Adil Düzen projesini neden/nasıl reddettiler? - 1
-ERBAKAN HAFTALARININ başlaması vesilesiyle; ERBAKAN ANISINA…-
Siz bir proje (ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN) hazırlarsınız...
Sonra…
-Günlerce ne yapacağınızı düşünürsünüz...
-Yıllarınızı vererek projenizi oluşturmuşsunuzdur...
-Projenizi problemlere çözümler içeren rapor hâline getirirsiniz…
-Ve aynı yollarda en başından beri beraber yürüdüğünüz kişilere arz edersiniz...
Ama onlar şimdi ya zengin olmuşlar ya da iktidarda yüksek makamlara gelmişlerdir, yüksek yerlerde oturuyorlardır; artık sizinle görüşmeye tenezzül bile etmezler...
-Bu projede şahsınız için bir şey talep etmiyorsunuz...
-Bu proje yıllarca beraberce aynı yağmurlarda ıslandığınız ve aynı yollarda yürüdüğünüz yollar üzerindeki taşları ve engelleri ortadan kaldırma projesidir...
-Hedefi şaşmadan tüm sorunları çözüme kavuşturma projesidir...
-Düşmanın saldırılarına karşı savunma projesidir...
Çok ısrar ederseniz; projeyi öylesine alır, projenin başlığına öylesine bakar, içini okumaz, okusa da anlamaz veya anlamak istemez ve baştan savma yuvarlak bir cevap verir:
-Bu birden olmaz!..
-Şimdi zamanı değildir!..
-Uygulanma kabiliyeti yoktur!..
-Çağdaş düşünce ve uygulamaya aykırıdır!..
-Pratik değil! (Başkan’ın son rica ve teklife verdiği cevap bu!)
Böyle şeyler derler!
Eskiden buna ilave ettikleri bir şey vardı; askerler buna müsaade etmez!
Ama şimdi bunu malum sebeplerden dolayı söylemiyorlar ya da söyleyemiyorlar...
-Peki, bunlar acaba neden değiştiler?
-Ne oldu da bunlar böylesine hem “sizi” hem de yaptıkları eski “cihadı” da neden ve nasıl unuttular?
Unuttular…
Çünkü onlar o servet ve/ya o makamı kendileri sayesinde elde ettiklerini sandılar!
Sermaye’nin yine bir oyunu vardır.
-Sömürü Sermayesi konuların tartışmasına girmez; o -haşa- Tanrı’nın da üzerindedir!
-O yani insanlığı sömüren Sömürü Sermayesi söyledi ya; artık akan sular durur!
-Allah Kur’an’da söylediklerini ispat etmek durumundadır!
-İspat etmezse bizi kabule zorlamaktadır!
-Ama Sermaye hazretleri ve onun peşinden körü körüne gidenler ise buyurdular ya; artık düşünmeye, projeler hazırlamaya, sunmaya ve savunmaya gerek yoktur!
AK Parti 2002 yılında iktidar olunca;
Baktım ki onlar “faİzlİ sİsteme” devam etmek yolundadırlar...
Kendilerine bunu söylediğimde baktın ki dinleme durumunda değildirler...
Prof. Dr. Ahmet Tahir Satoğlu’na dedim ki;
-“Ben söylüyorum dinlemiyorlar, sen söyle de belki seni duyarlar” dedim; o da:
-“Sen bir mektup yaz, ben vereyim” dedi.
Uzunca bir mektup yazıp verdim. Cevap geldi; “Bu birden olmaz!”
Oysa… Bunların yapacağı iş şu idi; “faizi savunan ekip” ile “faize karşı olan bizleri” tartıştıracak, kendileri dinleyecek, sonra kararı kendileri vereceklerdi...
Elbette ki kararlarına saygılı olacaktık; çünkü biz seçilmedik, onlar seçildiler...
Ama yakın cihad arkadaşlarının ömürleri boyunca hazırladıkları proje ve çare/çözüm önerilerini bir cümle ile reddetmek ne İslâmî, ne ilmî, ne siyasî, ne de insanidir...
(Üstad ile yazıp kısmen güncellediğim 22.11.2014 tarihli yazının Devamı var…)