Kuran'ı Mehcur Bırakmak
1406 Okunma, 3 Yorum
Ebubekir Sifil - Milli Gazete
Zafer Kafkas

KUR'AN'I MEHCUR BIRAKMAK

Modern zamanlarda Müslümanlar'ın Kur'an'ı mehcur (terk edilmiş) bıraktığı ve bunun, başımıza gelen bunca zilletin en büyük sebebi olduğu hakikat. Ne ki, Ümmet'in içinde bulunduğu çıkmazlardan ancak "Kur'an'a dönüş" ile kurtulabileceğini söyleyenlerin sayısı her geçen gün arttığı halde çok fazla bir şey değişmiyor.

Bu söylemi dillendirenlerin, sadece ülkemizde değil, İslam Dünyası'nın farklı yerlerde hemen hemen aynı argümanları kullandığını, aynı gerekçelere dayandığını biliyoruz. Bu nokta ilginçtir…

Söylediklerinin "mutlak hakikat" olduğu vehmiyle, en bariz hata ve yanlışlarına dikkat çekenleri bile "haset"le, "menfaatperestlik"le vs. suçlamayı tercih etmeleri, grupçuluğa, hizipçiliğe –haklı olarak– tenkit yöneltirken kendilerinin yaptığının da sıradan bir "grupçuluk"tan öte bir şey olmaması, meseleye basiretle bakanların gizlisi değil…

"Kur'an'ın mehcur bırakılması" nedir ve nasıl gerçekleşir?

Bu ifadenin geçtiği dar/yakın bağlama (25/el-Furkân, 27-31) dikkat edilirse görülecektir ki, Peygamber'le birlikte aynı yolu tutmadığı, tersine bir yol tutanla birlikte olduğu için "zalim" diye nitelendirilmiş insan tipinin hayıflanması, tuttuğu yolda şeytana uyarak Kur'an'dan sapmış bulunması anlatılmakta, bu manzaranın oluşmasına sebebiyet verenlerin peygamberlerini düşmanı olduğu anlatılmaktadır.

Bu ayetler grubunda bilhassa dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Kur'an'ı mehcur bırakanlar, Peygamber'in maiyetinde olmayıp, O'nun tuttuğu yolu tutmayan kimselerdir. Yani Kur'an'ı terk etmekle Peygamber'den ayrılmak arasında kopmaz bir ilişki vardır.

Bu nokta hayatî önemdedir. Kur'an'la Sünnet'i, birbirine rakipmiş gibi değerlendirerek tefrik edenler şöyle bir alicengiz oyunu oynuyor: Kur'an'ın korunmuşluğu hakkında ayet var, ama Sünnet hakkında böyle bir garanti yok. Hatta Sünnet alanı içinde "uydurulmuş hadisler" diye bir vakıa var. Öyleyse "şüpheli"yi bırakıp "kat'î" olana bakalım.

Oysa Sünnet'i sıhhati "şüpheli" olarak kategorize etmekle Kur'an'ı mehcvur bırakmak arasında kopmaz bir ilişki, hatta lazım-melzum ilişkisi vardır. Şöyle:

Eğer Sünnet'i kulak arkası ederek gerçek anlamda Müslüman olmak ve Kur'an'ı murad-ı ilahiye uygun tarzda anlayıp yaşamak mümkün değilse, her Kur'an'ının her mümkünün, her ayetinin ne dediğini ve nasıl pratize edileceğini Sünnet'e bakarak tayin etmek durumundayız. Sünnet'te bulamadığımız açıklamalar için Sahabe'nin ittifakına bakacağız. Sahabe bir konuda "Kur'an'ın hükmü şudur" diye ittifak (icma) etmişse, o da Kur'an ve Sünnet'in hükmü gibi bağlayıcıdır; inkârı kişiyi dinin dışına savurur.

Sünnet'i ya da Sahabe'yi devre dışı bırakarak "Kur'anî hayat" yaşamak bu sebeple mümkün değildir; eşyanın tabiatına aykırıdır. Bir diğer söyleyişle Kur'an'ı mehcur bırakmak, bu iki tayin ediciye arka dönerek kişisel tercihleri Kur'an'ın emri/hükmü diye takdim/empoze etmekle mümkün oluyor. Dikkat edin, Sünnet'i ya da Sahabe unsurunu devre dışı bırakanlar, bunu, onların önemsiz olduğunu, dikkate alınmayabileceğini vs. söyleyerek yapmıyor. Sürekli bu iki unsurun sübutunda şüphe ve bağlayıcılığında tartışma bulunduğunu söyleyerek yapıyorlar bunu.

Size Kur'an adına kendi görüşünü zerk eden, "Sünnet ve Sahabe unsurlarını dikkate almak gerekir" diyenleri "Kur'an'ı mehcur bırakmak"la, "Kur'an'la Müslüman arasına aracılar sokmak"la suçlayanlar sizi farklı bir Müslümanlığı çağırıyor. Bu Müslümanlık ne Kur'an'da, ne Sünnet'te ne de tarihte tarif bulabiliyor. Dikkat edin! Dikkat edin!

 

Yorum:

 

Kuran Nasıl Terk edilir?

 

Hükümlerini , öğütlerini hayattan uzaklaştırarak duvarlarda,güzel örtüler içinde saklayıp süs objesine dönüştürerek,

 

O’nu sadece mezarlıklarda ve hastanelerde okunan bir kitap haline getirerek,

 

O’nu  özel yeteneklilerin anlayacağını düşünüp , anlaşılmaz deyip O’ndan uzaklaşarak,

 

Müzikal yönünü öne çıkartıp makamlı okumalara kapılıp manadan uzaklaşarak,

 

İş bulamayanlara , eş bulamayanlara , ev , otomobil alacaklara , rütbe , makam isteyenlere arzularının gerçekleşmesi için muskalar yaparak, büyüye sihire alet ederek,

 

Gözyaşları içinde duygu seliyle dinlerken ayetlerin bizzat hayata,gerçeğe hitap ettiklerini unutarak,

 

O’nu sadece bir inanç kitabı kabul edip , düzenle ilgili düsturlarını yok sayıp insanları sömürüye , kulanılmaya uygun hale getirerek,

 

Kuran’ı hakkıyla anlama ve yaşama duasıyla..

 

Zafer Kafkas


YorumcuYorum
Mete Firidin
24.01.2011
01:08

Yorumunuza katılıyorum.

Günümüzde yerdeki ve gökteki Ayetleri sahabe gibi mi anlıyoruz Hayır.

İletişimi ve Ulaşımı sahabe gibi mi anlıyoruz hayır.

Kuranı sahabe gibi mi anlıyoruz veya anlamalıyız hayır.

Eğer anlasaydık Bu Kurana ve Allaha hakaret ve imansızlık olurdu. Kuranın her döneme hitap ettiği gerçeğini inkar olurdu.

Yazarın amacı sanırım kuranın her döneme hitap eden bir kitap olduğunu örtmek. Bunu kasıtlımı yoksa sağdan yanaşan şeytani bir vesvese

mi olduğunu anlamak zor.

Mete Firidin
24.01.2011
02:54

Zafer beye katılıyorum.

Sahabe zamanında yerdeki ve gökteki hangi ayeti şimdi bizim zamanımızdaki gibi biliyordu?

Dünyanın yuvarlak olduğunu dahi ekseriyetle bilmiyorlardı.

Onların kuranı algılaması bizim gibi değildi.

Bizim bu gün bilimin ilerlemesi ile Kuran anlayışımız daha farklıdır.

O zamanın kuran anlayışı şimdi ile aynı demek kuranın tüm zamanların kitabı olması kavramına tersdir.

Yazarın günümüzün bütün teknolojik nimetlerini kabul edip nefsi için kullanması fakat Kuranın anlaşılması için günümüz bilminin kullanılmasını inkar etmesi çok acayip bir yaklaşımdır.

Reşat Nuri Erol
24.01.2011
16:39

Bu gerçeği Fudayl bin Iyyaz’ın şu sözü dahilinde değerlendirmek gerekir:

"Allah, kitabı kendisiyle yaşansın diye indirdi fakat insanlar onu okumayı amel edindiler."





Sayı: 85 | Tarih: 23.01.2011
Ebubekir Sifil
Kuran'ı Mehcur Bırakmak
1406 Okunma
3 Yorum
Zafer Kafkas
Mehmet Şevket Eygi
Kürtaj Yaptıran Okul kızı
1227 Okunma
6 Yorum
Emine Hocaoğlu
Ahmet Hakan
Atatürkçüye hitabe
963 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Zülfü Livaneli
Hep aynı filmi seyretmek
945 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mahir Kaynak
Seçime doğru
943 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Ruşen Çakır
Hani bitaraf olan bertaraf olacaktı?
909 Okunma
Tayibet Erzen
Ruhat Mengi
Cevabını öğrenemeyeceğimiz sorular!
850 Okunma
Vahap Alma


© 2024 - Akevler