Avrupa'nın geleceği 'neresi', geleceğin Avrupa'sı 'nerede'?
28 mayıs 2013
……………………….
AVRUPA'NIN UFKUNDA BELİREN UMUT IŞIĞI: IGMG KUŞAĞI
Avrupa'nın geleceği'nin 'neresi' olduğu sorusu, Avrupalıları da kara kara düşündürtüyor. Avrupa'nın geleceği karanlık çünkü.
Ama geleceğin Avrupası'nda bir umut ışığı beliriyor. Avrupa'nın dışından gelen, şimdilik belli belirsiz bir ışık bu. Avrupa'da, çağın bütün zihin ağrılarının ve ruh donmalarının, Nietzsche'nin deyişiyle 'çölleşmenin' nereden kaynaklandığını gören Hakikat medeniyetinin çocukları, öncü kuşakları, geleceğe, Avrupa'yı hakikat'le buluşturacak bir ufka doğru yürüyorlar…
Bütün Avrupa çapında kolları sıvayan Avrupa İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (IGMG), Celal Tüter'in öncülüğüyle 2007 yılından itibaren, Avrupa genelindeki üniversite lisans ve lisans üstü öğrencilerini, hem İslâmî ilimlerde, hem de çağdaş düşüncede derin yolculuklar yaptıracak bir yolculuk başlattı.
Celal Tüter, bayrağı Taner Doğan'a devretti birkaç ay önce. İngiltere'de doktora öğrenimini sürdüren, özgüveni, sükûneti, tevazusu, derin sezgi gücü ve birikimiyle sevgili Taner kardeşim, Muhammed Kaplan, Ziya kardeşim ve taze ekibiyle birlikte, bu hayatî yolculuğu yeni ufuklara taşımak için kolları sıvardı…
AVRUPA'DA YOL AYIRIMI…
Türkiye'den Avrupa'ya çalışmaya giden insanımız, dört kuşaktır Avrupa'da. Bugüne kadar hem Avrupa kültürünün, hem de bizim yerli-sömürgeci monşerlerimizin aşağılayıcı muameleleri nedeniyle adeta iki ateş arasında kaldı.
İlk kuşak, yok olmaya direndi. İkinci kuşak, o direnci devam ettirmeye çalıştı.
Üçüncü ve dördüncü kuşaklar, yol ayrımının eşiğine gelip dayandılar: Ya Müslüman olarak Avrupa'da varlık gösterecekler; ya da asimile olarak Avrupa'da kaybolup gidecekler.
IGMG'nin başlattığı üniversiteliler çalışması, en az iki kuşak gecikmiş bir çalışma. Ama 7 yıldır, bir hayli mesafe katedildi. Yüzlerce öğrenci master ve doktora çalışması yapıyor şu an.
Bu arkadaşların, akademiye hapsolmadan, kendi ruh-kökleriyle ve medeniyet kaynaklarıyla doğrudan ve doğurgan irtibatlar kurabilmeleri, Batı düşüncesine derinlemesine nüfûz edebilmeleri için yeni yönetim, 'akademik' bir müfredatla uzun soluklu bir yolculuğa çıkıyor.
Türkçe'nin yanısıra Arapça'yı ve birkaç Batı dilini iyi bilen, hem İslâm düşüncesinin kaynaklarına, hem de Batı düşüncesinin metinlerine ana dillerinden ulaşabilen bu genç ve parlak arkadaşlar, önümüzdeki bir kuşaklık zaman dilimi içinde Avrupa'nın geleceğinde iz bırakacak öncü işlere imza atabilecek şekilde kendilerini hazırlıyorlar.
Avrupa'da beliriveren, Avrupa'nın geleceğinde küçümsenmeyecek roller oynamaya hazırlanan bu esaslı ses'e, bu derûnî nefes'e, bu köklü fikir ve varoluş yolculuğuna kulak kesilmekte yarar var.
IGMG'li genç ve parlak arkadaşların çıktıkları bu yolculuklarında yolları açık olsun, Allah yardımını esirgemesin, diyorum.
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/avrupanin-gelecegi-neresi-gelecegin-avrupasi-nerede/37892
yorum;
Yerlisi ne yapıyor ki Avrupalısı yapsın…
Ancak ezbere çıkar işin sonu.
Alet ilimlerde ilerlenir.
Aletler ne içindi düşünülmez.
İçtihada gelince tıkanılır.
Palazlanmış Müslümanlarda batılı kanunlarla yaşar,
Helal hazlar peşinde ömür tüketirler.
Nerden mi biliyorsun?
Piyasadaki yazar çizerlerin ilgi ve
Alâkalarından…