EGZOZ GAZI, MOTORUN YAKTIĞI OKSİJEN, 4'5 G VE BUNLARA BAĞLI VİRÜSLER MİLYARLARCA CANLININ SAĞLIĞINA KAST EDİYOR.
ÇÖZÜM VAR.
100 LOJMANLI, ÜRETİME DAYALI İŞ YERİ SEMTLERİ. ADİL ORTAKLIK EKONOMİ MODELİ.
Ramazan ayından itibaren trafiğin yoğun olduğu şehirlerde, hafta içi birer gün ara ile sokağa çıkma yasağı uygulansın. Hafta sonları yasak devam etsin.
Sadece üretime dayalı çalışanlar ile zanaatkarlar, nakliyeciler ve temel ihtiyaç maddelerini tedarik edenler trafiğe çıksın.
Tek plaka, çift plaka uygulamasını aklımızdan dahi geçirmeyelim,neden ?
Her aile, her iki plakadan araç alarak çözüm üretmeye kalkar ve kazanan yine sermaye baronları olur.
Kısa vadede koronaya çözüm.
Tüm çalışanlar, evlerini çalıştığı bölgeye taşımalı, yürüme veya bisiklet ile gidebilecekleri mesafede ikamet etme mecburiyeti getirilmeli, keyfi araç kullanımına km sınırlaması getirilerek, havadaki oksijen'in tazelenmesi sağlanmalıdır.
Korona'yı tetikleyen en önemli sebeplerden birisi de, egzoz gazı kirliliğidir.
Motorun çalışması için gerekli olan yanma esnasında oksijen yanar. Yanan oksijen karbondioksit olarak egzozdan salınarak, temiz havaya karışır. Böylece hem oksijen yanmış olur, hem de temiz havaya karışan karbondioksit havayı kirleterek, insanların sağlığı için gerekli olan temiz havanın iki defa harcanarak kirlenmesine sebep olur.
Milyonlarca aracın, bu şekilde kirletmiş olduğu pis havada, insanın sağlıklı yaşaması imkânsızdır. Çünkü büyük şehirlerde insanlar, yarı yarıya karbondioksit soluyarak yaşamak mecburiyetinde kalıyor, neticede hastalanarak, sermayenin ilaç ve tedavi sömürü çarkına düşmüş oluyorlar.
Bu sömürü çarkında, binlerce kalem sömürü çeşidi var. Bunlardan birkaçını sayalım.
Semaye: araba satar, yakıt satar, yedek parça satar, bunları pazarlayacağı binalar inşaatlar yapar, inşaat malzemesi satar. uluslararası seyahatler ticaretler için uçak ve helikopter satar. Hastahaneler yapar, hastahane cihazları ekipmanları satar, ilaç satar. Mecvut sömürü düzeninde, aklınıza ne gelirse gelsin, insan hayatını önceleyen hiçbir şey bulamazsınız. Tüm hizmetler, döner dolaşır, emperyalist yahudi derin sermayesinin sömürü düzenine hizmet eder.
Sermayenin çıkarlarına ters düşen bu gerçekleri söylemeye yazmaya uzmanların cesareti, çeşitli dünyalık endişelerle kalmadığı için, bizim gibi, çalışıp alın teri ile helalinden yaşayanlara vazife olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk ün; Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur sözünün önceki cümlelerini hatırlayacak olursak , ülkemizin her köşesi bir fiil işgal edilmiş olabilir. Pandemi gerekçesi ile, uluslararası derin sermaye tarafından ekonomi ve siyasi alanda Mustafa Kemal Atatürkü haklı çıkaracak psikolojik işgaller gerçekleştirilme niyeti mevcuttur. Bu durumun önüne geçebilecek tek millet, bu aziz Türk milletidir. Kimsenin tasası olmasın, hiçbir şeytani güç, tek bir mü mi'nin dahi gücüne güç yetiremeyecektir. Allah'ın cc mü'minlere verdiği sözdür.
LA GALİBE İLELLAH. ( Allah'tan başka galip gelecek yoktur ) Sadakallahulazim.
Konumuza dönelim.
Son 500 yıldır, Sermayenin tüm insanlığı kontrol ederek yönetebilme gayesi ile planlayarak gerçekleştirdiği şehir hayatındaki hava kirliliği, korona vb birçok vitüsten daha tehlikelidir.
İşte bu vb sebeplerle şehir dışında 100 lojmanlı üretime dayalı iş yeri apartmanlarına, öncelikle sağlığımız için ihtiyaç vardır.
İnsanlar trafiğe girmeden, gereksiz zaman israfı yapmadan, yaşadıkları semtte dışarıdan gelebilecek her türlü virüsten korunabilecekler , kendi branşlarında çalışabilecekler ,temiz oksijen ortamında, huzurlu yaşama imkânı bulabileceklerdir.
Mevcut düzende bireysel kullandığımız araç ve gereçlerin tamamını, ortaklık düzeni dairesinde kullandığımız vakit, 100 aracın gördüğü işi 10 araçla hallederiz. Böylece; hava kirliliği önlenmiş, vakit israfı önlenmiş, trafik kazası ve ölümler önlenmiş olacaktır. İnsanlar yürüme veya bisiklet mesafesinde aileleri ile birlikte çalışarak mutlu bir hayat süreceklerdir.
Aksi takdirde, bu zalim kapitalist faizli sömürü düzeni insan sağlığından tutun da, insanın istifade ettiği her alanda sömürüsüne acımasızca devam edecek, insanlık sosyal tufan seviyesinde çilelere, ölümlere maruz bırakılacaklardır.
Adil düzen, Adil ekonomik düzen, ortaklık düzeni ve 100 lojmanlı iş yeri semtlerinin kurulması için acele edilmelidir. (La ta' cel) kelimesi, tüm dünyada gelişen olaylar karşısında geçerliliğini kaybetmiştir. La ta'cel kelimesini gereğinden fazla kullandığımız için bugünki sıkıntılar baş göstermektedir.
Bu vakit kaybının Allah cc katında vebalindeki payımız ; iman, ihlas, eğitim, imkân ve yeteneklerimiz seviyesinde, musibet olarak kendimize dönecektir.
Bugün yaşadığımız durum, pandemi ve krizler, Kur 'ana kulak vermediğimiz sürece, şiddetini arttırarak devam edecektir. Rabbim hepimize hakkıyla hidayet versin. Kendisine kul, habibine ümmet eylesin.
Selam ve dua ile.
Hüseyin BAĞDATLI Marangoz.