Dokuz Ayetin Günümüzdeki Anlamı
Musa Peygamber Firavun ve kavmine 9 ayet getirmiştir. Mısır’ın üç yöneticisi vardır:
Firavun, Haman ve Karun yönetimi temsil etmektedir. Devlet ellerindedir. Tüm kararları rahatlıkla alabilmektedirler. Mevcut sistem içinde başarıya ulaşmış insanlardır. Zenginlikler içindedirler. Musa üçüne gönderilmiş ve ayetler getirmiştir. Kuran bu ayetlere dokuz ayet demektedir.
Dokuz ayet üç gruptur: 1+3+5 = 9 şeklindedir.
1: Beyaz el ayeti
3: Asanın ayetleri
5: Ricz olan ayetleri
Birinci Ayet: Elin beyaz çıkması
وَاضْمُمْ يَدَكَ إِلَى جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ آيَةً أُخْرَى
“Elini kanadına uzat, başka bir ayet olarak kötülükten gayrı beyaz çıksın.” (Taha 20/22)
تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ فِي تِسْعِ آيَاتٍ إِلَى فِرْعَوْنَ وَقَوْمِهِ وَأَدْخِلْ يَدَكَ فِي جَيْبِكَ
“Elini cebine koy, Firavun’a ve onun kavmine dokuz ayet içinde kötülükten gayrı olarak beyaz çıksın.” (Neml 27/12)
اسْلُكْ يَدَكَ فِي جَيْبِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ وَاضْمُمْ إِلَيْكَ جَنَاحَكَ مِنَ الرَّهْبِ فَذَانِكَ بُرْهَانَانِ مِنْ رَبِّكَ إِلَى فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ
“Elini cebine sok, kötülükten gayrı beyaz olarak çıksın ve korku sebebiyle kanadını kendi üzerine çek. O ikisi Rabbinden Firavun ve onun bürokratlarına iki kanıttır.” (Kasas 28/32)
El insanın en önemli aracıdır. Kendisine aittir. Eli ile her işi yapar. Hatta iş yapacağı aletleri bile eliyle önceden yapar, sonra o aletleri kullanır.
El bu nedenle çok önemli bir semboldür. Bu nedenle Kuran’da el kelimesi mecazi anlamda da kullanılmıştır.
قَالَ يَاإِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَنْ تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ
“Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmene mâni olan nedir?” dedi. (Sad 75)
Bu ayette Allah “iki elimle” ifadesini kullanmıştır.
Musa’nın da eli önce koynuna sokulmuş, sonra kötülüksüz olarak beyaz çıkmıştır. Ayette siyahlıksız dememiş, kötülüksüz demiştir.
El emeği işaret etmektedir. Eli koynuna sokmak emeği işyerine sokmak demektir. Elin kötülüksüz çıkması demek emeğin kötülüğe uğramadan hakkını alması demektir.
Günümüzde işçilik sistemi geçerlidir. Herkes emeği karşılığında ücret alır. Eğer kazanç fazla ise işçi sabit ücret aldığından haksızlığa uğramıştır. Eğer kazanç az, zarar varsa patron sabit ücret verdiğinden haksızlığa uğramıştır.
Elin kötülükten uzak çıkması ancak emeğin ürüne ortak olması ile mümkündür.
İkinci ayet: Asanın yılana dönüşmesi
وَمَا تِلْكَ بِيَمِينِكَ يَامُوسَى (17) قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَى غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَى (18) قَالَ أَلْقِهَا يَامُوسَى (19) فَأَلْقَاهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعَى (20) قَالَ خُذْهَا وَلَا تَخَفْ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا الْأُولَى (21)
Sağ elindeki o nedir ey Musa? “O asamdır, ona dayanırım, onunla koyunuma çırparım ve benim için onda başka yetenekler vardır” dedi. “Onu bırak ey Musa” dedi. Onu bıraktı da o hareket eden bir yılan oldu. “Onu al ve korkma, yakında onu ilk siretine iade edeceğiz” dedi. (Taha 20/17-21)
Asa araçtır. Sıradan bir sopa değildir. Sıradan sopa العُودُ dur. Asanın kökü عصو veya عصي dir. عصي kökünden ise isyan etme aracıdır. Sopalarla isyan edildiği için asa adını almıştır. Sıradan işlerin değil, önemli işlerin yapıldığı araçtır. Mevcut sisteme bir nevi isyandır ama isyan yönetimi devirerek değildir. Hakkı getirmek için araçtır. Haksızlıklardan kurtulmak için araçtır. Asanın yılan dönüşmesi ise potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşmesi demektir. İş yapma potansiyelinin artık faaliyete geçmesidir. İstediği zaman eline tekrar alarak potansiyel enerjiye dönüştürebilmesi durumu vardır.
Asanın yılana dönüşmesi ve tekrar eski haline gelmesi demek zulüm düzeninden kurtulmak için kullanacağın araçları elinde tut, ihtiyaç halinde bu araçları kullan, ihtiyaç olmadığında geri çek demektir. Asa Adil Düzendir. Zulüm düzenlerinin yerine ikame olacak olandır.
Üçüncü ayet: Asanın yılana dönüşüp sihirbazların yaptıklarını yutması
وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَلْقِ عَصَاكَ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ
“Ve Musa’ya ‘Asanı koy” diye vahyettik. (Asa) hemen onların uydurduklarını kapıverdi.” (Araf 7/117)
Sihirbazların yılanları günümüz sahte paralarıdır. Sahte dolarlar, eurolar, bitcoinler, hisse senetleridir. Karşılıksız olan ama insanların değer verdiği paralardır. Büyük Sermaye tarafından insanlar sihirlenmiş ve bu paralara hayatlarını vermektedir.
Asanın yani Adil Düzenin buradaki fonksiyonu karşılıklı gerçek parayı çıkarmasıdır. Gerçek para sahte paraları yutacaktır. Büyük Sermayenin bütün yalanlarını yutacaktır. Daha da ilginci Sermaye’nin adamları olan sihirbazlar da hakkı görecek ve iman edeceklerdir.
Sadece karşılıksız paralarını yutmayacaktır. Ekseriyet demokrasisi ve vesenleri de yutacaktır. Çoğunluğu ele geçirme batılı ile tüm dünyayı sömüren Sermaye’nin bütün sahte yapılarını, sistemlerini yutacaktır.
Dördüncü ayet: Asanın denizi yarması ve izleyenlerin boğulması
فَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظِيمِ
“Ve Musa’ya ‘Asanla denize vur” diye vahyettik. (Deniz) Hemen yarıldı, her parçası koca dik yamaçlı dağ gibi oldu.” (Şuara 26/63)
أَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ
Firavun ailesini suda boğduk. (Bakara 50)
فَأَسْرِ بِعِبَادِي لَيْلًا إِنَّكُمْ مُتَّبَعُونَ (23) وَاتْرُكِ الْبَحْرَ رَهْوًا إِنَّهُمْ جُنْدٌ مُغْرَقُونَ (24)
Kullarımı gece yola çıkar. Kesinlikle siz izlenilenlersiniz. Denizi rahvan bırak. Kesinlikle onlar boğulan bir ordudur. (Duhan 23-24)
وَأَنْجَيْنَا مُوسَى وَمَنْ مَعَهُ أَجْمَعِينَ (65) ثُمَّ أَغْرَقْنَا الْآخَرِينَ (66)
Musa ve onunla beraber olanları topluca kurtardık sonra diğerlerini boğduk. (Şuara 65-66)
Asa yani Adil Düzen hakkı getirince, sistemi değiştirmek için örnek uygulamalar yaptıkça asanın yani Adil Düzenin uygulayıcıları saldırıya uğrayacaktır. Çağın Firavunları onları eski sisteme döndürmek için kovalayacaklardır. Onlar eski sisteme girmeyecekler, onların boğulacağı sanılan denizde onları kovalayanlar boğulacaktır. Deniz karşılaşılan zorluklardır. Aşılması gereken büyük zorluklardır. Denizde yolu asa açacaktır yani Adil Düzen sıkıntıları, zorlukları aşmadaki araçtır. Sermaye ise tüm ordusuyla beraber bu zorlukları aşamayacaktır, boğulacaktır. Faizli bankaları, çoğunluk parlamentoları, mafyaları, paralı askerleri, vesenleri boğulacaktır.
5-9. ayetler: Ricz
رِجْزًا: “Dalgalar, nöbetler halinde periyodik olarak gelen sıkıntı” demektir. رجز kökünden gelmiştir. Etimolojik olarak incelersek ز harfi kazma demektir, kazmanın hareketi olan kesme ve titreşim manalarına gelir. ر harfi tekrar anlamındadır. ج harfi gitmeyi ifade eder. İkisi bir arada (رج) gidip başlangıç noktasına geri gelmeyi ifade eder. ز eklenmesi ile gidip geri gelme hareketinin ritmik olarak yapıldığı anlamına gelir.
فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمُ الطُّوفَانَ وَالْجَرَادَ وَالْقُمَّلَ وَالضَّفَادِعَ وَالدَّمَ آيَاتٍ مُفَصَّلَاتٍ فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا مُجْرِمِينَ (133) وَلَمَّا وَقَعَ عَلَيْهِمُ الرِّجْزُ قَالُوا يَامُوسَى ادْعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِنْدَكَ لَئِنْ كَشَفْتَ عَنَّا الرِّجْزَ لَنُؤْمِنَنَّ لَكَ وَلَنُرْسِلَنَّ مَعَكَ بَنِي إِسْرَائِيلَ (134) فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الرِّجْزَ إِلَى أَجَلٍ هُمْ بَالِغُوهُ إِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ (135)
Onlar mücrim kavim iken onların üzerine tufan ve çekirge ve böcek ve kurbağalar ve kanı aralıklı ayetler olarak gönderdik. Onların üzerine ricz vuku bulunca ey Musa rabbine senin indinde olan ahdetmesi sebebiyle dua et, yemin olsun eğer bizden riczi kaldırırsan kesinlikle sana inanacağız ve kesinlikle seninle beraber İsrail Oğullarını göndereceğiz dediler. Onlardan onların ulaştığı bir ecele kadar riczi kaldırınca hemen döndüler. (Araf 133-135)
Bu ayetlerde Mısır halkının başına gelen beş durum vardır. Bunlar birbirinden ayrı ayrı gelmişlerdir. Biri varken diğeri yoktur. Biri bitmiş, diğeri başlamıştır. Bu beş durumun hepsi bir riczdir. Çünkü dalgalar halinde gelmiştir.
Tufan/ الطُّوفَانَ
Günümüzde de sellerdir. Nil’in taşıp evleri su basması gibi günümüzde de evleri su basan selleri yaşamaktayız. Hem de ricz şeklinde dalgalar halinde yaşamaktayız.
Çekirge sürüsü/الْجَرَادَ
Tarımdaki zararlılardır. Sürekli tarım ilaçları kullanıldığı için artık böcekler arasındaki doğal denge bozulmuştur. Bu nedenle dalgalar halinde değişik böcekler tarım ürünlerini yiyerek zarar vermektedir. Bu da ricz şeklinde dalga dalga gelmektedir.
Haşerat/الْقُمَّلَ
Çekirge sürüsü tarladakileri yerken haşerat evdekileri yemektedir.
Kurbağalar/الضَّفَادِعَ
Kurbağalar sokakta çoğalmış ve her yeri işgal etmişlerdir.
Kan/الدَّمَ
Nil nehri kırmızı renkte akmaktadır. Demir bakterileri toprakta, yeraltı sularında ve yüzey sularında yaşayan bakterilerdir. Bu bakteriler demir veya manganezi oksijen ile birleştirerek pas oluştururlar. Sayıları çok fazla artarsa suyu bu pasla doldururlar ve su artık kullanılamaz olur. Bu da kan ayetidir.
Günümüzde de ricz şeklinde ayetler gelmektedir. Covid, müsilaj, seller, yangınlar, tarım zararlıları bunlara örnektir. Başkaları da gelecektir.