. Belediye sadece müteşebbis ortak yani proje uygulamasında belediye şirketi veya müteahhit işbirliğinde koordinatör olarak payını alacaktır. Belediye bu hizmeti, belediye şirketi veya karnesi düzgün müteahhitler ile yürütmelidir. Dolayısı ile müteşebbis ortak sadece emeği ile ortak olan ve mühendisleri ile birlikte proje sorumluluğunu ve denetim faaliyetlerini üstlenen belediye olmalıdır. Müteşebbis ortak tarafından gerekli hesaplamalar yapılmalı, bu hesaplamada gerekli olan işçi, hammadde, araç ve makine bilgisi yer almalıdır. ‘Ortaklık Karar Kurulu’na gerekli hesap bilgileri bildirilerek yapılması gerekenler doğrultusunda istişareye dayalı, katılımcı ve uzlaşmacı bir anlayış ile kararlar alınmalıdır. İhtiyaçlara yönelik maliyet ile ilgili sorunları çözen ise, en ucuz ve kaliteli mal alımını yapmaya çalışan yapı ve konut kooperatifi olmalıdır. Bu ortaklığa hizmet kooperatifi de dahil olabilir. Önemli olan muhasebe işlerinin kooperatif bünyesinde çözülmesidir. Muhasebe sisteminin en adaletli olarak yürütülebilmesi için ortakların ne kadar katkı sağladığı tek bir değer üzerinden kayıtlı hale getirilmelidir.
- Kooperatif ortakları arsa ve diğer hak edişleri ve/veya ödemeleri tutarında hisse payına sahip olmalıdırlar. Belediye-kooperatif işbirliği ile yürütülen kentsel dönüşüme güven oluşmuş ve halkın desteği hususundaki sıkıntılar giderilmiş olarak iç denetim sistemine ortaklar aktif olarak katılmalıdır.
- Kooperatif ortaklarından konut maliyeti üzerinden borçlarını ödeyemeyenler, borçlu oldukları hisse üzerinden kooperatife kiracı olmalıdırlar. Dolayısı ile kooperatifleşme yolu ile inşaat yapımına katkı sağlayan diğer ortaklara kiracı olmalıdırlar. İnşaat tesliminde borçlu olanların borçları da konut maliyet değeri üzerinden altın veya demir-çimento olarak muhasebeleştirilmelidir. Bu borcu kapattıkları zaman konutun tamamı üzerinde hak sahibi olmuş olacaklardır. Evleri yıkılanlara inşaat bitene kadar kira desteği sağlanmalıdır. Yeni yapılan evlerdeki değer artışı bütün ortaklara eşit olarak dağıtıldığı gibi, inşaat tamamlana kadar kira maliyeti de evin yapım maliyeti üzerine eklenerek bütün ortaklara dağıtılmış olmalıdır. Ya da evi yıkılanlar için parseller üzerinde önce sökülebilir baraka veya konteyner kurulmasına izin verilmeli de konut yapımı tamamlana kadar kira sorunu böylece çözülmelidir. Bu barakaların sağlıklı ama çok ucuz olması yine kooperatif- belediye işbirliği ile sağlanmalıdır. Dolayısı ile kimse mağdur edilmeden maliyet ve değer artışı bütün ortaklara eşit şekilde paylaştırılması sağlanmalıdır. Böylece sömürü sermayesinin beli ortaklıklar teşkil edilerek kırılmalıdır. Proje alanındaki işyerleri belediyeye müteşebbis payı olarak aktarılmalıdır.
- Kentsel dönüşümler, sağlık ocağını, otoparkları, yeşil alanları, çocuk parklarını, eğitim kurumlarını, iş yerlerini, kültür ve zanaat atölyelerini, kadın kooperatifi atölyelerini, öğrenci ve emekli çalışma atölyelerini, sanat atölyelerini, spor komplekslerini, sağlıklı yaşam merkezlerini, depo alanlarını, sığınakları, kooperatif marketleri, gençlik merkezlerini, yaşlı bakım ünitelerini, kreşleri, yaşlı lokallerini, ibadet yerlerini, konferans salonlarını, kütüphaneyi içinde barındıran dönüşümler olmalıdır. Böylece kentsel dönüşümler sağlıksız yapıların dönüşümü ile birlikte sosyal, ekonomik, kültürel, çevresel ve ahlaki dönüşümü de beraberinde getirecek dönüşümler haline getirilmelidir.
- Konutların süratli ve daha ucuza elde edilebilmesi için inşaat elemanlarını üreten fabrikaların yapımına yerel yönetimler tarafından başlanılması gerekmektedir. Bu amaçla üretim atölyeleri yaygınlaştırılmalıdır. Bu fabrika ve atölyeler belediye ile halk işletmesi olan, halkın ortaklaşa kurduğu belediye şirketleri işbirliğinde yürütülmelidir.
- Geri dönüşüm için kentsel dönüşüm ile birlikte ara istasyonlar kurulmalıdır. Geri dönüşüme yönelik imalat atölyeleri de oluşturulmalıdır. Kentsel dönüşüm ile birlikte geliştirilmesi gereken önemli konulardan birisi de geri dönüşüm ve kaynak israfının önlenmesi hususunda alınması gereken tedbirler olmalıdır. Isınma sorununun güneş enerjisi ile çözülmeye çalışıldığı yeni projelere ihtiyaç bulunmaktadır. Yağmur sularının en verimli şekilde kullanımını sağlayan araçlar geliştirilmelidir.
- Kamu kaynaklarının, kentsel yoksulluk sınırındaki mahallelere yönlendirilmesi ve kaynakların koordineli kullanılması için önceliklerin belirlenmesi sağlanmalıdır. Yenilikçi yaklaşım ve yöntemlerin belirlenmesi, yerel zenginlik ve potansiyellerin kullanılması, katılımcı ve işbirlikçi yöntemlerin uygulanması, ekonomik ve çevresel değerlerin ortaya çıkartılması gerekmektedir.
- Belediye öncülüğünde oluşturulan ‘Proje Karar Kurulu’ proje ile ilgili her türlü kararın, birlikte tartışılmasını ve kararların oybirliği ile alınmasını sağlamalıdır. Kooperatif tarafından, gündeme getirilen her türlü öneri aylık toplantılar ile ele alınmalıdır.
- Kentsel dönüşüm kooperatif kültürü içinde organize edilirken bilgi, tecrübe, teknik kapasite, emek ve iş gücü potansiyelleri ortaya koyulmalıdır. Uygulama yapan kooperatiflerden destek sağlanmalıdır. Yapılan örnek uygulamalardan bütün belediyelerin faydalanılabilmesi için kentsel dönüşümlere yönelik plan ve proje ortak havuzu oluşturulmalıdır.
- Kentlerimiz dönüşüm sürecini, fiziksel olduğu kadar özellikle yaşam standartlarının arttırılmasına yönelik olarak ekonomik ve sosyal boyutu ile de yaşamak zorundadır. Yeni kentsel dönüşümde imar adaları siteler biçiminde kooperatif işbirliği ile organize edilmeli ve yeni bir planlama, proje geliştirme, organize olma ve finans oluşturma anlayışı hakim kılınmalıdır. Kentsel dönüşümler ekonomik, psikolojik, sosyal ve sağlık sorunlarının giderilebilmesi için Sosyal Depremlere Karşı Dayanıklı Sosyokültürel Dönüşümü de beraberinde sağlamalıdır. Bu dönüşümler kapital düzenin adil düzene dönüşümüne de vesile olan dönüşümler olmalıdır.
- İşte bu temel esaslar çerçevesinde kooperatif veya kooperatif vasfında hareket edebilecek ve kar amacı gütmeyen halk ortaklığı ile kurulan belediye şirketi-belediye işbirliği ile kentsel dönüşüm uygulamaları sayesinde sosyal amaca dayanan konut politikalarının temeli oluşturulmuş olmalıdır. Her şeyden önce bu sistemde modelin hareket noktası "rant elde etme anlayışı değil, çok insanı az kaynakla konut sahibi yapabilme, yöre halkına sosyal hizmetleri ve alt yapı hizmetlerini götürebilme olanaklarının geliştirilmesidir.
Belediye Kanununda ifade edilen hizmetlerin en faydalı, sağlıklı, maddi ve manevi sıkıntıları giderici olarak gerçekleşebilmesi ancak bu temel esaslar çerçevesinde şekillenebilecektir.
Rabbim çıktığımız yolda bizleri muzaffer kılsın!
14.04.2024
İnş. Mühendisi Hilal ÇEKMEN
Adil Düzen Çalışanı
Yeniden Refah Partisi,
Milli Siyaset Kurulları
Kadın, Aile ve Sosyal Hizmet
Politikaları Kurul Koordinatörü