YENİ ANAYASAYA GEÇİŞ ÖNERİSİ karagülle-akdemir
Süleyman Karagülle
1690 Okunma
13-İNSANLIĞA ÇAĞRIMIZ

 

 

İNSANLIĞA ÇAĞRIMIZ

 Ey Avrupalılar!

Gelin bin yıllık din düşmanlığını bırakalım ve insanlığı sömürmek için değil, hizmet etmek için birleşelim.

 

Ey Amerikalılar!

Gelin biz sizin eski dünyadaki çıkarlarınızı koruyalım, siz de bizim iç işlerimize karışmayın. İsrail'in hamisi olmaktan vazgeçin. O gemi batacak sizde onlarla batmayın. Her devlet kendi varlığını kendisi korusun.

 

 

 

Ey İsrail oğulları!

Siz insanlığa ilimde ve ticarette hizmet edebilirsiniz ama dinde hizmet edemezsiniz. Çünkü Yahudilik insanlık dini değildir. Siyasette de insanlığa hizmet edemezsiniz; çünkü, nüfusunuz çok az ve dağınıksınız. Gelin haddinizi bilin ve siyasi fitne çıkarmaktan vazgeçin, ateizmi yaymaktan vazgeçin, barış içinde yaşayalım. Birbirinin aynı olan Tevrat'ın ve Kur'an'ın hükümlerini insanlık camiası içinde birlikte uygulayalım. İnsanlığa yararlı olalım, kendimize de yararlı olalım. Devletinizin hudutlarını koruyalım.

 

Ey Slavlar!

Sizlerle halk olarak bin yıldır beraber yaşıyoruz. Hanedanlarımız ve yöneticilerimiz arasında savaşlar oldu. Bugün demokrasi var, hanedanlık yok. Artık aramızdaki savaş bitti. Bundan dolayı bir olup yeni medeniyeti birlikte kuralım ki, gelecekte de bir ve beraber olalım. İnsanlığı barış içinde yaşatalım.

 

Ey Çinliler!

İnsanlığın bir kutbusunuz. Ülkenizdeki Müslümanlara eşit haklar tanıyınız. Onlar aramızda elçi topluluk olsunlar. Gelecek bin yıl savaş yılları olmasın barış yılları olsun. Göçlere izin verelim ama sınırları değiştirmeyelim. İşte biz Yeni Anayasal Düzen'le insanlığa barış ve huzur getirmek istiyoruz. Yeni Düzen, Adil Düzen budur.

 

 

 

 

HALKIMIZA ÇAĞRIMIZ

Barış yollarını ararken yurt içindeki gruplara da çağrılar yapıyoruz:

Ey Kürt Ayrımcıları!

Gelin Türk halklarından oluşan Türklük ifadesi içinde birleşelim. Yerinden yönetim ilkesiyle iller ve bucaklar halinde özerk olalım. Her bucak kendi kamu düzenini kendisi kursun. Vergiler toplandığı yerde harcansın. Sorunlar yerinde tam yetki ile çözülsün. Her il kendi diliyle lise öğrenimini yapsın. Üniversiteler ise Türkçe olsun ve herkes Türkçeyi bilsin. Bölgelere bölünmeyelim, yoksa hepimiz yok oluruz. Bizleri birbirimizden ayırmak istiyorlar. Hep beraber bu oyunları bozalım.

Ey Aleviler!

Sizler ile Sünniler arasında ne kültür ne de ırk ayrılığı vardır. Aynı dine inanmaktasınız, sadece İslamiyet içindeki mezhebiniz farklıdır. Gerçek laikliği getirelim ve sorunları dindar laiklik prensiplerine göre çözelim. Aleviler de Sünnilere tanınan tüm haklara sahip olsunlar. Alevilerin inançları Alevilerin; Sünnilerin inançları Sünnilerin olsun. Ama barış içinde yaşansın.

Ey Laikçiler!

Laikliği din düşmanlığı şeklinde tanıtmaktan vazgeçin ki, herkes laikliği samimi olarak benimsesin. Böylece her dine inanan, hatta ateistler de varlığını güvenlik içinde sürdürsün. İsteyen ateist olsun. Bizim istediğimiz sadece din düşmanlığı olmasın. Ermeniler ve Rumlar Osmanlının sonlarında Müslüman düşmanlığı yaptılar, Müslümanları yok etmek istediler, fakat sonunda hem onlara hem de bize zarar verdi. Biz Türkiye'de her dini görüşün yaşamasını ve herkesin eşit dini haklara sahip olmasını istiyoruz.    Din konusunda kimsenin baskı görmesini onaylayamayız.

Ey Kemalistler!

Mustafa Kemal Paşa İstiklal Savaşımızın Başkomutanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur. Çok önemli görüşleri olan değerli bir insandır. Türkiye'de insanlar yalnız Allah'a taparlar ve bilimin dışında değişmez ilkeleri benimsemezler. Ölü insanın her yöne çekilebilen ilkeleri diye bir şeyin dayatılması sadece rahatsızlık oluşturur. Aslında siz de bu ilkeleri kabul etmiyorsunuz. Ne hakimiyet-i milliye, ne kuva-yı milliye ne de vahdet-i kuvva sizin için önemlidir. Sizin için tek ilke, ateizm anlamında benimsediğiniz ve uygulamaya çalıştığınız laikliktir. Biz Mustafa Kemal'in ateist bir laiklik görüşünde olduğu kanısında değiliz. Olsa bile görüş kabul edilemez. Kimse insanları inandığı gerçeklerden uzaklaştıramaz. Herkes inandığı görüşü savunsun ve onu yaşasın. İsteyen Mustafa Kemal'e saygı göstersin isteyen tapsın ama başkalarına baskı ve dayatma yapmasın. Bunda başarılı olamazsınız. Yetmiş yıllık süper güç SSCB bunu başaramadı, siz hiç başaramazsınız. Bu sadece ülkeyi bölmek için kullanılan bir araçtır. Sizi kullanmaktadırlar.

SONUÇ;Bize göre dünyada ve Türkiye'de tüm kötülüklerin ve pisliklerin yoğunlaştığı maksimum seviyeye çıktığı bir zamanda yaşıyoruz. Bunlardan kişiler sorumlu değildir. Eskimiş ve yaşlanmış sistem sorumludur, onu değiştirmeliyiz. Eski bozuk düzen içinde işlenmiş fiiller suç teşkil etmez, eskileri soruşturmaktan vazgeçmeliyiz. Bu teminatı herkese vermeliyiz.Yeni düzeni uzlaşma ile getirmeliyiz. Dayatma ile gelecek yeni düzen mevcut bozuk düzene, yeni bozuk bir varyant ekler, başka bir şey yapamaz. Eski fiilleri suç saymamakla beraber yeni düzene fikirleriyle ve reyleriyle katkıda bulunmayacakları, bu tür yeniliğe karşı çıkıp engelleyenleri de ileride yeni düzen getirdiğimizde şiddetle cezalandıracağımızı da açıkça ilan edelim. Birlikte ilan edelim.

Bu girişten sonra Yeni Anayasal Düzen'in dayandığı madde metninde yer alan her kelimeden ne anlaşılması gerektiğini İKİNCİ BÖLÜM içinde açıklamak istiyoruz. Böylece "Değişmez Maddeler" ile ilgili görüşlerimizin neler olduğu anlaşılmış olacaktır.