Covid 19 virüsü, namı diğer korona müsibeti; Türkiye sınırlarına girmeden önce yazdıklarımı okuyucularım hatırlayacaklardır. Kısaca; özet olarak tekrar hatırlatmamda fayda mülahaza ediyorum.
Dünya’yı yöneten,derin sermaye’nin planı.
1- Corona virüs; Sermayenin yeni dünya düzeni projesini gerçekleştirebilmesi için, insanlığa oynanan ölüm oyunudur.
2- Dünya nüfus’unu yaşlılardan arındırma, emekli maaşı ödemelerinden devletleri kurtarma.
3- Savaşlar çıkararak, Dünya’yı yönetmek yerine; daha az acı, daha az maliyetle Dünyayı kontrol etme.
4- Farklı zihniyetlerin ortadan kaldırılabilmesi için; eski kafalardan kurtulma, din, mezhep, milliyetçilik, laiklik, demokrasi vs vs vs. insanlığı bugüne kadar öğretilmiş olan öğretilerden, 60 yaş üstü hafızalardan arındırıp geriye kalacak olanlara data yüklü içecekler,veya aşılarla. Sermayenin hizmetini kusursuz yapabilen çipli robot insanlar üzerinden, sermayenin saltanatını devam ettirebilmek; çipli insanlığı, sermayenin kölesi haline getirmek.
5- Corona; özellikle, Türkiye’ye ye kurulan tuzaktır diyerek (coronanın niyeti başlıklı maklemde) geçen yıl yazmıştım. Konuyu biraz açalım. Yukarıda saydıklarımı tamamen etkisiz hale getirecek olan; sermayenin insanlığa kurduğu tuzağa alternatif 3.bin yıl Kur an uygarlığı, Ortaklık düzeni uygarlığının insanlığın, yaratılış gayesine uygun, sömürüden uzak, paylaşımda adaletin olduğu, inançların hür bir şekilde yaşandığı, inançlar arasındaki farklılıkların, ocak, bucak ve karyeler aracılığı ile tesis edilerek, birbirleri ile iyi geçinebilen Ailelerin birlikte çalışarak, semtlerinde huzur içinde yaşayabildikleri, her bireyin, ocaktan ocağa, bucaktan bucağa hicret etmelerinde engelin olmadığı, hicret edecekleri semtlerde de iş garantisinin olduğu, herkesin özgür bireyler olarak yaşayabilmelerini önceleyen, Adil ortaklık düzeni projeleri’nin Türkiye de hazır olması; sermayenin bu projeleri sabote etme imkanının kalmayışı 3. bin yıl Adil ortaklık düzeninin kurulabilmesi için hiçbir engelin kalmaması sermayeyi çaresiz bırakmış ve saldırıya virüs ile geçmiştir. Neticede Corona virüsü ile sermayenin sömürüsüne karşı olan herkesi sanal ortamdaki paylaşımlarla, akıllı telefonlar üzerinden dinlemeler yaparak, sıkı takipler ile belirlemiş, virüsün dişisini öceden sermayenin sömürüsüne karşı olanlara bulaştırmış, erkek coronaları da dünyaya yayınca, dişi virüsü taşıyanlar hastalanmış ve ölümler devam etmektedir. Bunun yanında hastalığı yenip yaşayanlar da, sermayenin hedefindedirler.
Çare Kur’an ?
Her ne kadar, virüsü sermaye yaydı ise de Allah’ın cc izni olmadan, yaprağın dahi kıpırdayamayacağı, Allaha ve ahiret gününe inanan herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Bu gerçek üzerinden yola çıkacak olursak ok yaydan çıkmıştır. Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı, bilerek veya bilmeyerek, şuursuzca hayat sürenlerin, virüsten veya başka başka musibetlerden kurtulmasının bana göre tek yolu vardır. O yol; Kur’an'dan Allah’ın emir ve yasaklarını öğrenip, harfiyen hayatlarına tatbik etmektir. Allah cc kendisine yönelenleri mukabelesiz, mükafatsız bırakmayan, rahman ve rahimdir. Her şeyi yoktan var eden, ol dedi mi olduran, Virüsleri yaratan da o dur, çaresi; ona hakkıyla kul olmaktır. Bu arada mü’min olarak yaşayıp, virüsten ölenler de şehit hükmündedirler. Sonuç olarak: Allahın cc takdirini sorgulamadan, tedbiri elden bırakmadan, kurallara uyup, dua edip, sermayenin çöküşünün hızlanması için, fiili dua'nın hakkını vermeli, alternatif tedbirleri alarak, 3. bin yıl uygarlığının başlatılması; insanlara aşı vurulmadan evvel ilan edilmelidir. Benim duam budur. Adil Ortaklık Kur’an düzeni; aşılar başlatılmadan ilan edilmeli ki !!! Aşı olmayı düşünenlerin bir kısmı( hidayet bulacak olanlara) kurtuluş fırsatı doğsun. İnatla sermayenin köleliğine talip olacak olanlar (aşıyı gönüllü yaptıracak olanlar) da sermayenin köleliğini kabul etmiş sayılacaklar. Diğer taraftan; Aşı olmaya itiraz edip, aşı olmadan yaşayacak olanlar, sermaye tarafından bugünkü Dünya düzenindeki tüm hizmetlerden mahrum edilecekler; hastane, banka, eğitim, ulaşım, aklınıza ne gelirse her şeyden mahrum edileceklerinden dolayı mevcut kapitalist zalim sömürü düzeninde yaşama imkanları kalmayacaktır. İşte tam da bu noktada, Adil ortaklı Kur an uygarlığı ilan edilmiş olacağı için, aşı olmayı reddedenler ( zulme rıza göstermeyenler) insan gibi yaşamak isteyenler, inançları ne olursa olsun, mazlumlar tarafında saf tutacaklar ve 3. bin yıl Kur an uygarlığı’nın ilkleri, öncüleri olmaları hasebi ile zulme rıza göstermeyip Allah'ın razı olduğu kullar olarak hidayet bulacaklardır. 3.bin yıl Kur an düzeni'nin mü minleri olarak, tarih onları yazacaktır..
Aşı yaptıranlara gelince; aşı sonrası kalan kısa ömürlerinde; aşının yan etkileri ile kısırlaşacak, insani duygularını yitirecek, robotlaşacaklar, kobay insanlar olarak tüp bebek vb çalışmalar yapsalar da, çoğalamayacaklar, nesilleri tükenip yok olup gideceklerdir. Bu da demek oluyor ki !!! 3. Bin yıl uygarlığı, savaşsız ve kansız gelecektir.
Geriye Allah'ın razı olduğu bir dünyada 3.bin yılda, insanlık refah ve huzur içinde yaşayacaktır.
Selam ve dua ile; Hüseyin Bağdatlı.