GURBET DERGİSİ-MAKALELER
Süleyman Karagülle
1090 Okunma
İSLÂM’DA FİAT TAHDİDİ MESELESİ

                      İSLÂM’DA

                  FiAT TAHDİDİ MESELESİ

                           Yüksek Mühendis  Süleyman KARAGÜLLE

15 mayıs 1965-gurbet dergisi yıl-1 sayı-3

Sosyalistler, fiatta maliyeti esas alır ve maliyetten üstün satışları ahlâksızlıkla tavsif ederler. Bunun için ya ticareti hiç kabul etmezler veya kâr haddini tayin ederler.Azamî kâr haddi korlar. Asgarî bir ücret tayin ederler. Yevmiyeli personelin azami mesaisini, çalışma saatlerini tahdit ederler.

İslâmiyette, kâr haddi yoktur. Malın fiatı tahdit edilmemiştir. Asgarî ücret kaydı olmadığı gibi azamî mesai saatleri veya mecburi tatil saat ve günleri mevcut değildir. Bunların şerî delillerini daha aşağıda, bilâhare arz edeceğim Daha evvel fiat tahdidi üzerinde ekonomik mütalâa etmek istiyorum.

1 — Eğer yeryüzünde ilk maddeler sonsuz ve aynı emekle her zaman aynı mal istihsal edilmiş olsaydı o takdirde fiatların maliyetle hesabı düşünülebilirdi. Hal böyle olmayıp yeryüzü mahdut olup hiçbir yer diğerine benzememektedir. Kiminde çok az bir emekle pek fazla mahsul elde edilebildiği halde kiminle büyük emekler çok az bir verim vermektedir. Malların fiatları maliyetle tesbit edildiği takdirde:

a) Ucuza mal edilen ama ham maddesi az olan hemen  satılır ve biterdi. Sonra o mala ihtiyaç çok fazla da olsa bulunmazdı. Buna mukabil ham maddesi çok olup emeği fazla olan mallar, piyasaya yüksek fiatla arzedilir, yığılırdı. Kimse alıcısı bulunmazdı.              

b-Fiatın maliyetle tesbit edildiği memleketlerde, insanlar az emekle çok mal elde etmekle uğraşmaz, kolayına geldiği şekilde çok emek  sarfiyle az mal elde etmekle  yetinirler. Çünkü onlar çok mal elde etmekle çok para kazanmış olmıyacaklardır.

c) Fiatı maliyetle tesbit ettiğimiz takdirde herkes emeğini en verimli

sahalarda yatırmıyacak en yakın ve en  kolay yerleri tercih edeceklerdir. Bu suretle memleketin çok daha verimli yerleri ve sahaları boş kalacak,buna mukabil çorak ve verimsiz sahalarda büyük yatırımlar olacaktır.

d) Fiat maliyetle takarrür edince herkes kolay işleri tercih edecek, yeraltında maden kömürlerinin istihsali ile kimse uğraşmıyacaktır. Tehlikeli ve rizikolu işlere kimse girişmiyecek yenilik, ilerilik ve keşiflerle kimse uğraşmıyacaktır. Çünkü yeni şeylerin mal olup olmadığı daha önce bilinemez.

e) Fiatın maliyetle tesbit edilmesi halinde en mühim  nokta aynı cins malın çeşitli fiatları olacaktır. Az emekle istihsal yapanların malları ucuza satılacak, çok emek  sarfiyle istihsal yapanların malları pahalı satılacaktır.  Yani iyi çalışmış olmıyanlar  daha kârlı olacaklardır. Bunun satışı nasıl tanzim edilecek. Pahalısını kime, ucuzunu kime vereceğiz?       

2 — Eğer yeryüzünde insanların ihtiyaçları aynı mallara aynı olsaydı      maliyet üzerinde bir fiat düşünebilirdik. Hal böyle olmayıp her insanın ihtiyacı başka başkadır, ihtiyaç dereceleri de farklıdır. Kiminin boyu uzun, kiminin kısadır. Kimi sağlamdır ,kimi hastadır. Kimi gençtir, kimi ihtiyardır. Bunların yaşadıkları muhit ve şartlar farklıdır. İhtiyaçları da aynı şekilde farklıdır ve ihtiyaç şiddetleri de değişiktir. İnsanın suya, içmek için, yıkanmak için ve bahçesini sulamak için ihtiyacı vardır. Fakat ihtiyaç dereceleri farklıdır.

a-Fiat maliyetle tesbit edildiği takdirde parası olanlar ucuza lüzumsuz malları alıp gelişi güzel sarf edecekler, öbür taraftan ona çok şiddetle muhtaç olanlar açlıktan, susuzluktan ölürler.

b-Fiat maliyetle tesbit edilen yerlerde eğer pahalıya mal ediliyorsa onu kimse almıyacak, ucuza da satılamıyacağından yığılıp kalacak, çürüyecek, bozulacak ve atılacak demektir. Bu ise malı ucuza satmayıp hiçe satmak olacaktır, işçilerin emeklerini yok pahasına çürütmektedir.

c-Mallar, maliyette değerlenince insanlar, bazı malları ucuza bulmuş olacaklardır. Malları hor kullanacak lüzumsuz yerde israf yapacaklardır. Meselâ buğdayın maliyeti arpadan ucuz olabilir. Çünkü arpa Erzurum’da verimsiz yerde ekilmiştir. Buğday Adana’da mümbit topraklarda ekilmiştir. Buğdayı daha ucuz bulan vatandaş hayvana arpa alıp yedirmiyecek, buğdayı yedirecek, sonra insanlar, arpa yemek mecburiyetinde kalacaktır

d-Maliyetin fiatla tesbiti halinde karşılaşılan en mühim zorluk müstehlikin ihti- yacını müstahsile bildirememesidir. Bunun neticesinde müstahsil lüzumsuz malları imal etmekte ve lüzumlu malları da yapamamaktadır.

3     — Hasılı, fiat maliyetle tesbit edilince:

a-Mahdut malların muhtaçlara paylaştırılması problemi çözülemiyor ve anarşi doğuyor, istikrar kayboluyor.

b-Hangi mallara ne derece ihtiyaç olduğu bilinemiyor ve lüzumsuz istihsaller oluyor, bir çok mallar heder ediliyor.

c-Müstahsil en çok ve en iyi mal istihsal gayretinde bulunmuyor. Gelişme ve ilerleme duruyor.

d-Müstehlik en az maldan en çok faydalanmağı düşünmüyor, mallar heder oluyor.

Sosyalizma bu problemi görmek istemiyor. Bu noktaları kapalı geçiyor. Yalnız komünizme fert mülkiyetini kaldırarak devleti milletin bir babası halinde bu problemleri halletmek istiyorsa da bunun Rusyada tatbiki netice vermemiştir. Mevzuumuzun dışına  çıkmamak için bu hususu  başka yazıya bırakıyorum. 

4 — Fiatları serbest bırakınca yukarıda karşılaştığımız problemlerin hepsi en  iyi bir şekilde halledilmiş olacaktır.       

Fiatlar serbest bırakılınca,

a-Ucuza mal edilse bile  mahdut malların fiatları  yüksek olacağı için o malları onlara en çok muhtaç olanlar alacak ve iktisatlı kullanacaklardır ve bu suretle  az mallar da cemiyete yetmiş olacaktır.  

b-Fiatlar serbest olunca  pahalı mal edilmiş olanlar ucuza satılacağından alıcıları  bulunacak ve fazla mal yığılıp kalmıyacaktır.

 c) Fiatlar serbest olunca  herkes az emekle çok mal elde etmeğe uğraşacak ve bu  suretle istihsal artacak ve refah doğacaktır. Emekler en

verimli sahalarda yatırılacak ve en çok lüzumlu mallar istihsal edilecektir. Busuretle hem emekler, hem  mallar en iyi şekillerde değerlenmiş olacaktır.

 d) Fiatlar serbest olunca  herkes kafasını çalıştırarak ve yeni icat ve keşiflerle daha sağlam ve ucuz mal istihsaliyle uğraşacaktır. Tehlikeli ve rizikolu işler daha çok kârlı olacağından oralarda yatırımlar olacaktır,

e) Fiatlar serbest olunca  ucuza mal edenler emeklerini daha çok değerlendirmiş, pahalıya mal edenler ise emeklerini daha az değerlendirmiş olarak piyasaya aynı fiatla arz edecekler. Bu suretle aynı malın fiatı bir olacak veya birbirine yakın olacak, alıcılara taksimi kolaylaşacaktır

 5 — Fiatlar serbest olunca  mallar herkese ihtiyacı kadar ve ihtiyacı nisbetinde varır.

a-Az mallar pahalı olacağından herkes o malları  mümkün olduğu kadar az  kullanacak ve diğerlerini de  bırakacaktır. Çok olan mallar maliyeti ne olursa olsun  ucuz olacağından herkes o  malları kullanmağa çalışacak ve mallar birikmeden kullanılacaktır.           

b-Buğdayın fiatı maliyeti  ne olursa olsun arpadan daha pahalı olacağından herkes hayvana buğdayı değil,  arpayı yedirecek ve buğday insanlara kalacaktır.      

 c) Malların fiatları serbest  olunca cemiyetin İhtiyacı olan mallar pahalı olacaktır,  Pahalı mallar kârlı mallardır. Gelecek sene müstahsiller, bu malları istihsal edeceklerdir. Mal çoğalınca ucuzlayacaktır.

d) Ucuz olan mallar birdefa istihsal edilince maliyeti ne olursa olsun satıla -  çaktır. Ancak bu malların istihsal edilmesinin kârsız olduğunu gören müstahsiller gelecek sene istihsalden vaz geçecekler ve bu suretle mal

lar azalacak ve dolayısiyle gelecek sene fiatlar yükselmiş olacaktır. Geçen sene zarar etmiş olanlar bu sene kâr etmek suretiyle telâfi edeceklerdir. Bu sayede müstehliklerle müstahsil arasında anlaşma vuku bulmuş olacak. Mallar piyasada lüzumu kadar istihsal edilecek ne artacak ne de azalacaktır.

6     — Hasılı fiatların serbest bırakılması ile:

a-Mahdut mallar en çok muhtaç olanlara paylaştırılmış olacaktır.

b-Arz ve talep arasında denge kurulacak lüzumlu mallar lüzumu kadar istihsal edilecektir

c-Emek ve sermaye yatırımları en çok muhtaç olunan mallara ve en iyi yerler de ve en çok mahsul alacak şekilde yatırılıyor.

d-Mallar, en çok faydalanılacak yerlerde ve en az kullanılmak suretiyle harcanıyor.

Görülüyor ki fiat serbestisi Allah'ın insanlara bahşettiği en büyük nimet oluyor. Fiat serbestisi olmayınca cemiyetin İktisadî nizami alt üst oluyor.

Faizli nizamda büyük sermayedarlar teşekkül eder fiat halkın elinden çıkıp tröst ve kartellerin arzularına râm olur. Ve yukarıda saydığımız faydaları yapamaz olur. Avrupa’daki bu buhranlar komünizmi doğurdu. Sebep faiz idi. Faizi kaldıracaklarına fiatı kaldırmak yeni buhranlara yol açar ve açmıştır. Kurtuluş faizi kaldırmakla mümkündür. Ancak mevzuumuzun dışına çıkmamak için o mevzuda da burada bahsetmiyeceğim.

İktisat ilminin diliyle fiatların tahdidi arz ve talep kanununu bozar ve cemiyetin İktisadî nizamı bozulur. Fiatların tahdidi daima o nizamı yıkmıştır.

Fiatların tahdidi ne kadar zararlı ise işçi ücretlerinin kayıtlanması da aynı şekilde zararlıdır. Buna bir misal vermekle yetineceğim.

Bir müteşebbisin bir milyon lira parası olsa, memlekette de 200 işçi işsiz olsa, şimdi bu müteşebbis iki yoldan birini takip edebilir.

a-100 ameleyi çalıştırır, 20 şer lira yevmiye verir ve bir apartman yapar.

b-200 ameleyi çalıştırır, 10’ar lira yevmiye verir ve iki apartman meydana getirir.

Şimdi sosyalistlere sorarım, hangisi daha kârlı?

İkinci halde az ücretle çalışma halinde müteşebbis kâr etmiştir. Bir apartman  yerine iki apartman yapılmıştır.

Acaba memleket zarar mı  etmiştir? Asla, çünkü memlekette bir apartman daha  artmış, birkaç aile bu sayede gecekondudan apartman  dairesine geçme imkânını  bulmuştur. Halk kâr etmiştir.        

 

İşçiler de kâr etmiştir. Çünkü yarısı  aç kalıp diğer yarısının müreffeh bir şekilde geçinmesi her halde İçtimaî adalete uygun değildir.

Memlekette yapılan evlerin hepsi halk için yapılmaktadır. Evler arttıkça kiralar ucuzlıyacak ve bütün işçilerin bu evlerde oturmaları imkân dairesine girer.

İslâmiyette fiat tahdidi yoktur, demiştim. Haklı olarak bunun delilini benden istemişlerdir.

İslâmiyette dört delil mevcuttur. Kur’ân, Hadîs, İcma’ ve Kıyas. Bu delillerle davamıza delil arıyalım.

1-— Asıl olan fiatların kayıtsızlığıdır. Binaenaleyh delili, tahdit vardır diyenlerin getirmesi icap eder. Yoktur diyenlere böyle bir şey düşmez.

2-— Kur’ân’da; “Ey imân edenler, mallarınızı, aranızda sizden rıza ile meydana gelen ticaret dışında butlan ile yemeyin” (4/29) denmektedir. Demek ki rıza dışında devlet baskısı ile yapılan alış verişler bâtıldır. Yenmemesi icap eder, haramdır. Herhangi bir tereddüte meydan vermemek için (an te - radın = rıza ile) dememiş de (an te radın minküm — sizden rıza ile) demiştir. Yani devletin veya kanunun rızası değil, sizin rızanız mühimdir, demektedir

Sadece mallarınız demeyip (emvaleküm beyneküm = mallarınızı aranızda) demek suretiyle de bu serbestliğin iç piyasa ile alâkalı olduğunu gösterir. Yani İslâmiyette dış ticarette devlet müdahalesi esastır.

3— Akitlerde rıza şarttır. Cebir veya hile akdi iptal eder. Bundan dolayıdır ki maliyeti yanlış olarak bildiren satıcıya karşı alıcının dâ’va hakkı vardır.

4— Kâr haddi üzerinde herhangi bir icma 'takarrür etmemiştir. Kâr haddi üze - rinde bir beyan yoktur. Demek oluyor ki kâr haddinin serbestliğinde fi’li icma’ vardır.

5— Hz. Muhammed :

“Satılacak şeyleri pazara

indirilinceye kadar yolda karşılamayın” buyurmuştur.

Buhari - Müslim

“Biri bir kıza talip olursa başkası araya girmesin, biri bir mala müşteri olursa araya girmesin “demişlerdir.

6— Adetlerde kıyas olamaz. Kıyasla olsa olsa örfe uyulur denebilir. Halbuki mevridi nasda kıyasa mesağ yoktur İslâmiyette fazla kâr değil, faiz haram edilmiştir.

7— Hiçbir müçtehit, kâr haddi hakkında bir mütalâa serdetmemiştir.

8— Lonca ve ahilerdeki narh ve fiatlar bir topluluğun siyaset icabı aldığı kararlar olup İslâmiyet bakımından bir mesnedi yoktur. Olsa olsa cemiyetten ihraç kayıtları mevzubahis olabilir.

9— Devletin İktisadî hayata müdahale etmemesi asıldır. Devlet ancak zaruri hallerde İktisadî hayatı tanzim eder. Bu da harp, yangın, kıtlık gibi fevkalâde haller için mevzubahis olur ve geçicidir. Normal halin avdetiyle müdahale de kalkar. Nitekim Türkiye’de Millî Korunma Kayıtları zamanla kaldırılmıştır.

 

 

 

 



 

 

 

 

 

 



© 2024 - Akevler