Mesele, kimin haklı kimin haksız olduğu değil. Siyasette yükselen bu tansiyon, içeriden ve dışarıdan yapılacak pek çok provokasyona zemin hazırlayabilir. Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu arasındaki bu söz düellosu, Cumhuriyet tarihi boyunca şahit olunan iktidar-muhalefet çekişmelerinin hiçbirine benzemiyor. Dikkat edilirse, iki siyasi lider, Suriye üzerinden tartışıyorlar. Yani bir dış politika konusu, siyaseti Sünni-Alevi ayrışması tehlikesi üzerinden etkiliyor, toplumu çok tehlikeli bir şekilde kutuplaştırma potansiyeli taşıyor.
Bu kutuplaşma tehlikesi, korkarım partilerin anayasa konusunda uzlaşamadıklarının ilanı ile daha da büyüyecektir. Yeni sivil demokratik bir anayasa yapılması, Türkiye’nin demokratikleşmesi için çok önemlidir. Statükonun sona ermesi, vesayetin güç odaklarının etkisini kaybetmesi, sivil iradenin geçerli olması buna bağlıdır. Türkiye’nin başına açılan Suriye gailesi, yeni anayasayı da engelleyen bir düğüme dönüşüyor. Müdahale şartları oluşsun diye kendi jetimizi düşürmeyi, Yunanistan ile harp çıkarmayı düşünenler, fırsat bilerek Suriye meselesini bu hale getirme oyunu oynuyor olamazlar mı?
Kutuplaşma, gerilim ve yüksek tansiyon, Türkiye’nin başına belaları davet eden bir tehlikeye dönüşebilir. Bunu kimse seyretmemelidir.
Yorum:
Çatışmaya Bel Bağlamak
Bir haftadır yaşananların masumane şekilde 3 tane ağacın sökülmesine karşı yapılan bir protesto olduğunu savunmak gerçeklerin üzerini örtmekten başka birşey değildir. Demokratik yollardan elde edemediklerini kaos ve anarşi ile elde edeceğini düşünen belirli çevreler insanları gazlayarak ve yanlış yönlendirerek çatışma ortamını genişletmenin çabasındalar. Bu yapılanlar sadece ülkeye zarar verir başkada birşey getirmez.
10 yıllık iktidar döneminde adil bir devlet düzeni yerine mevcut güçlüyü haklı kılan düzenin sahiplenilmesi ve bu çerçevede hareket edilmiş olması, çatışma çıkarmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektedir. En kısa sürede bu hatalardan geri dönülmesi ve Adil Düzen'e kulak verilmesi en büyük temennimizdir.
Suriyedeki olaylar ile bağlantı kurarsak, mevcut iktidara karşı yapılan dış destekli silahlı isyanı bir halk hareketi olarak görüp oradaki çatışmanın daha fazla artmasına ve çok sayıda insanın ölmesine vesile olan hükümetimiz umarım bu son gezi parkı olaylarındn ders çıkararak, Suriye'de yaşananları daha iyi analiz eder ve yapması gereken arabuluculuk görevini yerine getirir ve barış ortamının kurulmasına öncülük eder.