İnsanlar iki gruba ayrılırlar: Sağ yanın adamları ve sol yanın adamları. Sol yanın adamları da kâfirler ve müşrikler diye ikiye ayrılırken sağ yanın adamları da müminler ve müslimler diye ikiye ayrılırlar.
Bir insanın hangi gruba gireceği nasıl belirlenir?
Cevabı aslında çok basittir. Kendisi seçer.
O zaman bir soru daha gelir. Kendi seçmesi yeterli midir?
Soruyu daha da derinleştirelim. En yüksek seviye olan müminler üzerinden soralım. Bir insan ben müminim derse o mümin olacak mıdır?
Kuran bunun cevabını vermektedir.
أَحَسِبَ النَّاسُ أَنْ يُتْرَكُوا أَنْ يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ (2) وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ (3)
Onlardan öncekileri biz fitnelemişken insanlar iman ettik demekle fitnelenmeden bırakılacaklarını mı hesap ediyorlar? Allah doğru söyleyenleri kesinlikle bilecektir ve yalancıları kesinlikle bilecektir. (Ankebut 2-3)
Herhangi bir insan “ben iman ettim” dediğinde yani “mümin oldum” dediğinde kesinlikle fitnelenecektir. Fitnelenmeden bırakılmayacaktır. Kendinden öncekiler nasıl fitnelenmişse o da fitnelenecektir.
O zaman bu fitneleme nedir, ona bir bakalım.
فِتْنَةٌ: Fitne demektir. فتن kökünden gelmiştir. İkinci babdan فُتُونٌmastarıaltın ve gümüş gibi madenleri ateşte eriterek üzerindeki kirleri, katıntıları uzaklaştırmak manasındadır. Buna ilaveten buna benzetilerek birisini şiddetli bir sıkıntı içine sokup bu zorluk içinde kişinin kötülüklerden arınmasını sağlamak, hakikatin ortaya çıkması veya birisinin hangi gruba mensub olduğunu ortaya çıkarmak için zorluk ve sıkıntı içinde koymak manasındadır. Bu mastar manasından fitne kişinin içine sokulduğu zorluk, sıkıntı manasındadır.
Buradan anlıyoruz ki fitnelenme çok zordur. Çok sıkıntılıdır. Ateşte erimektir. Amacı vardır. Kişinin mümin olup olmadığını ortaya çıkarır. Ben iman ettim, ben müminim diyerek kurtulamaz kişi. Fitneye uğrar ve bu fitne karşısındaki davranışı onun durumunu ortaya çıkarır. Allah’ın yolunda mı? Allah’ın ayetleri mi ona yol gösteriyor yoksa bozuk düzenin ilkeleri mi, topluluğun gelenekleri mi, kültürü mü? Kuran buna ataların dini der. Ataların dinine uyan mümin olamaz. Allah’ın ayetlerine göre hareket etmeyen mümin olamaz. Ama günün şartları, ama şöyle, ama böyle diyen mümin olamaz. Bu nedenle fitne çok güçlüdür. Kişiyi çok kötü sıkıntıya sokar, topluluğu darmadağın eder. İşte o noktada kişi düşünmelidir. Allah’ın ayetleri mi yoksa ataların dini mi? Toplulukların fertleri de düşünmelidir. Bizim başımıza bunlar geliyor, biz fitneleniyor muyuz yoksa diye. İşte o noktada onlar da düşünmelidir. Allah’ın ayetleri mi yoksa ataların dini mi?
قَالُوا اطَّيَّرْنَا بِكَ وَبِمَنْ مَعَكَ قَالَ طَائِرُكُمْ عِنْدَ اللَّهِ بَلْ أَنْتُمْ قَوْمٌ تُفْتَنُونَ
Sen ve seninle beraber olanlarla uğursuzluğa uğradık dediler. Sizin uğursuzluğunuz Allah’ın indindedir. Aksine siz fitnelenen bir kavimsiniz. (Neml 47)
Bu ayette Salih Peygamber Semud kavminin başına gelen sıkıntıların aslında bir fitnelenme olduğunu söylemektedir.
Peygamberler de fitneye uğratılmışlardır. Kuran’da Musa ve Süleyman Peygamberin fitnelenmesinden ve Davud Peygamberin fitnelendiğini zannetmesinden bahseder. Müminler de bunun gibi fitnelere uğrayacaklardır. Hem bireysel hem de topluluk olarak fitneleneceklerdir. Mümin olmayanlar da fitnelenmektedirler ki onların seviyeleri de tescillensin.
Başınıza bir sıkıntı geldi. Benim başıma bu neden geldi diyorsunuz. Bana zulmediliyor diye mi düşünüyorsunuz? O zaman bir daha düşünün. Siz daha önceden “iman ettim” dediniz mi? Dediyseniz mutlaka fitneleneceksiniz demektir. O zaman bu başınıza gelen sıkıntı sakın fitne olmasın. Sakın Allah tarafından fitneleniyor olmayasınız. Dikkat edin, geçip geçmemek sizin elinizde. Geçmezseniz müslim derecesine düşebilirsiniz ama sakın kendinizi kaybedip daha aşağı bir seviyeye düşmeyin bu fitne sırasında. Geçerseniz müminliğiniz tescillenecek demektir. Onun da yolu bellidir. Müminliğinizi tescillemek istiyorsanız Allah müminlerden ne istiyorsa onu yapmanız gerekir. Bu çok zordur ama zor olmadan da mümin olunmaz.