http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1038
Maalesef İslam coğrafyasında, Müslümanlara karşı kurulan tuzakları ferasetle bertaraf etme basiretini gösterecek bir şuur seviyesi yok bugün. Dolayısıyla Libya'daki gibi provokasyonlarda fatura, İslam'a düşman küresel bir medyanın da aracılığı ile Müslümanlara çıkartılıyor. Terörle İslam özdeşleştirilmeye çalışılıyor. Dünya kamuoyunda zihinler bulandırılıyor, önyargılar besleniyor, İslam'ın yükselen sesi bastırılmak isteniyor...
Yorum:
Müslümanca Tavır
Aşağılama ve tahkir içeren bir tutum müslümanlara yakışmayan tepkiler olup eylemlerimizde ölçülü olma zorunluluğumuzun nedenlerinden biri de hadiselere tarafsız yaklaşan kesimleri karşımıza almamak ihtiyacındandır. Amerikada, İsrailde müslümanlara karşı kini, düşmanlığı olmayan hatta yapılan filmden dolayı müslümanlara sempatiyle bakabilecek insanların aleyhimize çevrilmemesi için hassas davranılması ihtiyacıdır. Bayrak yakma olaylarını örnek verecek olursak, olaylar ile ilgisi olmayan ve kendileri için kutsal bir sembol olan bayraklarının yakıldığını gören insanlara karşı da sorumluluklarımızı unutmamalıyız.
Biz, bize ne yapılırsa yapılsın Kuran'a uygun hareket etmekle mükellefiz. Onların kutsallarına küfretmemeli, bir grubun planlı saldırıları yüzünden oluşturulan kin, adaleti elden bırakmamıza sebep olmamalıdır.
Sermaye ne zaman yeni bir planı uygulamaya kalkacak olsa muhataplarını kışkırtmakta ve onları vahşi,terörist vs. diye niteleyen propaganda ağını işletmektedir. Bu yıllardır böyledir ve bunu yeni yaşamayan bizler tepkilerimizi öyle vermeliyiz ki psikolojik üstünlük kurarak hedeflenen planı deşifre edip önüne geçebilmeliyiz artık.