02.10.2010
Bir iktidara, bir zümreye, bir cemaate sırt dayamanın verdiği o müthiş huzur duygusuna artık iyice alışmış olmaları nedeniyle...
“Viran olası hanede” geçim derdi, çocukların okul taksitleri gibi ihtiyaçlar olması nedeniyle...
Kafayı çıkardıkları anda bel altı vuruşların en pespayesine maruz kalacaklarını gayet iyi bilmeleri nedeniyle...
Camiada aykırı laf edenlere nelerin yapıldığını, yapılabildiğini gayet iyi bir şekilde görmeleri nedeniyle...
Tayyip Erdoğan’ın “herhangi bir aydın desteğine sahip olmaksızın” işi bitirdiğine kendilerinin de iman etmeleri nedeniyle...
Yalnız kalmaktan inanılmaz derecede korkmaları nedeniyle...
Çevrelerindekilerin kendilerini terk edeceklerini bilmeleri ve bir çevre kaybetmenin çetin bir sonuç doğuracağını idrak etmeleri nedeniyle...
Durup dururken başlarına bir bela almak istememeleri nedeniyle...
Bir eleştiri ve özeleştiri kültürüyle yoğrulmamış gelenekten gelmeleri nedeniyle...
Bu zamana kadar hep küçük, dar, kapalı ve iktidara uzak bir yapıyla haşır neşirken, birdenbire devletin her noktasına yayılmış mutlak bir iktidarla karşı karşıya kalmaları nedeniyle...
“Düşmana malzeme vermemek” ya da “dışarıya karşı bütünlük içinde olmak” gibi özelliklerin kutsandığı bir kültür içinde yetişmeleri nedeniyle...
Yazının tamamı için tıklayınız.
Yorum:
İslamcı aydın meslek haline gelirse
Ebu Hanife ilk müçtehittir. Mesleği kumaş tüccarlığıdır, İslamcı aydın mesleğinden değildir. Ancak bu bağımsız ilim adamının bağımsız davranışları dönemin güçlü iktidarı Abbasi halifesi tarafından beğenilmeyince, fetvaları işine gelmeyince onu bağımsız durumdan bağımlı duruma getirmek istedi. Ona kadılık teklif etti. Hatta sadece teklif etmedi, tehdit etti. Kadı olmayı kabul edene kadar zindana attırdı ve kırbaçlattı. Kabul edene kadar oradan çıkarmayın dedi. Ne oldu? Kabul etmeyen Ebu Hanife zindanda kırbaçlanarak öldü. Ebu Hanife biliyordu ve söylüyordu ki memurun fetvası geçersizdi. Memur kendisine emredilen demektir. Verdiği fetva amirinin istediği yönde olacaktır. Aksi halde orada bulunamaz.
Gelelim günümüze. Yaşanan İslam’ı yozlaştırmanın en temel metodu onu Hıristiyanlaştırmaktır. Hıristiyanlıkta olmayan din adamlığı müessesinin Hıristiyanlığa katan Hıristiyanların yaptığını İslamiyet için yaparsanız dejenerasyona başlamış olursunuz. Osmanlılar zamanında padişahın yanında bulunan Şeyhü-l İslam padişahın istediği fetvaları veriyordu. Böylece İslamiyet’e ters gelen uygulamaları gerçekleştirmek kolaylaşıyordu. Padişahın hiç değilse İslami olduğuna halkı inandırmak gibi bir kaygısı vardı. Günümüzde ise böyle bir kaygı olmadığı gibi tersi bir durum var. Yapılan uygulama İslamiyet’e uygunsa rahatsızlık doğurabileceğinden neredeyse İslamiyet’le ilgisi olmadığını ispat etme sancısı var. Günümüzde resmi din adamlığı görevi kiliseye eşdeğer olarak konumlandırılan Diyanet İşleri Başkanlığı ile sağlanmaktadır. Günün modasına uygun olan fetvaları onlar vermekte, İslamiyet’e uygun olmayan durumları İslamiyet’e uygun hale getirmektedirler ve bunu gerçekten dolambaçlı ve çok şaşırtıcı bir biçimde yapmaktadırlar.
Bunun dışında İlahiyat fakülteleri vardır. Buralarda hocalar vardır. Bunlardan bir kısmı televizyonlarda boy göstermekte ve bir kaçı istisna olmak üzere günün modasına uygun yorumlar yapmakta, neredeyse orucu, namazı, haccı farz olmaktan çıkarmakta ve amirlerinin yani kendilerine çıktıkları programlar için maaş verenlerin istedikleri yönde kıvırmakta ve toplumu kitaba uymaya çağırmak yerine kitabı topluma uygun hale getirerek yorumlamaktadırlar ve bunda da gayet başarılı bir performans sergilemektedirler.
Bağımsız aydın olarak nitelenebilecek çok az sayıda insan vardır. Bunlar doğru ne ise onu söylerler. Ancak bu insanların kaderi değişmez. Dışlanırlar. Onlara söz söylettirilmez. Söylediklerinin üstü kapatılmaya çalışılır. Basın ve yayın kuruluşları onlara değer vermez. Çünkü onlar konuştuğunda hakkı söylerler ve hak da pek çok kimsede rahatsızlık doğurur. Ataların dini haline gelmiş olan günümüz moda İslamiyet’inin yanlış olduğunu birilerine duyurmak, yaymak tekerlerine çomak sokmak olur. İlginç olanı sadece kendilerine laik diyen kesim değil, İslamcı diyen kesim de bağımsız aydınlardan rahatsızdır.
Allah ıslah etsin.